Piyasalarda gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) mayıs ayı faiz kararına çevrildi. TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun başkanlığında toplanacak Para Siyaseti Heyeti yarın saat 14.00’te faiz kararını açıklayacak.
Beklentiler, Merkez Bankası’nın siyaset faizini sabit tutmak konusundaki ısrarının devam edeceği tarafında olurken, faizin sabit kalması enflasyondaki üst taraflı hareketinin devam edeceği manasına geldiği için eleştiriliyor.
FAİZ GEÇEN YIL 500 BAZ PUAN İNDİRİLDİ
Merkez Bankası en son Mart 2021’de siyaset faizini 2 puan yükseltmiş bu yükselişi ise 4 aylık sabit tutma stratejisi izlemişti.
Siyaset faizini sabit tutma stratejisi Eylül 2021’de son bulmuş ve Merkez, eylülden aralığa kadar siyaset faizini 500 baz puan indirerek yüzde 14’e çekmişti.
MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ KARARININ YARATTIĞI TESİRLER
Merkez Bankası’nın bu tavrı piyasaları etkilerken enflasyonda da önemli artışlar yaşanmıştı.
1 Ocak 2021’de 7.43 olan dolar, Merkez Bankası’nın aralık ayı toplantısında aldığı bir puanlık faiz indirimi ile 15.52’ye kadar çıkmış tıpkı vakitte Euro da 17.60 düzeyine ulaşmıştı.
20 Aralık’a kadar kısa mühlet içerisinde 18 lirayı gören dolar müdahalelerle 12 liraya kadar gerilemişti. Lakin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 20 Aralık gecesi dolara müdahale olmadığını sav etmişti.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021 yılı Ocak ayına ait paylaştığı datalara nazaran Ocak ayında enflasyon 1.68 artarken yıllık bazda 14.97 olmuştu.
TÜİK’in 2021 yılı aralık ayı enflasyonlarına baktığımızda ise aylık yüzde 13.58 artan enflasyon, yıllık 36.08’e yükselmişti.
2022’NİN TABLOSU DAHA DA KARANLIK
TCMB’nin Siyaseti Konseyi (PPK) toplantılarının sonunda duyurduğu faiz kararı 2022 yılı içerisinde hiç değişmedi. Aralık ayında 15 baz puandan 14 puana indirilen faiz daima sabit tutuldu.
2022 yılı enflasyon bilgilerine bakıldığında ise bu para siyasetinin tesirleri net biçimde görülüyor.
Ocak ayı enflasyon artışı yüzde 11.10 olurken yıllık enflasyon yüzde 48.69’du. En son açıklanan nisan ayı bilgilerinde ise aylık enflasyon yüzde 7.25 olurken yıllık enflasyon yüzde 69.97’ye kadar çıktı.
Döviz kurlarına baktığımızda ise dolar da Euro da 20 Aralık’taki rekor düzeye ulaşmaya epeyce yakın. Euro 6 ayın akabinde tekrar 17 liranın üzerini görürken dolar ise 16 liraya yaklaşmış durumda.
FAİZİ MERKEZ BANKASI BELİRLEMİYOR
Merkez Bankası’nın faiz kararına ve tesirlerine ait Cumhuriyet.com.tr’den Gülben Dikmen’e pahalandıran ekonomist Şenol Babuşcu faiz kararının Merkez Bankası tarafından saptanmadığını kararının ‘yukarıdan’ saptandığını belirterek “Bir değişikliğe gidileceğini düşünmüyorum zira müsaade alamayacaklar” dedi.
ENFLASYON 3 HANELİ SAYILARA ULAŞACAK
Merkez Bankası’nın faiz kararını sabit tutması durumunda enflasyondaki üst taraflı hareketin kasım ayına kadar devam edeceğini aktaran Babuşcu, enflasyonun 3 haneli sayılara ulaşacağını söyledi.
Babuşcu, gündemde yer alan ‘döviz kurlarına müdahale’ konusu hakkında da “Merkez Bankası’nın kurlara müdahelesi herkes tarafından biliniyor ancak nereye kadar müdahale edebilir. Aslında müdahelenin çok başarılı olduğu da söylenemez kurlar bir taraftan yükselmeye devam ediyor” açıklamasında bulundu.
“MERKEZ BANKASI’NIN EN DEĞERLİ SİLAHINI ELİNDEN ALDILAR”
Merkez Bankası’nın para siyasetindeki en kıymetli silahının siyaset faizi olduğunu, siyaset faizinin geçersizleştirilmesinin ve gerçeği yansıtmamasının bir sonucu olarak Merkez Bankası’nın dışlandığının altını çizen Babuşcu, Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin de “Merkez Bankası’nı ve siyaset faizini önemsizleştirdik” kelamları ile bu durumu netleştirdiğini aktardı.
“TÜRKİYE’DE ENFLASYONLA UĞRAŞ YOK”
Enflasyonla mücadeleki en değerli kurumun Merkez Bankası olduğunu hatırlatan Babuşcu, Merkez Bankası’nın etkinsizleştirilmesi ile Türkiye’de enflasyonla çaba eden bir kurumun olmadığını belirterek şunları söyledi:
“- Türkiye’de enflasyonla uğraş yok. 6 aydır enflasyon ve kurlar yükseliyor. Enflasyonla gayret edecek en değerli kurum etkinsizleştirilmiş bir halde. Bunun sonuçlarını da enflasyon ve kurların yükselişi olarak görüyoruz.
– Hemen iktisat kitaplarında yazan para siyasetlerine ve maliye siyasetlerine dönülmesi gerekiyor, bu dönüş olmazsa Türkiye’deki ekonomik kriz daha da derinleşecek”