Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Köyü’nde, 8 Temmuz 2018 tarihinde Kapıkule-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 5 vagonu raylardan çıkıp devrildi.
Tren Katliamı’nda 7’si çocuk olmak üzere 25 kişi hayatını kaybetti, 340 kişi de yaralandı.
Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kazanın yaşanmasında kusurlu bulunan TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak vazife yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde çalışan Yol Bakım ve Tamirat Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği’nde Sınır Bakım ve Tamirat Memuru Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve mayıs ayındaki yıllık genel muayene raporunda imzası bulunan Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında ‘taksirli vefata ve yaralanmaya neden olmak cürmünden 2’şer yıldan 15’er yıla kadar mahpus cezası istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Davanın 10’uncu duruşması, mahkeme salonuna dönüştürülen Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görüldü.
SLOGANLARLA ÇORLU HALK EĞİTİM MERKEZİ’NE YÜRÜDÜLER
Duruşma öncesi Bulvar Yolu Santral Işıklar bölgesinde bir ortaya tren katliamında yakınlarını kaybeden aileler, Bulvar Yolu üzerinde toplanıp, ellerinde “Adalet İstiyoruz” yazılı pankart ve tren katliamında hayatını kaybeden evlatlarının, annelerinin, babalarının fotoğrafları ve tren katliamında sorumlu olduğunu düşündükleri devrin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, TCDD yetkililerinin fotoğrafları ile yürüyerek Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nin önüne geldi.
Aileler, yürüyüş sırasında “Gün gelecek devran dönecek, katiller halka hesap verecek”, “Çorlu’nun hesabı sorulacak”, “Hak, hukuk, adalet, kaza değil cinayet” sloganları attı.
Hayatını kaybedenlerin yakınlarına CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu dayanak verdi.
AVUKAT CAN ATALAY’IN DURUŞMAYA KATILMASI REDDEDİLDİ
Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görülen davada Avukat Cihan İşler, yola ait itirazda bulundu. İşler, Seyahat Parkı Davası’nda tutuklanan Avukat Can Atalay’ın duruşmaya katılmasında tüzel bir pürüz olmadığını belirterek, SEGBİS’le duruşmaya bağlanmasını talep etti. Talep, mahkeme heyeti tarafından adaba muhalif olduğu sav edilerek oybirliğiyle reddedildi. Duruşmada aileler de kelam aldı.
DURUŞMADA AİLELERLER DE KELAM ALDI
Tren katliamında hayatını kaybeden Serhat Şahin’in babası Hüseyin Şahin, “Dördüncü yılda sağ tarafımız hâlâ boş, karşımıza gelmesi gerekenler neden gelmiyor soruyorum. Bu kadar beşere karşılık 10. mahkeme de bir tutuklama yokken neyi bekliyorsunuz? Sizler bizim taleplerimizi kestirip atıyorsunuz” dedi.
Bihter Bilgin’in annesi Zeliha Alım, “Ben dört yıldır kızımın kanı kuruduğu kıyafetleriyle yaşıyorum. Bana adaleti kim verecekse söyleyin ben onun yayına gideyim. Daha fazla bu adaletsizliğe tahammülüm kalmadı” diye konuştu.
Oğuz Arda Sel’in dedesi Mehmet Öz, “Bu davanın uzamasına mana veremiyorum. İstenilen şahıslar iki saatlik bir iddianame ile yargı önüne çıkarılıyor. Bu davanın vakit aşımına uğramasına müsaade etmeyeceğiz. Çorlu tren faciası AK Parti iktidarının açtığı tren yolunda olmuştur. Bu facianın sorumlusu AK Parti’dir. Bu yargılamanın uzamasının nedeni de AK Parti’dir” dedi.
Melek Tuna’nın eşi Ekrem Tuna ise, “Ben sizden hak, hukuk, adalet istiyorum” diye konuştu.
AİLELER DURUŞMAYI TERK ETTİ
Aileler, iddianamenin hazırlanmamasına reaksiyon göstererek salonu terk etti.
5 EKİM’E ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, duruşmayı erteleme kararı aldı. Bir sonraki duruşma tarihi 5 Ekim 2022 olarak belirlendi.
ERKEK: ‘ADALET, RAYLARIN ALTINDA KALDI’
CHP Genel Lider Yardımcısı Muharrem Erkek, erteleme kararının ardınan Cumhuriyet‘e konuştu. Erkek, “Adalet, rayların altında kaldı” sözlerini kullandı.
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun ise “1417. gün hala daha adalet yerini bulmadı” dedi.
CAN ATALAY’IN İLETİSİ OKUNDU
Seyahat Parkı Davası’ndan tutuklanan Avukat Can Silivri 9’nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan, Çorlu Tren Katliamı ailelerine ileti gönderdi.
Atalay, bildirisinde şu söz yer verdi:
“Değerli Basın İşçileri ve Sevgili adalet arayan aileler; Çorlu’da insanlarımızı göz nazaran göre mevte gönderen, Binali Yıldırım periyodu ile başlayan demiryolu altyapısının basamak kademe piyasa şartlarına teslimi ve bu münasebetle güvencesizleştirilmesidir.
Savcılık basamağından itibaren biliyorduk ancak mahkeme kademesinde alınan uzman raporuyla gizlenemez hale geldi. Ölümlerin nedeni sistemiktir ve sorumluluk alt seviye çalışanlara yıkılamaz; politikler ve başta TCDD Genel Müdürü olmak üzere üst seviye bürokratlar yargılanmalıdır.
Şu ana kadar ısrarlı bir takip sonucunda ortaya çıkan bu acı gereceğe rağmen üst seviye sorumlularla ilgili iddianame düzenlememiş; iddianame düzenlemeyen Çorlu Cumhuriyet Savcısı hakkında cürüm duyurusunda bulunulması talebimiz Çorlu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da kabul edilmiştir. Ortadan aylar geçmesine karşın iddianame düzenlemeyenler hakkında hiçbir süreç yapılmamış ve en acısı, üst seviye sorumlular hakkında düzenlenmesi hukuken zarurî olan ek iddianame düzenlenmemiştir.
Biz, insanlarımızın acılarına acı katan benzeri toplumsal cinayetlerin de cezasız kalması için organize bir faaliyet sürdürdüğü anlaşılanların adil yargılanmasının takipçisi olacağız.
Her hal ve kaidede Çorlu için adalet! Bu toplumsal cinayet tertibini aşmak için mücadele! Birimiz hepimiz için hepimiz birimiz için!”
MISRA ÖZ: ‘GENEL MÜDÜR KATİL, ULAŞTIRMA BAKANI KATİLDİR’
Çorlu Adalet Sarayı önünde konuşma yapan Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, davanın yeniden ertelenmesine isyan etti. Öz, “Genel Müdür katil, Genel Müdür Yardımcısı katil, Ulaştırma Bakanı katildir” ifadelerini kullandı.
Öz, “5 Ekim’e atıldı 11. duruşma. Herkes güzelce tatillerini yapsın adalet rayların altında kalsın diye… Tahammülümüz yok, anlayışımız yok artık” dedi.