Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, kaleme aldığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün biyografisinde 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin önemini de vurguluyor. TBMM’nin açıldığı 23 Nisan 1920 Cuma gününü “Ankara’da yeni bir dönem başladı” diyerek anlatan Ortaylı, Meclis’in açılışıyla Türkiye için pusulanın artık Batı’yı göstermeye başladığını belirtiyor: “Bilhassa Rusya ile yapılan Moskova Antlaşması ile Doğu cephesindeki problem bitmişti, artık Batı cephesine yönelebiliyorduk.”
Ortaylı TBMM’nin kendine has, bazı çarpıcı özellikleri olduğunu da kitabında şöyle dile getiriyor: “Yabancı dillerde devlet Türk imparatorluğu diye, coğrafi olarak vatanımız Türkiye diye anılmasına rağmen, devletimizin ismi ilk defa ‘Türkiye’ olarak zikredilmiştir. TBMM’nin 23 Nisan 1920’de kuruluşu, tarihte 1400 yıl sonra devlet hayatında ilk defa Türk isminin kullanılması anlamına da gelir.”
İtilaf Devletleri tarafından mağlup edilen hiçbir memleketin Türkiye gibi direniş göstermediği de İlber Ortaylı’nın şu satırlarıyla anlatılıyor: “Ağır şartlarda anavatanı bile parçalanan tek ülke (Macaristan istisnasıyla) Türkiye’ydi. Britanya, dört yıllık savaşın acısını çıkarmak niyetindeydi. Zor şartlarda toplanan TBMM’yle beraber, bir İslam devletinde ilk defa bir meclis, ‘şura’ görevini yerine getiriyor ve bütün iktidarı ele alıyordu. Daha önceki Meclis (1877-78) ilk olmasına rağmen bütün iktidara sahip değildi ve yürütmeyi denetleyemiyordu.”
Yaşanan tüm zorlu sürece rağmen Meclis’in olağanüstü savaş yetkilerini denetleyerek uyum içinde çalıştığını anlatan Ortaylı, 23 Nisan 1920’nin önemi için “Bu Meclis kendisinden sonraki devirde görülmeyecek biçimde orduyu denetlemiş ve dış politikaya da denetleyici bir gözle bakmıştır” diyor.