Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), 2022 yılının ilk üç ayına ilişkin ihracat, üretim ve satış rakamlarını paylaştı.
TÜRKBESD tarafından paylaşılan bilgilere göre, Mart ayında Türkiye’nin beyaz eşya ihracatı altı ana ürün grubunda, bir önceki yılın Mart ayına kıyasla yüzde 11 oranında artış gösterdi. İlk çeyrekte ise, adet bazında yüzde 6 oranında yükseldi. 6.5 milyon adet ihracat gerçekleşti.
Buna karşılık iç satışlar yılın ilk 3 ayında yüzde 9 oranında geriledi. 6 ana üründe iç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışlar ise bir önceki yıla göre yüzde 2 artışla 8 milyon 688 bin 496 adet oldu.
Sektördeki gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Yılın ilk üç ayında yüksek baz etkisi nedeniyle iç satışlarımız daralırken, ihracatımız hız kesmekle birlikte artmaya devam etti. Küresel çapta etkili olan enflasyon, yanı başımızda önemli hammadde tedarikçisi konumundaki ülkelerin dahil olduğu savaş gibi gelişmeler, başta yassı çelik olmak üzere hammadde fiyatlarının daha da yükselmesine neden olarak, ihracatta rekabet gücümüzü olumsuz etkiliyor” dedi.
Türk beyaz eşya sektörünün üretiminin yüzde 75’ini ihraç ettiğini hatırlatan Can Dinçer, “Artan navlun maliyetleri, enerji ve petrol fiyatları, Rusya-Ukrayna savaşı metal, çelik ve plastik fiyatlarının yüksek seyretmesine ve arzda sıkıntılara yol açıyor. Çip tedarikinde devam eden sorun, Rusya-Ukrayna krizi ve hammadde fiyatları nedeniyle zor bir yıl geçiriyoruz. Beyaz eşyanın en önemli girdisi olan yassı çelikteki vergiler sektörümüz açısından büyük endişe yaratıyor. Türkiye’de üretilen yassı çelik, kalite, miktar ve tedarik devamlılığı açısından sektörümüzün ihtiyacına yanıt veremiyor. Bu alanda korumacı politikaların, tedarik ve üretimde maliyet artışlarına neden olarak, enflasyonu da olumsuz etkileme riski bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanlığı’nın 2021 yılında Avrupa Birliği ve Kore menşeli bazı sıcak sac ürünleri için başlattığı damping soruşturması kapsamında anti damping vergisini değerlendirdiğine dikkat çeken TÜRKBESD Başkan Yardımcısı Semir Kuseyri ise, olası önlemlerin, sadece beyaz eşya sektörü için değil tüm imalat sektörleri için de kaygı verici olduğunu belirtti.
Kuseyri, “Beyaz eşyada üretim maliyetinin sıcak sac fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak yüzde 16’ya varan oranlarda artacağı hesaplanıyor. Bağımsız bir araştırmadaki hesaplamalar baz alındığında, girdi maliyetlerindeki yüzde 16’lık bir artış, beyaz eşya sektöründe yaklaşık 750 milyon dolarlık ihracat kaybına neden olabilir. Konu ürünü girdi olarak üretimde kullanan diğer imalat sektörlerinin tamamı düşünüldüğünde, ihracattaki toplam kayıpların 4.2-4.9 milyar doların üzerinde olacağı tahmin ediliyor” dedi.
Türkiye çelik üreticilerinin 2021 yılında Almanya’yı geride bırakarak Avrupa’nın en büyük, dünyanın da 7’nci büyük ham çelik üreticisi konumuna geldiğine dikkat çeken Kuseyri, “Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, Türk menşeli çelik ürünlerine talebin daha da artmasına neden oldu. Elbette bu olumlu bir gelişme. Öte yandan, ülkemizde üretilen 11.3 milyon ton sıcak sac üretiminin 2.8 milyon tonu ihraç ediliyor. İç pazarın ihtiyacı ise 14 milyon ton. Kullanıcı sektörlerin en önemli tedarik kaynaklarından Rusya ve Ukrayna’da yaşanmakta olan gerilim tedarik kaynaklarının da hızlı bir şekilde çeşitlendirilmesini zorunlu kıldı. Ticaret Bakanlığı’nın soruşturmasına dahil olan ülkelerden tedarik edilen sıcak saclar, üst kalite sacların da üretimine girdi oluşturuyor. Bu ürünlere yönelik damping önlemleri sadece beyaz eşya sektörü için değil üretiminde yassı çelik kullanan tüm imalat sektörleri için yaratacağı muhtemel enflasyonist etki açısından endişe verici” uyarısında bulundu.
TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özkadı da, Türkiye’nin zorunlu olarak ithal ettiği sıcak sacın tedarik kaynakları hakkında detaylı bilgiler verdi.
Özkadı, “Beyaz eşya üretiminde ağırlıklı olarak kullanılan soğuk ve galvaniz saclar, sıcak sacın ilave işlemlerden geçmesi ile üretiliyor. 2021 yılında iç pazarda yeterli miktarda üretilmediği için zorunlu olarak ithal edilen sıcak sacın yüzde 36’sı Rusya’dan, yüzde 22’si ise Ukrayna’dan tedarik edildi. İki ülke arasındaki savaş nedeniyle bu ithalatın imkansız hale gelmesi fiyatlarda çok sert yükselişlere neden oldu. Geçen yıl yüzde 50 oranında artan metal fiyatlarında yükseliş devam ediyor. Metal fiyatları bu yıl Ocak ayından bu yana yüzde 20’nin üzerinde artış gösterdi. Termin süreleri ise 4 aya kadar çıktı. Çin’in dünyanın en büyük beyaz eşya üreticisi olmasını destekleyen en önemli unsurlardan biri aynı zamanda dünyanın en büyük çelik üreticisi olması. Özellikle uluslararası ihracat pazarlarında Çin’e karşı rekabet edebilmemiz, üretim kapasitemizi artırmamıza ve ihtiyaç duyulan farklı kalitelerdeki sacları, en rekabetçi şekilde tedarik edebilmemize bağlı” dedi.
Özkadı, ihracat yapan sektörlerin, girdi ithalatında vergi avantajlarından yararlanmasını sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin (DİR) ise yassı çelik için önerilen ek vergi yüküne bir çözüm olmayacağını vurgulayarak, “Yayınlı mevzuat kapsamında uçtan uca dahilde işleme rejimi, söz konusu ürün grubunun farklı işlemlerden geçen karmaşık üretim yapısı nedeniyle pratikte etkin olarak kullanılamamaktadır. Yurtiçinde üretim yapan haddecilerden temin edilen çelik ürünleri için pratikte DİR sisteminin dışında kalmakta ve haddecileri etkileyen vergi maliyeti dolaylı olarak beyaz eşya üretiminin maliyetine yansımaktadır” diye konuştu.