Sonsuza kadar ‘Açtığın yolda gösterdiğin hedefe…’

Mustafa Kemal Atatürk, 102 yıl önce bugün TBMM’yi açtı ve Türk milletinin egemenliğini ilan etti. Çocuklara duyduğu büyük güvenin ve sevginin ifadesi olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik gününü aynı zamanda bize bayram olarak armağan etti. Ayrıca milletin geleceği olarak gördüğü biz çocuklara ve gençlere ‘En büyük eserim’ dediği Türkiye Cumhuriyet’ini emanet etti.

Sonsuza kadar ‘Açtığın yolda gösterdiğin hedefe...’

Gençliğe Hitabe’den aldığım güç ve yetkiyle bu emaneti sonsuza kadar koruyup yükselteceğim. Birinci vazifemi hiçbir zaman unutmayacağım ve unutturmayacağım. Çok çalışacağım. Ülkeme ve insanlığa faydası dokunacak işler yapacağım. Mustafa Kemal Atatürk’e olan borcumuzu asla ödeyemeyiz. Bu borç, asla bitmeyecek. Sonsuza kadar “Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime and içerim.”

TAM BİR İKLİM KRİZİ

İki yıldır okullarımızda kutlayamadığımız bayramımızı, bugün heyecanla ve büyük bir coşkuyla kutlayacağız. İklim aktivisti olarak su, hava, toprak gibi doğal kaynaklarımızı araştırmaktayım. Araştırmalarım sonucunda iki önemli konu dikkatimi çekti. Biri iklim krizi, diğeri yaşam kaynağımız olan su.

Dünyanın iklimde geldiği nokta ‘Bu bir iklim değişikliğidir’ şeklinde bakılarak basite alınacak bir durum olmaktan çıkmıştır. Bunun adı tam olarak ‘iklim krizi’dir. Ya bu iklim krizini durduracağız ya da yok olacağız.

Artık oturup karar alma zamanını geride bıraktık. Harekete geçme zamanını da kaybetmek üzereyiz. Türkiye’nin 2021 yılında Paris İklim Anlaşması’nı onaylamasıyla, ilk iş olarak İklim Bakanlığı kuruldu. Birçok özel sektör reklamlarında biz çocukların ön planda olduğu çevre kirliliği ve dünyanın yaşadığı iklim konuları anlatılmaya başlandı. Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle kurulan Cumhuriyet’in ilk bankası Türkiye İş Bankası’nın #dünyabizimgelecekbizim projesinde iklim krizinin olumsuz sonuçlarından en çok etkilenecek olanın biz çocuklar olduğu ve yine bugün bu duruma ‘Dur’ diyecek olanın da biz çocuklar olduğu çok güzel anlatılmış. Ancak bunlar yetmez. Bizlere düşen, geri dönüşüm için atıkları ayrıştırmak, orman alanlarımızı korumak, ihtiyaç fazlası tüketim yapmamak, doğada çözülebilen ürünler kullanmaktır.

BM’YE DE İLETTİM

Birleşmiş Milletler’e iklim krizi hakkında düşüncelerimi iletme fırsatı buldum. Düşüncelerimin çok önemli olduğunu, 8 yaşında duyarlı bir iklim aktivistiyle tanışmış olmalarından dolayı yaşadıkları mutluluğu ve geleceğe karşı umutlarının arttığını ilettiler. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile şubat ayında yapmayı planladığımız görüşmeyi Ukrayna-Rusya savaşı nedeniyle ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldık. Ayrıca COP27 İklim Konferansı’na katılma isteğimi olumlu karşıladılar. Bunun için ortak hareket etme kararı aldık… Finish’in öncülük yaptığı benim de içinde bulunmaktan mutluluk duyduğum Kıvanç Tatlıtuğ ile birlikte başlattığımız #benbirdamlayım hareketine katılan herkese ‘21 Gün Su Görevleri’ verilmekte. Bu görevleri alışkanlık haline getirdiğimizde yılda kişi başı 50 ton suyu kurtarabiliriz!

BAKANIMIZA SESLENİYORUM

Milli Eğitim Bakanımıza sesleniyorum. İklim ve su çok önemli. Derslerimizin içinde konu olarak görüyoruz ancak ben matematik gibi zorunlu bir ders olarak verilmesi gerektiğini düşünmekteyim. Dünya çocuklarının bayramını kutluyorum. Sınıf öğretmenim olan Sevcan Geridönmez öğretmenime bana verdiği büyük emek ve tüm öğretmenlerime bizleri geleceğe hazırlamak için gösterdikleri çaba için çok teşekkür ediyorum. Bugün düşüncelerimi yazma fırsatı veren Ahmet Hakan Bey’e ve Hürriyet Ailesi’ne teşekkürlerimi iletiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir