Sayılı gün çabuk geçer atasözünü tamamen tersine çeviren Trabzonspor, şampiyonluk için sabırsızlanan taraftarının merdiven boşluklarına kadar doldurduğu coşkulu tribünler önünde ilk golü çabuk bulmak ve üzerlerindeki baskıyı bir an evvel atabilmek hedefiyle sahaya çıktı.
Lig boyunca uzak ve yakın rakiplerine attıkları fark sayesinde son beş haftada sadece bir galibiyet almak bile telaşlanmalarına neden olmuyordu belki ama yine de kendi seyircileri önünde oynadıkları bu maçta çabuk gelecek o ilk gol, sezon boyunca alıştığımız üstün oyun pratiğine dönmelerini de sağlayacaktı kuşkusuz.
ORTA SAHALAR JET HIZIYLA GEÇİLDİ
Hızlı olmak ile telaş etmek arasında gidip gelen ilk 45 boyunca yapmaya çalıştıkları baskıya, geçen hafta Kasımpaşa karşısında kazanmayı bilen Karagümrük de aynı şekilde karşılık verince, maç karşılıklı ataklar ve orta sahanın jet hızıyla geçildiği, bir o kalede bir bu kalede heyecanlı bir oyun ancak kaotik bir futbola sahne oldu.
Trabzonspor neredeyse tüm unsurlarıyla golün peşine düşünce, defansta Abdullah Avcı takımı devraldığından bu yana pek görmediğimiz açıklar verdi ve ilk yarının sonlarında konuk takımın penaltıdan serbest vuruşa dönen pozisyonda ceza sahası ön çizgisinin hemen önünde Biglia’nın kullandığı vuruşla 1-0 öne geçmesine engel olamadı.
YİNE BAHAR YORGUNLUĞU
Geçtiğimiz sezon nisan ayında oynadığı 9 lig maçında 8 beraberlik alan Trabzonspor, üzerindeki bahar yorgunluğunu stadyumdaki coşku telaşa dönmeye başladığı dakikalarda, bu sezon ilk golünü atan Vitor Hugo’nun ayağından kazandı. Kalan dakikalar tam anlamıyla nefes nefese bir mücadeleye sahne oldu.
Trabzonspor kazanmayı çok istediği maçın son dakikalarında Karagümrük kalesini ablukaya alıp, 3.62 gol beklentisi ve yüzde 64 top hakimiyetiyle oynasa da, yakaladığı pozisyonları bir türlü gole çeviremedi. Karagümrük kontrataklarla etkili geldi, ancak sanırım dün kale direkleri bile Trabzon’un daha fazla puan kaybetmesini istemiyordu.