Fransa’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışan aşırı sağcı Marine Le Pen’in parti üyeleri başörtüsü konusundaki sert tutumunu yumuşattı.
Reuters’in haberine göre seçime bir hafta kala Ulusal Birlik Partisi temsilcileri Fransa siyasetinde son yıllarda ana tartışma konularından biri olan başörütüsü yasağı konusuyla ilgili söylemlerini değiştirdi.
Perpignan’ın aşırı sağcı belediye başkanı ve Le Pen’in eski hayat arkadaşı Louis Aliot, başörtüsü yasağının “İslamcılıkla” savaşmanın çeşitli siyasi araçlarından biri olduğunu, ancak uygulanmasının “dereceli olarak gelmesi gerektiğini” söyledi.
Yasakların ilk olarak devlet hizmetlerinde uygulanması gerektiğini belirten Aliot, bu konuda parlamentoda bir tartışma yapıldıktan sonra karar verilebileceğini anlattı.
Le Pen’e yakın diğer isim, Akdeniz kasabası Frejus’un belediye başkanı David Rachline tutumunu yumuşatarak, “İnsanlara saldırmak istemiyoruz. Başörtüsü takan kadınların hepsi İslamcı değil” dedi.
“Müslüman kadınlara yönelik ayrımcılık”
Daha önce başörtüsünün bir kişinin dini inancının işareti olarak görülemeyeceğini söyleyen Le Pen, tesettürü kamusal alanda yasaklanması gereken bir “İslamcı üniforma” olarak tanımlamıştı.
Aşırı sağcı Le Pen, son yıllarda imajını yumuşatmak için daha önce sıklıkla gündeme getirdiği kimlik sorunları yerine Fransız seçmenlerin bir numaralı önceliği olan satın alma gücüne odaklandı. Ancak seçim programında aşırı sağcı politikalardan vazgeçmedi.
Fransa’daki avukatlar, başörtüsünün yasaklanmasının Müslüman kadınlara yönelik ayrımcılık olacağını ve bunun Fransız anayasasını ihlal edeceğini ifade ediyor.
Le Pen’in rakibi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un geçen hafta kampanya sırasında karşılaştığı bir kadın, başörtüsünü kendi isteğiyle taktığını ve kendini “feminist” olarak gördüğünü söyledi. Macron da ona cevap olarak “Bütün saçmalıklara en iyi cevap bu.” dedi.
Geçtiğimiz cuma günü ise bir kadın Le Pen’e kameralar önünde “Müslümaları rahat bırakın. Biz Fransızız, bu ülkeyi seviyoruz” diyerek tepki gösterdi.