İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanık avukat Özge Çetin ve avukatları ile müşteki Akif Manaf ve avukatı Berrin Kurtukan Var katıldı.
Tanık ifadelerinin alındığı duruşmada daha sonra taraflara diyecekleri soruldu.
Manaf, sanıkların yüzüne karşı “Tecavüzcü serbest kaldı” diye bağırdıklarını iddia ederek, “Soruşturmayı basına sızdırdılar, bizi linç ettirdiler. Nedeni büyük paralardır. Sırf masum bir insanı hapse attırmak için komplo kurdular.” ifadelerini kullandı.
Manaf’ın avukatı Var, müvekkilinin 64 yaşında olduğunu belirterek, “Müvekkilimin bu davadan maddi manevi beklentisi yok. Gerçeğin ortaya çıkmasını, adaletin yerine getirilmesini istiyor. O gün ben de oradaydım. Sanıklar cezalandırılsın.” diye konuştu.
Sanık avukat Özge Çetin, olayın üzerinden 8 yıl geçtiğini ifade ederek, “Vaktinizi alıp bu bomboş dosyayla sizi uğraştırmak istemiyoruz. Şov burada yapılıyor, kurgu burada yapılıyor ama oyuncuları çok kötü.” şeklinde konuştu.
Beyanların ardından mahkeme heyeti, hükmü açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.
Ara sırasında duruşmayı takip eden gazeteciler, salonun önünde Akif Manaf’ı görüntülemek istedi.
Manaf, gazetecilere tepki göstererek görüntüsünün çekilmesine izin vermedi. Manaf’ın yanındakiler de cep telefonuyla gazetecileri görüntüleyerek hareket içeren söylemlerde bulundu. Avukat Var ise bir gazetecinin telefonunu almaya çalıştı.
Manaf, kendisini görüntüleyen basın mensuplarını şikayet edeceğini söyledi.
Güvenlik görevlilerinin müdahalesi ve olay yerine polislerin gelmesi üzerine taraflar birbirlerinden şikayetçi oldu.
Yaklaşık 2 saat sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık avukatlar İsmail Demirci, Özge Çetin ve Harika Günay’ın üzerlerine atılı “hakaret” suçundan beraatlerine hükmetti.
– Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanmış, Akif Manaf’ın 2014’te gözaltına alınması sonrası nöbetçi sulh ceza mahkemesince serbest bırakılması üzerine hakarette bulundukları öne sürülen sanık avukatlar hakkında “hakaret” suçundan dava açılmıştı.
İlk yargılamada sanıkların cezalandırılmasının ardından yapılan itirazı değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, hükme esas alınan tanık ifadeleri arasında çelişki bulunması nedeniyle kararı bozmuştu.
Bozma sonrası dava dosyası yeniden ilk mahkemeye gönderilmişti.