Bursa’nın Gürsu ilçesinde belediye tarafından köylerdeki evlerden bina altlarına otopark yapılmasının istenmesi şaşkınlık yarattı. Gürsu’da Karahıdır Köyü’nde ise, bir çiftçinin evinde mantar yapmak için kapattığı alana belediye tarafından yıkım kararı çıktı. 2 olay çiftçiler ve bölge köyler tarafından tepkiyle karşılandı.
BURSA (İGFA) – Bursa’nın Gürsu ilçesinde belediye tarafından köylerdeki evlerden bina altlarına otopark yapılmasının istenmesi şaşkınlık yarattı. Gürsu’da Karahıdır Köyü’nde ise, bir çiftçinin evinde mantar yapmak için kapattığı alana belediye tarafından yıkım kararı çıktı. 2 olay çiftçiler ve bölge köyler tarafından tepkiyle karşılandı.
Mesut Demir’in köşe yazısı…
Ekonomik sıkıntıların yanında fahiş fiyatlar, tarımda yaşanan girdi maliyet sorunları, beraberinde enflasyon vatandaşın belini bükerken, çiftçileri de zor durumda bırakıyor.
Tarım alanında ülke genelinde üretim yetersizliği, miras nedeniyle tarlaların bölünmesi, köylerden kentlere yaşanan göç, ekonomik sıkıntıları da beraberinde getiriyor.
Küresel krizin dünyada hangi ülkelerde ne kadar hissedildiği ortada.
Türkiye, bu konuda diğer ülkelere göre her ne kadar iyi olsa da, tarımın güçlü olması tartışılmaz.
Gençlerin ekonomik şartlardan dolayı köyde yaşamak istememesi, tarımın daha fazla teşvik edilmesi gerçeğini ortaya koyuyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği teşviklerin yerine ulaşıp ulaşmadığı, ya da yeterli olup olmadığı tartışılır.
Lakin…
Mazotun 22 lira seviyelerinde olduğunu göz önüne aldığımızda, gübre ve mazot desteğinin yeterli olmadığını da görüyoruz.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın teşvik konusunda çalışmalarının olması yeterli değil.
Tarladan marketlere uzanan nakliye ve komisyonların fiyatları ne kadar yüksek olmasına sebep olduğu da aşikar.
Çiftçiye destek konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uyarı ve talimatları var.
AK Partili belediyelerin çiftçiye tohum, fide desteği de bir nebze faydası oluyor.
Çiftçiye destek sadece ekonomik anlamda değil, fiili ve manevi olarak da destek verilmesi gerekiyor.
Nitekim…
Geçtiğimiz hafta Gürsu ilçesine bağlı köylerde bir takım ziyaretler yaptık.
Çiftçimizin durumunu yerinde görelim, sorunlarını kendilerinden dinleyelim isteyerek yola çıktık.
Deveci armudunun başkenti Gürsu…
Tarım arazileri ve çiftçilik açısından önemli bir ilçemiz.
Bursa’nın merkez 5 ilçesinden biri.
Gürsu ilçesine bağlı Karahıdır Köyü’nde bir çiftçimizin sorununu açıkçası hem şaşırttı, hem de pes dedirtti.
Köy yerleşimlerini hepimiz iyi biliyoruz.
Evlerinin bahçeleri geniştir. Hayvan damları, kümesler vs. bulunur evin bahçesinde…
Evinin bahçesine mantar eken çiftçimiz, hava şartlarından dolayı etrafını ve üstünü kapatmış.
Gürsu Belediyesi de, çiftçilere destek olmayı bırakın, “Neden burayı kapattın” diyerek yıkım kararı almış.
Bu kadarla bitse iyi.
Ayrıca belediye, köydeki evlere otopark zorunluluğu getirmiş.
Köy yerinde evlerin bahçeleri zaten otopark.
Hiç mi köye gitmemiş bu kararı veren belediye yetkilileri ya da yönetimi…
Belediye yetkililerinin cevabı da ilginç bu konuda…
“Burası köy değil mahalle statüsünde olduğu için otopark zorunluluğu var…”
Şaka değil gerçek…
Belediyenin burada amacı nedir? Gerçekten merak ediyorum.
Çiftçiye destek yerine balta vurmaktır bu durum…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çiftçiye destek talimatlarına rağmen Gürsu Belediyesi’nin bu tavrı, talimata karşı gelmekten başka bir şey değil.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Partili bir belediyenin çiftçilere karşı bu tutumunu duysa ne olur?
Umarım Gürsu Belediyesi bu yanlışlarından en kısa zamanda döner.
Apartmanlarda balkonlarda sebze üretilmeye başlandığı bu şartlarda çiftçiye destek olmak her kurumun asli görevidir.
Destek yerine köstek olunuyorsa o zaman kafalarda soru işareti ve iz bırakır.
İlçe turlarımız, çiftçilerimizle dertleşmelerimiz devam edecek.
Sağlıklı ve esen kalın…