AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, seçim sürecinde gerçekleştirilecek saha çalışmaları hakkında, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Kabaktepe, seçim gecesi ve 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmede bulundu.
“TÜRKİYE’NİN OLGUNLUKLARINI ANLAYAMACAKLARININ GÖSTERGESİ OLMUŞTUR”
Osman Nuri Kabaktepe, yabancı basın tarafından yapılan haberlere ilişkin, “Öncelikle 14 Mayıs seçim sonuçlarını ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hakikaten Türkiye büyük bir demokrasi şöleni yaşamıştır. Özellikle yabancı kaynaklı medya kuruluşları, yaptıkları yayınlar, bazı misyonların yaptıkları yayınlar, Türkiye’nin bu olgunluğunu anlayamadıkları ve anlayamayacaklarının bir göstergesi olmuştur. Hakikaten dünya tarihinde örnek bir olgunlukta şöleni hep beraber 14 Mayıs’ta neticelendirmiş olduk.” dedi.
“MİLLETİMİZDEN ÖZÜR DİLEMELERİ LAZIM”
Seçim gecesi açıklama yapan İmamoğlu ve Yavaş’ı eleştiren Kabaktepe, “Milletimizin sükûnet ile seçimi izledikleri saatlerde Ankara ve İstanbul belediye başkanları televizyonlara çıkarak, daha sonuçların ve sandıkların büyük bir çoğunluğunun açılmamış olmasına rağmen, biri 13. Cumhurbaşkanı’nı ilan etmiştir, diğeri de 81 ilde ileride olduklarını söylemiştir. CHP’ye sonradan katıldıkları için CHP tarihini bilmiyor herhalde kendisi. CHP tarihinde 81 ilde hiçbir zaman birinci olamadı. Bu tarih bilgisi noktasında da bir hatırlatmada bulunmak isterim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’na. Sayın İmamoğlu da 13. Cumhurbaşkanı’nı ilan etti. Bunu biz, seçime, millete, milli iradeye, seçim sürecine sadece saygısızlık olarak görmüyoruz, aynı zamanda manipülatif hareket olarak görüyoruz. Demokrasi süreçlerinde seçim süreçlerinde bu tip manipülatif hareketlere, bu tip yaklaşımlara, bu tip yaklaşımlara yer yok. Bu hem ciddiyetsizliktir hem milli iradeye saygısızlıktır hem de bir algı operasyonu oluşturmaktır. Her iki iddia da çok önemli. Herhalde aralarında bölüşmüşler. Bir tanesi ’81 ilde öndeyiz’ diyor. Diğeri de, ‘Oy oranı olarak öndeyiz, 13. Cumhurbaşkanı’nı ilan ederiz’ diyor. Ortaya çıkan sonuç şu ki, ne 81 ilde ileride oldular. Hayalini bile görmeleri mümkün değil. Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylıkta önde olduğu bir durum değildi. Acilen amasız ve fakatsız iki büyükşehir belediye başkanlarının başkanlık yaptığı kentlerin de büyüklüğüne saygınlığına uygun olarak, milletimizden özür dilemeleri lazım diye düşünüyorum. Ortaya koydukları en basit ifadeyle ciddiyetsizliktir. Bu ciddiyetsizliğin farkında olduğumuzu da bilmeleri lazım” diye konuştu.
“MASAYA VURARAK BİR BAŞKALDIRI DEĞİL ÇARESİZLİK GÖSTERMİŞ OLDUNUZ”
Kabaktepe, Kılıçdaroğlu’nun Twitter üzerinden yayınladığı videolara ilişkin, “En büyük vaatleri güçlendirilmiş parlamenter sistemdi, seçim döneminde bunu unuttular. Sayın Kılıçdaroğlu’nun mitinglerde kürsülerde konuşurken bir araya geliş nedenleri olarak ortaya koydukları güçlendirilmiş parlamenter sistemi hiç zikrettiklerini duymadım. Neden böyle olduğunu sormak lazım. En büyük projeniz en büyük vaadiniz ama unutuyorsunuz. Herhalde dalgınlık olsa gerek. Şuna döndü herhalde. Güçlendirilmiş Kılıçdaroğlu modelini yapmaya çalışacaklar. Parlamenter sistemi herhalde buna döndürdüler. Dolayısıyla bu mühendisliği kurgulayan hem CHP siyasetinin iflas ettiğinin de bir göstergesini hepimiz görmüş olduk. Masaya vurarak bir başkaldırı değil bir çaresizlik göstermiş olursunuz. Hiç kimse size nerede olduğunuzu sormuyor. Muhtemelen kendi içlerinde, çekil, kal, başkanlık, genel başkanlık, Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmalarından dolayı, iç çekişmelere ve iç çatışmalara cevap vermek için masaya vurma pozunun ve videosunun da Türk siyasi tarihinin en ciddiyetsiz videolarından birisi olarak algılanacağını düşünüyorum. Belki de o masayla o koltukla vedalaşma baskısının dışa vurduğu bir tepki olarak görüyorum Sayın Kılıçdaroğlu’nun” dedi.
“İSTANBUL’A YAKIŞIR BİR DEMOKRASİ ŞÖLENİNİN YAŞANACAĞINA İNANIYORUM”
İstanbul’da bazı sandıklara itiraz ettiklerini açıklayan Kabaktepe, “AK Parti olarak İstanbul’da 30 bin 800 sandıkta, hem sandık kurulu üyelerimiz, hem yedek üyelerimiz, hem sandıklara vermiş olduğumuz bir ile üç arası müşahitlerimiz, bin 900 avukatımız, 5 bin 702 kat sorumlumuz, 2 bin okul sorumlumuz, 4 bin veri giriş elemanımızla yani yaklaşık 151 binin üzerinde kardeşimizle seçimi birinci dereceden takip ettik. Muhakkak maddi hatalar olur, partiler tespitlerini yapıyor, bizim de tespitlerimiz var, bu tespitlere itirazlar oluyor. Bizim de İstanbul’un bazı ilçelerinde itirazlarımız var. Diğer partilerin de itirazları var. Bunlar her dönemde olacaktır. Bu olgunluk için İstanbul’un Türkiye’nin ve 81 ilin alkışlanması gerektiğini söylemek istiyorum. Sandığı manipüle etme ve sandık güvenliğiyle ilgili söz açanların hakikaten utanması gereken bir seçim süreci yaşadığımızın kanıtını gördüğümüzü de ifade etmek isterim. Tıpkı 14 Mayıs’ta olduğu gibi ‘ Her oy bir Türkiye’ diyerek vatandaşımızı hem sandığa hem de Türkiye yüzyılının kurulma noktasındaki sorumluluğunu görevini hakkını hatırlatarak seçim sürecini devam ettireceğiz. Muhalefet partilerimizin bir kısmının siyaset mızmızlığını, dezenformasyon ve provokasyon çabalarına da geçit vermeden İstanbul’a yakışır bir demokrasi şöleninin yaşanacağına ben yeniden inanıyorum “dedi.
“TAKİPÇİSİ OLACAĞIMIZIN ALTINI ÇİZMEK İSTERİM”
Kabaktepe, deprem bölgesinde çalışan İBB görevlilerinin tehdit edildiğini iddia ederek, “Bir kurum bir belediye nasıl olur da, çıkan oylara göre ilgili binada depremzedenin misafir olup olmamasına karar verir ? Mesela takip edeceğimiz bir husus var. Deprem bölgesinde sandıklar oluşturuldu. Oluşturulan sandıklarda diyelim Büyükşehir Belediyesinin deprem bölgesine gönderdiği görevliler var. Bizim de görevlilerimiz var. 300’e yakın gönderdiği görevliler bir sandıkta oy kullandı. Bize çalışanların ‘Eğer bu sandıktan CHP birinci çıkmazsa işinize son vereceğiz’ diye tehdit edildiklerine dair bilgi geldi. Bunu teyit etmedik. O sandığı bulacağız. O sandığın sonuçlarına bakacağız. Sandığın sonuçlarından sonra eğer İBB böyle bir şey yaparsa onun da takipçisi olacağımızın altını çizmek istiyorum. Biz istersek 250 binle orada olalım oluruz, 350 binle orada olalım onu da oluruz. Böyle bir gereklilik hissedersek oluruz. 1 milyon 700 bin kişilik bir miting yapan teşkilatın sandıklarda 200 bin kişiyle olmaması düşünülmez. Biz 28 Mayıs’ta dersek ki ‘Biz karar verdik. Sandıklarda 572 bin 312 kişi olacağız oluruz. Hiç kimse de bundan tereddüt etmesin” dedi. Kabaktepe, ” Miting yapmayacağız. Cumhurbaşkanımız ilan etti. Bazı vatandaşlarımıza halkımıza yaptığımız ziyaretler ve birtakım sektörel buluşmalar ” diye konuştu.