Türkiye Komünist Partisi’nin yaklaşmakta olan Parlamento seçimleri için milletvekili aday adaylarını tüm Türkiye’ye yayılmış olan örgütlerinde belirlediği toplantılar devam ediyor. TKP adaylarını belirlerken aynı zamanda bulunduğu tüm yerelliklerde güçlenme; dayanışma ve umudu büyütme hedefi taşıyor.
Bu hafta sonu gerçekleşen toplantılardan biri de Mersin Tarsus’ta TKP PMK üyesi Gizem Batı Ayaz’ın katılımıyla gerçekleşti.
Toplantıda Tarsus İlçe Örgütü adına konuşan bir kadın emekçi, Tarsus’un hem bir işçi hem de artık işsiz kenti olduğundan bahsederek, bu karanlığı geriletebilecek tek gücün emekçilerin örgütlü gücü olduğuna ve insanca bir düzenin kurulmasının bugünün görevi olduğuna vurgu yaptı.
‘AKP’ler arasından AKP beğendirmeye çalışıyorlar’
Ardından toplantıda konuşma yapan Gizem Batı Ayaz şöyle konuştu:
“TKP, milletvekili aday adaylarını seçtiği toplantıları yapmaya devam ediyor. Emekçilerin özgürlük ve eşitlik talebiyle buluştuğu toplantılar yapıyoruz. Bu toplantılar önemli. Çünkü emekçilerin sözü, sesi kısılıyor ve kendilerini ifade edebilecekleri bir yerleri yok gibi görünüyor. Koşulların ne olacağını bilmediğimiz bir seçime gidiyoruz. Artan faturalar, çocuklarımızın karnın doyması gibi bir çok dert varken emekçilerin hiçbir derdinin konuşulmadığını görüyoruz. Ancak kimse Koç’ların, Sabancı’ların zenginliklerinden bahsetmiyor. 5’li çeteden bahsediliyor. Biliyoruz ki bu ülkenin doğasına, suyuna göz dikenler 5’li çeteden ibaret değil. Bu toplantılara güç katan herkese teşekkür ediyoruz. Yükselen döviz kurlarıyla ekonomiye müdahale ediyorlar. Açıklanan ve gizlenemeyen enflasyon rakamları ortada. Seçim anketleri yapılıyor sürekli ancak görüyoruz ki büyük bir yoksullaşma ile karşı karşıyayız. Bugün her alanda işçiler sömürüye terk edilmiş durumda. Eriyen ücretler ve artan faturalarla baş başa kalmış durumdayız. Buna karşı bir araya gelmemiz gerekiyor. Mahallelerde, semt evlerinde, her yerde…”
‘Hem emekçiden hem de sermayeden yana olunmaz’
Emekçilerin siyaset sahnesine çıkmasının önemli olduğunu vurgulayan Batı Ayaz, sözlerini şöyle noktaladı:
“TKP şunu diyor: Seçimler önemli. Ama emekçiler siyaset sahnesine çıkmak zorunda. Bugün düzen muhalefeti insanlara umut pazarlamaya çalışıyor. İnsanlar bir seçenek göremiyorlar. Erdoğan gitsin, diğer şeyler aynı kalsın istiyorlar. Bizim bugün bu ülkede hesap sormaya ihtiyacımız var. Yıkılan ülkeyi tekrardan kurmaya ihtiyacımız var. Bu akılsızlığı kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz. Hem emekçiden hem de sermayeden yana olunmaz. Bizim emekçilerden yana bir siyasete ihtiyacımız var.”
Toplantıya milletvekili aday adaylarının konuşmalarıyla devam edildi. Halk temsilcisi olmak üzere sahneye çıkan milletvekili adayları kendilerini tanıttı.
‘Patronlar sermayelerine sermaye katmakta son derece özgürler’
İlk olarak söz alan fabrika işçisi, “Ben bir işçiyim ve boyacılıkla uğraşıyorum. Bizim bu fabrikalarda hiçbir güvencemiz yok. Sendikalaşma da yok. Bunun nedeni örgütsüzlük. Mücadele etmekten başka bir seçeneğimiz kalmadı. Örgütsüz olduğumuz için işçileri istedikleri gibi kullanabiliyorlar. Patronların bu rahatlığı nerden bulduğu açık. Örgütsüzlüğümüzden… Biz iyi ya da kötü patron diye bir ayrım yapamayız. Tam da bu gerekçelerle aday olmak istedim TKP’den…” ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanı bir kadın emekçi aday ise konuşmasında “Geçtiğimiz son 20 yılda bu topraklarda çok fazla acı, keder ve yoksulluk birikti. Ve biz bunları fazlasıyla yaşadık” diyerek söze başladı.
‘Emekçiler ve patron yanlıları birbinden ayrışmak zorunda’
Sağlık emekçisi sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bir ilk değil. Fakat daha can yakıcı hâli toplumun tepkisini dile getirmekteki yetersizlik. Bunun öyle devam edeceğini zannediyorlar ancak bu geçici. Bu sessizliği bozmak, bu karanlığı yırtmak adına düzen karşıtlığında buluşmamız gerekiyor.Bu tarz siyaseti yani emekçiden, yoksuldan, gelecek kaygısı gütmeden yaşamak isteyen gençlerden, şiddet görürüm yahut ölüm korkusu ile boyun eğdirilmek istenen kadının sesinden yana olan, bu düzene toptan karşı çıkan siyasetin yanında, hatta tam göbeğinde olmak istediğim için TKP adayı olmak istiyorum. Kapitalizm yanlıları bizleri o kadar köşeye sıkıştırmış halde iken biz de kendi köşemizde oturup bekleyerek onlara gereken dersi veremeyiz. O halde halk için emekten yana bir düzen kurmak isteyenler bu yana, zenginliklerine zenginlik katmaktan başka bir amacı olmayan patron yanlıları öteki yana geçsin”.
‘Ben bir oto tamircisiyim ve TKP’den adayım’
Daha sonra konuşmak için kürsüye gelen sanayi işçisi Halil Ergin şunları ifade etti:
“32 seneden bu yana oto tamir ustası ve esnaf olarak çalışıyorum. İşçinin, emekçinin haklarını en iyi bilenlerden birisi olarak görüyorum kendimi. Ben, işçinin haklarını koruyacak, bu haklara sahip çıkacak, işsizliğin ve hayat pahalılığının olmadığı bir dünya istiyorum. Bu nedenle TKP’den milletvekili adayıyım. Tarsuslu bir esnaf olarak sizleri selamlıyor ve sizi TKP ile birlikte mücadele etmeye çağırıyorum.”
TKP’den aday adayı olduğunu açıklayan basın emekçisi Uğur Pişmanlık ise yaptığı adaylık konuşmasında uzun yıllar gazetecilik yaptığını belirterek şunları aktardı:
“Tarsus’un bir mücadele geleneği var. Bunu öncelikle söylemem gerekli. Seçimler yıllardan beri gerçekleştiriliyor. Düzen partilerinde parayı yatıran aday oluyor ve sermayeye hizmet ediyorlar. TKP ise halkın temsilcilerini yaratmaya çalışıyor. Ama bu mücadele kısa vadeli ya da sadece sandığa sıkışan bir şey değil. Bu mücadele sandığın çok ötesinde ve gerçek aydınlık ve özgürlük için verilmeli. Ben de bu yüzden Türkiye Komünist Partisi’ndeyim.”
Adayların konuşmasından ardından müzik dinletisine geçildi ve toplantı 1 Mayıs’ta TKP saflarında buluşma çağrısı yapılarak sonlandırıldı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı