Demans, esas olarak ileri yaştakileri etkileyen ve muhakeme, davranış, hafıza ve günlük görevleri yönetme becerisinde ilerleyici bir bozulma ile karakterize bir sendromdur. Demans, farklı bilişsel işlev kaybı biçimlerini kapsayan bir terimdir. Bu kayıplar hafızayı, yargılama yeteneğini, dil becerilerini, muhakeme, öğrenme ve anlama becerilerini, ayrıca duygusal kontrol ve sosyal becerileri etkileyebilir. Bunlar demansın türüne göre değişir.
Yaş ilerledikçe zihinsel yeteneklerde bir miktar düşüş olması normaldir. Ancak demans, normalin ötesinde ilerleyici bir düşüştür. Genellikle 65 yaş üstü insanları etkiler.
Demansın en yaygın türleri şunlardır:
Alzheimer tipi demans: Nöronların yok edilmesinden kaynaklanır (demans vakalarının yüzde 60-70’i).
Lewy cisimcikli demans: Beyinde tortu oluşturan proteinlerin birikmesi (demans vakalarının yüzde 5-15’i).
Vasküler demans: Sinir hücrelerinin ölümüne yol açan kan dolaşımı sorunu (demans vakalarının yüzde 15-20’si).
Frontotemporal demans: Frontal ve temporal loblardaki lezyonlar.
Karışık demans: Belirtiler, birden fazla demans türünün karışımından oluşur.
Demansın nedenleri
Alzheimer tipi demansın kesin nedeni henüz kesin olarak tespit edilmemiştir. Birçok teori araştırılmaktadır. Alzheimer esas olarak 65 yaş üstü insanları etkilediğinden ve yaygınlığı yaşla birlikte arttığından, yaşlanmanın bir rolü olduğu görülmektedir. 65 yaş ve üzeri kişilerin yaklaşık yüzde 5’i etkileniyorken, bu rakam 80 yaş ve üzeri kişilerde yüzde 20-25’e çıkmaktadır. Genetiğin de Alzheimer üzerinde etkisi olduğu tahmin ediliyor. Bu nedenle, ailenizdekilerde Alzheimer hastalığı varsa, sizi hastalığa yatkın hale getiren genlere sahip olabilirsiniz.
Lewy cisimcikli demans hastalığına yol açan nedenler de hala tam olarak anlaşılamamıştır. Genetik burada da etkilidir. Sadece belirli bir proteinin serebral korteks hücrelerinde biriktiğini ve Lewy cisimcikleri adı verilen kümeler oluşturduğu bilinmektedir. Bu kümeler, bilişsel sorunlara neden olan hücre ölümüne neden olur.
Vasküler demans her zaman bir kalp sorunundan sonra veya felçten sonra ortaya çıkar. Bu durumlarda, beyin damarlarında bir pıhtı oluşur ve kanın hücrelere ulaşmasını ve onlara oksijen vermesini engeller. Hemorajik felçler (beyin damarlarının yırtılması) için söz konusu olan daha çok atardamardaki bir delikten kan kaybıdır. Oksijen eksikliği bu hücrelerin ölümüne neden olur. Bu kayıplar, olaydan sonra ani bir zihinsel kapasite kaybına neden olabilir. Yavaş ve kademeli bir kayıp da mümkündür.
Frontotemporal demansın nedeni ise beynin ön ve temporal loblarının atrofisidir (hacimdeki azalma). Vakaların yüzde 40-50’sinde ailede demans öyküsü vardır ve bu tür demans büyük ölçüde genetik mutasyonlarla bağlantılıdır.
Demans ayrıca alkolizm, B12 vitamini eksikliği, HIV-AIDS ve tiroid bozuklukları gibi farklı sağlık sorunları nedeniyle de ortaya çıkabilir.
Demansın ilk 13 belirtisi
Demansa, hastalığın erken evrelerinde kişi kaybettiği yeteneklerini fark ettiğinden sıklıkla depresyon ve anksiyete eşlik eder. Bu belirtiler zamanla huzursuzluk, saldırganlık ve bağırma gibi psikolojik ve davranışsal belirtilere dönüşür.
İşte demansın ciddiye alınması gereken ilk 13 belirtisi.
Kişilikte değişiklikler
Uygunsuz davranışlar, sosyal yargıyı düzenleyen beynin frontal loblarına verilen hasarın ilk belirtileri arasındadır. Demanslı insanlar toplum içinde soyunabilir, özel şeyler hakkında konuşabilir ve bu tür artık şok edici davranışları normal olarak akbul edebilirler.
Bu belirtiler genellikle frontotemporal demans hastalarında, aynı zamanda frontal loblar etkilendiğinde Alzheimer hastalığı veya vasküler demans olanlarda da görülür. Eğer kişi bunun farkında değilse, özellikle sıkıntılıdır. Aileler için en üzücü belirtiler onları daha tedirgin, hatta paranoyak ve şüpheli hale getiren kişilikteki değişikliklerdir. Bu olağandışı davranışlar nedeniyle bazen bipolarite veya şizofreni gibi psikiyatrik bozukluklardan şüphelenilir ve beyin görüntüleme yöntemleri demans tanısına yardımcı olur.
Var olmayan şeyleri görmek
Tekrarlayan görsel halüsinasyonlar, Lewy cisimcikli demansın bir belirtisi olabilir, ancak Alzheimer hastaları da bundan etkilenebilir. Bazen çok basit formlarda görünebilirler. Örneğin ışık parıltıları, bazen hayvan veya insan görüntüleri olarak kişinin karşısına çıkabilirler ve bazıları oldukça korkutucu olabilir. Örneğin, pencereden girmeye çalışan bir ayı veya kurt görülebilir. Veya pencereden dışarı bakan bir kişi, torunları orada olmadığı halde onları oyun oynarken görebilir.
Bilim insanlarına göre, bu halüsinasyonlar görüntülerin yorumlanması için serebral sistemin bozulmasından ve hastalığa bağlı uyku döngüsündeki rahatsızlıklardan kaynaklanmaktadır. Bu, rüyaların uyanmış bilince sızmasına neden olur.
Kelime bulma zorluğu
Kelime bulma zorluğu, demansın yaygın bir erken belirtisidir. Bir konuşma sırasında doğru kelimeyi veya bir nesnenin tam adını arar ve yanlış bir terim kullanırsınız. Demanstan etkilenen insanlar kelimeyi ararken durur, farklı kelimeleri kullanır ve genellikle hatırlamak istedikleri şeylerin adlarını ‘o’ veya ‘onlar’ ile değiştirir. Bu dil zorlukları demansta sadece 2 yıl içinde belirgin bir şekilde kötüleşir.
Dil bellekten önce değiştirilebilir. Araştırmalara göre, dilin bozulması Alzheimer hastalığı teşhisi konmadan 10 yıldan fazla bir süre önce fark edilir. Kelime dağarcığı zorluklarınızın beynin dil alanlarının atrofisi ile ilgili olup olmadığını öğrenmek için, bu tür durumların sıklığına dikkat edin. Yorgun veya stresli olduğunuzda bu tür şeyler yaşayabilirsiniz, ayrıca anksiyete, depresyon, felç veya zihinsel karışıklıktan da kaynaklanabilirler.
Göz bozuklukları
Bozulmuş uzaysal algı bazen katarakt veya glokomdan, bazen de yeni başlayan demanstan kaynaklanır. Alzheimer hastalığının ilk belirtileri, üç boyutun doğru algılanması için çok önemli olan beynin bir bölgesinin atrofisidir. Posterior kortikal atrofisi olarak adlandırılan bu durum kişinin görme bozukluklarına yol açar. Araba sürerken ileriye bakan hasta yanlarda ne olduğunu görmez. Ve eğer şerit değiştirirse, arkadaki diğer arabaları göremez. Klavyeyi tam olarak göremediği için yazım hataları yapar.
Görsel bozukluklar, beynin benzer bir bölgesini etkileyen Lewy cisimcikli demansın yaygın bir uyarı işaretidir.
Konsantre zorlukları
Görsel uzamsal bozukluklara ek olarak, frontal lobunun atrofisi nedeniyle konsantre olmakta sorun da yaşanabilir. Yazmak, okumak ve araba kullanmak gibi görevleri yerine getirmek zorlaşır. Alzheimer’ın yanı sıra tüm demans formları beynin bu bölgesine saldırabilir. Ancak dikkatli olun, konsantrasyon eksikliği aynı zamanda anksiyete, depresyon ve bir ilacın yan etkisinden de kaynaklanabilir.
Eşyaları nerede bıraktığını unutmak
Anahtarları aramak alışılmadık bir durum değildir, ancak düzenli olarak başınıza geliyorsa veya ocağı açık bırakıyorsanız, genellikle son konuşmaları veya olayları unutuyorsanız bu kötü bir işaret olabilir. Bu tür hafıza kayıpları yaşayan insanlar aynı soruyu tekrar tekrar sorma eğiliminde olur. Yakınınızdakiler bu ilk belirtileri bulmada çok yardımcı olabilirler, çünkü hafızası bozulan kişi bunu hatırlamaz. Bu işaret genellikle Alzheimer hastalığını işaret eder. Kısa süreli hafıza bozulması Alzheimer hastalarında en sık görülen belirtidir, ancak daha az sıklıkla vasküler veya Lewy cisimcikli demansın bir uyarı işaretidir.
İlaç tedavisi ve depresyon da hafızayı bozabilir, bu nedenle bir doktora görünmek çok önemlidir.
Finansal yönetim beceresinin kaybı
Alışılmadık bir dizi kötü finansal karar sizi demansa karşı uyarmalıdır. Frontal loblar hasar gördüğünde, yargı zayıflar ve kötü finansal kararlar verme riskiniz vardır. Tutumlu kişi daha fazla para harcamaya veya ihtiyaç duymadığı şeyleri satın almaya başlayacaktır.
Karar verme ve hafıza bozukluklarının kombinasyonu da finansal kararlarda zorluklara yol açabilir. Araştırmalara göre, demans hastaları tanı konmadan 6 yıl önce faturalarını ödemeyi ihmal etmeye başlar.
Hiçbir şey hissetmemek
Araştırmalara göre, ilgi veya motivasyon eksikliği özellikle tanısı 45 yaşına kadar mümkün olan Frontotemporal demans hastalarında, diğer bilişsel belirtilerden yıllar önce demansın başlangıcını gösterebilir. İlgisizlik bazen depresyonla karıştırılır, çünkü ikisi arasındaki fark çok incedir. Çoğu zaman, sadece psikiyatrik bir değerlendirme onları ayırt edebilir.
Her iki durumda da, kişi günü bir kanepede geçirir ve temel fark ruh hali değişikliklerinin büyüklüğünde yatar. Hüzünlü bir hikayeyi dinlerken gözlerinde yaşlar varsa kişi depresyonda olabilir, ancak duygusal bir tepki göstermezse kayıtsızdır. Ve bu durum Alzheimer hastalığının, Frontotemporal demansın veya vasküler demansın habercisi olabilir.
Hareket zorlukları
Bazı fiziksel aktiviteleri doğru sırayla hareket ettirme ve gerçekleştirme zorluğu motor fonksiyonlardan sorumlu alan olan parietal lobda hasarın bir işaretidir.
Motor bozukluklar Lewy cisimcikli demansta yaygındır, ancak Parkinson hastalığı ve multipl skleroz gibi nörodejeneratif bozukluklarda da ortaya çıkabilirler.
Duyarsızlaşma
Araştırmalara göre, artan empati eksikliği Frontotemporal demansın temel belirtilerinden biridir. Beyindeki gri maddenin atrofisinden kaynaklanmaktadır. Etkilenen hastalar, davranışlarının başkaları üzerindeki etkilerini düşünmezler ve başkalarının duygularını anlayamaz ve paylaşamazlar. Kişi ailesiyle ilgilenmeyi bırakır ya da sevdiğiniz birinin ağladığını gördüğünde üzüntülerini anlayamaz.
Daha önce bilinen şeyleri kavrayamama
Soyut nitelikteki bir görevi yerine getirmek için çalışmak, örneğin sayıları anlamak veya bir planı okumak daha önce yapılabiliyorsa ve artık bu tür görevler yerine getirilmiyorsa demans frontal veya parietal loblara zarar vermiş olabilir. Bu sorunlar genellikle iş yerinde çok erken yaşlarda basit hesaplamalar yapamamayla ortaya çıkarlar ve aynı zamanda para yönetimi zorluklarını da berarinde getirirler.
Daha sık kaybolmak
Yön duygusunu ve kişinin çevresinin zihin haritasını oluşturma yeteneğini kaybetmek, demansın ilk belirtilerinden biridir.
Daha endişeli olmak
Ruh hali değişiklikleri kimi zaman hafıza kaybından çok daha erken demans belirtileridir. Özellikle Lewy cisimcikli demans, daha önce endişeli olmayan birçok hastayı endişelendirir. Evlerini terk ettiklerinde veya bir aile üyesinden ayrıldıklarında endişe, korku veya ajitasyon göstereceklerdir.
Teşhis konduktan sonra genellikle kişinin belirtileri hakkındaki endişesi azalır ve kişi sakinleşir.