Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Vilayet Örgütü, partililerine yönelik baskı ve gözaltıları protesto etmek maksadıyla 21 Kasım 2020’de Tünel Meydanı’nda toplandı. Lakin protesto hareketi başlamadan polis, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın “yasak” kararını öne sürerek, Vilayet Örgütü Eşbaşkanı Elif Bulut ve Erdal Avcı ile gazeteci Akıllına Türkeri’nin de ortalarında bulunduğu 19 kişiyi darp ederek, gözaltına aldı.
HEM TAKİPSİZLİK HEM DAVA
Mezopotamya Ajansı’nın haberine nazaran daha sonra hür bırakılan HDP’liler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada iddianame hazırlandı. 12 Mart 2021’de hazırlanan iddianamede savcı, “HDP umuttur, umut dimdik ayakta”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Direne direne kazanacağız” biçiminde sloganlarının atılmasını suçlama konusu yaparak, “toplantı ve şov kanuna muhalefet etmek” savıyla HDP’lilerin cezalandırılmasını istedi. İddianamenin Çağlayan’da bulunan İstanbul 49’uncu Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin akabinde HDP’liler yargılanmaya başladı. HDP’lerin yargılandığı davanın 20 Haziran’da 2’nci duruşması görülecek.
HDP’liler hakkında hazırlanan polis tutanaklarının iki savcıya gönderildiği ortaya çıktı. Birebir aksiyon ve tezden soruşturma yürüten iki savcıdan birinin iddianamesi davaya dönüşürken, bir savcı ise HDP’lilerin yaptığı aksiyonu “Anayasal hak” olarak görerek, 29 Nisan 2022’de takipsizlik kararı verdi.
YARGITAY’IN KARARI
Takipsizlik kararına destek olarak Seyahat Parkı protestoları sırasında Okmeydanı’nda polis tarafından atılan gaz kapsülü ile vurularak öldürülen Berkin Elvan’ın durumuna dikkat çeken bir protestoya işaret eden savcı, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin kelam konusu protestoyu fikir ve söz özgürlüğü kapsamında ele aldığına dikkat çekti. Elvan hakkında dairenin verdiği karara işaret eden savcılık, “Katil polis hesap verecek” ve “Berkin’in katilleri cezalandırıncaya kadar susma” sloganlarının da değerlendirildiğini ve cürüm olmadığı tarafında karar çıktığını anımsattı.
MEMLEKETLER ARASI HUKUK BAKIŞI
Savcılık takipsizlik kararında, Yargıtay’ın Elvan kararında verdiği Anayasa ve milletlerarası kontratların ilgili unsurlarına atıfta bulunularak, silahsız ve ataksız toplanmanın bu unsurlar çerçevesinde teminat altına alındığına kaydetti. Kararda ayrıyeten demokratik toplumun gelişimi konusunda bu hakkın hayati olduğuna dair tabirlerin yer aldığını lisana getiren savcılık, Yargıtay’ın kelam konusu kararında ayrıyeten kolluğun müdahalesi ile icra edilmeye çalışılan aksiyonun tamamlanmadığı, açıklamak istenen pankart içeriğinin cebir, şiddet ve tehdit içeren sistem ile övgü ve legal göstermeyi içeremediğine dair vurgular olduğuna dikkat çekti.
ANAYASAL HAK
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu mevzuda 2014 ve 2015 tarihinde verdiği üç karara da işaret eden savcılık, HDP’liler hakkında süren soruşturma evrakının da benzeri olduğunu, aksiyonun silahsız ve akinsız toplanma hakkı kapsamında kaldığını, atılan sloganların cebir ile tehdit gayeli ya da övme, legal göstermeyi kapsamadığını belirterek, takipsizlik kararının yerinde olacağını belirtti. (HABER MERKEZİ)