Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan dün gece Halk TV’ye konuk oldu. Gazeteciler Şirin Payzın ve Barış Terkoğlu’nun sorularını yanıtlayan Okuyan gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
6’lı muhalefet masasının toplumdaki değişim isteğine yanıt verdiğini düşünüyor musunuz?
Kemal Okuyan: Verseydi bugün böyle bir tablo olmazdı. Tarihin en derin ekonomik krizlerinden biri yaşanıyor, hâlâ AKP’nin kazanma ihtimalinden bahsediliyor. Bunun tek nedeni AKP’den çok da farklı olmayan bir bloğun iktidara talip olması. Seçimlere, zamanında olacaksa, aşağı yukarı bir yıl kalmışken toplumda bir değişim heyecanı göremiyoruz bu nedenle. Çünkü aşağı yukarı AKP’yle aynılaşmış bir muhalefet var. Dış politika, ekonomi, laiklik gibi başlıklarda, muhalefetin ortalamasının önemli bir fark oluşturmuyor.
AKP’den çıkan muhalefetin özeleştiri vermesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
Okuyan: İki AKP kökenli parti çıktı, Gelecek Partisi ve DEVA. İki partinin de programını okudum, ikisi de AKP dönemine dair bir değerlendirme yapmamış. Bu ilginç bir şey. Ortada aslında AKP iktidarıyla -hesaplaşmayı geçelim- değerlendirme bile yok. Ben bir vatandaş olarak şu soruyu sormak zorundayım: Sizin AKP’den ayrılmanıza neden olan şey nedir? Örneğin Davutoğlu, Erdoğan’ın danışmanlığını yaptı, dışişleri bakanlığı yaptı, başbakanlık yaptı… Bütün bu süreçlerde, uyuşturucu kaçakçılığı ya da yolsuzluk dışında, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini özel olarak ilgilendiren hatalı hiçbir şey olmadı mı? Yolsuzluk, kara para aklama vs… bunlar suç da; halkı yoksullaştırmak, komşu ülkelerdeki savaşlara müdahil olmak suç değil mi? Burada çok büyük bir özeleştiri gerekir, “ben hayatımın şu döneminde çok büyük hatalar yaptım, bunların şöyle bedelleri oldu, tüm toplumdan özür diliyorum” dersiniz. Ancak bu durumda gerçekten samimi dönüşüm olabilir. Böyle bir ihtimal yok tabii.
Biz bu sistemi değiştirmek istiyoruz. AKP 20 yıldır bu düzenin temsilcisi, gitmesi çok önemli, ama onun gidip yerine yeni bir AKP’nin gelmesi bizim isteğimiz olamaz. “AKP gitsin partisi” en güçlü parti ama bu parti ülke bu kadar kötü durumdayken niye oy patlaması yapamıyor? Çünkü bu parti muhalefetten heyecan duymuyor, hatta güvenmiyor. Üstelik AKP’nin yeni hamleleriyle beraber göreceğiz ki seçimler çantada keklik değil. Niye peki? Bu kadar ağır tahribat varken bu partiler ciddi bir oy sıçraması yaşayamıyorsa, bunun nedeni, bizim düzen muhalefeti denen muhalefetin halkın sorunlarına çare olabilecek bir şey söylememesi, bu anlamda AKP’den farkının olmaması.
“TOPLUM SOLA KAYARKEN, MUHALEFET SAĞA KAYIYOR”
Bir şey daha, bu kadar ekonomik kriz varken toplum sola kayar, muhalefet ise dolu dizgin sağa kayıyor. O yüzden oylarda ciddi bir artış gerçekleşmiyor, çünkü AKP’den gerçek farklılık orada aslında. Muhalefetin oyunun artması bizim derdimiz değil, ama sordunuz diye söylüyorum, bu toplum bir alternatif ve çare arıyor. Bu kurtuluşun parlamenter sisteme dönüşle gerçekleşmesi mümkün değil, insanlar aç, yoksul. Halkın gündemi bu, parlamenter veya şimdiki sistem değil. Biz emekçileri bu sıkışmışlıktan çıkarmak için uğraşıyor, meselenin özünü sorgulatmaya çalışıyoruz. Ama ne zaman bunu yapsak “şimdi zamanı mı” deniyor. Bu soru çok eski ama yeter, artık zamanı geldi. Dikiş tutmayan bu toplumsal sistemin tüm dünyada yıkılması gerekiyor. Seçimler sırasında bunları söylemeyeceğiz de, ne zaman söyleyeceğiz?
“İNSANLARA ÇAĞRIMIZ ÖRGÜTLENİN, SİYASETE AKTİF KATILIN”
Sol nasıl heyecan yaratacak? TKP ne yapıyor?
Okuyan: Bir tanesi her şey seçim değil ve daha bir yıl var, üstelik inanılmaz şekilde artan bir yoksulluk var. Bugün TKP ne yapıyor? İnsanların dayanışması, işsiz kalan insanların işine dönmesi, ücret artışları, hak ihlallerine karşı durmak, bunlar için uğraşıyoruz. Her şey seçim değil, hatta temel mesele seçim değil… Eğer her şey seçime bağlanırsa, bu bir yıl boyunca insanların ne yiyip ne içeceği sorununu gündem atmış oluruz. Belki bir yıl sonra denecek ki “Savaşlar arttı, bu ortamda seçim yapılamaz.” Böyle bir dünyada, böyle bir Türkiye’de biz her şeyimizi seçime endekslemeyiz.
İkincisi medya, paranın gücü… Bunlar insanların siyasi tercihlerini etkiliyor. Anketlerde hiçbir zaman devrimci sol partiler sorulmaz mesela. “Bizim gerçek gücümüz anketlerde çıkmıyor” demiyorum, abartmayı sevmem. Ama medyasından anketlerine varıncaya kadar zaten burada ciddi engeller var.TKP seçimler sırasında bizim düzen partileri dediğimiz partilerle bir ittifak kurmayacak. Ancak ilkelerde anlaştığımız partilerle ittifak oluşturacağız. Henüz kamuoyuna açıklanmadı ama büyük oranda ilkelerde anlaştık.
Tekrar ediyorum, bugünkü sorunlar seçimle çözülecek sorunlar değil, köklü bir sitem ve düzen değişikliği gerektiriyor. Türkiye’nin ekonomik sorunlarının kaynağında sadece Erdoğan yok, sermaye düzeni var. Erdoğan’dan önce de böyleydi bu sistem. Varsayalım iktidar değişti, sonra? Toplumsal eşitsizlik, yoksulluk değişmediği sürece, Türkiye çok daha karanlık bir sürece girerse bunun karşısında hangi yüzle duracağız bugün sadece Erdoğan gitsin siyaseti yaparsak. Karanlık bir tablo yaratmak istemiyorum ama insanlara çağrımız şu, örgütlenin, siyasete aktif olarak katılın, birbirinizin elinden tutun, başka çaremiz yok.
“CUMHURBAŞKANI ADAYI ÇIKARTACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı adayı çıkaracak mısınız?
Okuyan: Evet, başka partilerle bu konuda anlaşamazsak dahi TKP mutlaka bir aday çıkartacak. Bizim adayımızı ‘bu sisteme bir de biz başkan adayı sunalım’ olarak düşünmemeli kimse, biz bu sisteme baştan karşıyız. Ama biz laik, bağımsız, eşitlikçi bir ülkede yaşamak istiyoruz. Bu düzende bunlar yok. Biz herhangi bir pusulada bu değerlerin yanına bile yaklaşmayan bir adaya oy isteyemeyiz. “Erdoğan gitsin partisi”nin gücünü hafife almıyoruz ama bir alternatifi bugün yaşatmazsak, yarın hiç yaşatamayız. Bu kapitalist ekonomi değişmez, doğa kanunu gibi görülüyor. Ancak bu doğru değil, her koşulda bu sistemin alternatifini göstermek zorundayız. Bugün sola dönük ilgi ciddi şekilde artıyor, bizim partimizin toplantılarındaki fotoğraflara bakabilirsiniz. Bu durum oy olarak ne kadar yansır bilemeyiz ama toplumun bir kesimi bu sistemden ciddi şekilde kopuyor, umurlarında değil altılı muhalefet, cumhur, millet ittifakı. Bunları görmeyecek kadar öfkeliler. Biz bu insanlara sırtımızı dönemeyiz.