OKUMAK ama özellikle KİTAP okumak
Fotoğraf: Rahul ShahBugün artık bilgi çağında, gelişim ve ilerlemenin en önemli aktörü olarak “okumak” yadsınamaz bir gereklilik. Bir kitabın; insanın ve hatta toplumların üzerindeki etkisini, yarattığı dönüşümleri, büyüsünü, gücünü anlatmak istesem de anlatamam. Öylesi etkilidir; sıklıkla bin nasihatten çok, yerine göre bir tokat, bazen de bir ilaç kadar. Ara sıra da aşk kadar sarsıcı… Kimilerimiz için yaşamın doğal reflekslerindendir kitap okumak. İşte ben de o şanslıların gün be gün çoğalmasını temenni ediyorum bu 23 Nisan’da; 27 yıldır tüm dünyada, ilginç bir şekilde aynı gün ve yılda ölen Cervantes ve Shakespeare gibi iki büyük ustanın anısından esinlenerek kutlanan KİTAPLARın gününde. Buradan itibaren sizlere bahsetmek istediğim konuya giriş yapmış bulunuyorum. Bugünkü neşemin bir kısmı da Grand View Research’ün konuya dair yayımladığı, online PR servisi B2Press’in de derlediği verilere göre, küresel kitap pazarının hızla büyüyor olmasından kaynaklanıyor. 2020’de 132,1 milyar dolara ulaşan küresel kitap sektörü, 2021’de 138,4 milyarı görmüş. Sektörün her yıl %2,4’lük bileşik büyüme ortalamasıyla 2028’e kadar 160 milyar doları zorlaması bekleniyormuş. Bunun da sebebi Pandemi imiş!
Pandeminin kitap okuma alışkanlıklarında yarattığı değişim!
Evet, doğru okudunuz. Dünyada her 3 kişiden biri (%35) pandemi sebebiyle daha fazla okumaya başlamış. Bir virüs nelere kadir… Hatta rapora göre Koronavirüs’ün ortaya çıktığı Asya, pandemide en çok kitap okuyanlara da ev sahipliği yapıyor. En çok kitap okuyan ülkelerin ilk sıralarında bulunan Hindistan, Tayland ve Çin’in, zirvedeki yerini 2021’de de koruduğu görülüyor. Avrupa sıralamasında ise Finlandiya ilk sırayı alırken, onu Polonya ve Estonya izliyor. ABD’nin 2021’de bir önceki yıla kıyasla %25 daha fazla okuduğu tespit edilirken, Avrupa’dakilerin ise günde en az bir saatini kitap okumaya ayırdığı belirtiliyor.
Peki Türkiye’de durum ne?
Birkaç sene öncesinin araştırmalarına göre Türkiye kitap okuma alışkanlığında dünyada 86.sıradaolsa da (!), ülkemizde her 100 kişiden sadece 4’ü kitap okuyor dense de (!) kitap okumanın memleketlimin ihtiyaç listesinde (güya) 235. sırada yer aldığı iddia edilse de (!) ben şahsen bu %35’lik gelişmeden ülkemiz insanının da nasiplendiğini düşünmek istiyorum. Tabii aramızda kalsın ama, istatistiksel olarak kafamı kurcalayan mesele de; o “her 3 kişiden biri” önceki araştırmalarda hali hazırda kitap okuyan her 3 kişiden birine denk geliyorsa, yani zaten okuyan daha da çok okumaya başlamışsa, okuyan toplum olma yolunda ilerlediğimiz söylenemez elbette.Yine de bardağın dolu tarafından bakıp, pandeminin bizim ülkemizde de okuma alışkanlığına olumlu katkısı olduğuna inanıyorum, en azından gözlemlerim bu doğrultuda. Her ne kadar Şubat 2022’de bir ara bilgilendirme yapan Yay-Bir’e göre geçen yıl Şubat ayında 26 milyon civarındaki kitap üretimi bu Şubatta 24 milyon 202 bin 341 adet gerçekleşerek %9 oranında düşse de artan sesli kitap, e-kitap, askıda kitap ve bağışlar gibi farklı yollardan okuma katsayımızın artmış olması mümkün!Türkiye’de her konunun dünya ile eşzamanlı gitmediğini biliyoruz zaten. 2021’de dünya çapında yaklaşık 1,5 milyon yeni kitap yayınlanıp basılı kitaplara ilgi artarken, e-kitap satışları %8 azalmış mesela. Bizde ise dövizin dev dalgalarının yayıncılık sektörünü ne kadar zorladığını ve bu nedenle e-kitap, baskı dışı ya da alternatif baskı çözümlerinin gündeme alındığını/alınacağını biliyoruz. Nasıl mı? Bakınız: Bookinton
Türkiye’nin yepyeni kitap platformu: Bookinton
Mesela “2022’de ne okuyacağız, nasıl okuyacağız?” diye merak ediyorsanız hatta nitelikli kitap referansları okumak, sevdiğiniz yazarları tanımak, kitaplar hakkında kimsenin değinmediği konuları öğrenmek, yayıncılık sektöründe çalışıp da gündemi takip etmek ya da bir okur olarak özgürce sesinizi duyurmak istiyorsanız size Bookinton’dan bahsetmek istiyorum. Hazır Dünya Kitap Günü’nü kutluyorken, benim de editörlerinden biri olduğum, bu kitap ve okuma aşkıyla vücut bulmuş siteden bahsetmemem mümkün değildi. Medya kuruluşlarına 25 yıl boyunca editör olarak hizmet vermiş, 10 yıldır da bağımsız kitap editörlüğü yapan Sevgili Mürsel Çavuş’un fikir anneliği ve girişimleri ile doğan Bookinton, henüz 3 aylık olmasına rağmen müthiş dikkat çekmiş durumda. Arka planda büyük bir iştahla sürekli okuyan, araştıran ve yazan canavar bir editoryal ekip var ne de olsa, her gün yeni kitap incelemeleri, dosya konuları, röportajlar, çok satanlar, yeni çıkanlar, yayınevi mutfağı gibi pek çok konuda adeta bir kültür fabrikası gibi çalışıyorlar. Kitapların oluşum sürecinden okura uzanan yolculuğuna kadar her konuya mercek tutan platform, nitelikli okumalar yapmak isteyen okurlar kadar, yayıncılık sektörünün tüm paydaşları için sektörün nabzını tutan bir haber sitesi niteliğinde. Bookinton ekibini kitap kokusu dışında motive eden şeyse; Türkiye’de okuma kültürü ve alışkanlıkları gelişirse ülkemizin daha müreffeh, daha da yaşanılır bir ülke olacağına duyduğu inanç
Son not 1:
Fotoğraf: Zichuan HanYukarıdaki global araştırmanın bir diğer bacağı da okuma alışkanlıkları üzerine olmuş. 2020-2021 verileri Z kuşağının salgın sırasında kitap okuma sıklığını diğer nesillere göre artırdığına dikkat çekse de milenyum yani Y kuşağının her zaman daha fazla okuduğunu gösteriyor. Artık gözleri eskisi gibi iyi göremeyen X kuşağını Y’lerin sollamış olması normal. Burada da imdada sesli kitaplar yetişiyor. Yaşasın sesli kitaplar! Z kuşağı okuduğu kitapları genellikle sosyal medya aracılığıyla seçerken, X kuşağı “en çok satanlar listeleri”ni takip etmeyi tercih ediyor. Kuşakların genel ortalamasında %61’i kurgu olmayan kitapları okumayı seçerken, kurgu kitaplarda ise en çok romantizm, bilimkurgu ve ilham verici temalar öne çıkıyor.Dünya Kitap Gününüz Kutlu Olsun KaynakçaInstagramWebLinkedln