Cumhurbaşkanlığı Kabinesi bugün Beştepe’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık üç saat süren kritik toplantının akabinde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Son kabine toplantımızın akabinde ülkemiz ve milletimiz için iyi hizmetlere vesile olan programlara katıldım. Yabancı konuklarımızı ağırladık. Milletlerarası gündemle ilgili kritik görüşmeler yaptık.
Adalet teşkilatımızın güzide mensuplarıyla bir ortaya geldik. Birebir gün Kazakistan Cumhurbaşkanı Sayın Tokayev’i külliyemizde konuk ettik, hemfikir olduğumuzu görmekten memnuniyet duyduk.
Engelli gençlerimizle buluştuk. 13 Mayıs’ta 39. vefat yıldönümünde üstat Necip Fazıl Kısakürek’i rahmet ve hasretle yad ettik.
Ülkemizin gurur verici yapıtlarından Rize-Artvin Havalimanını kardeşim Sayın Aliyev ve MHP Genel Lideri Sayın Bahçeli ve BBP Genel Lideri Sayın Destici ile 14 Mayıs’ta hizmete açtık.
Havalimanı 3 kilometrelik pisti ve 3 milyonluk yolcu kapasitesi ile Doğu Karadeniz’in gelişmesine katkıda bulunacaktır.
Geçtiğimiz Pazartesi günü Cezayir Başbakanı sayın Tebbun’u ağırladık. Salı günü BAE eski devlet lideri pir halifenin vefatı sebebiyle bu ülkeye taziye ziyaretinde bulunmak üzere gittik. Kardeşi ve Abu Dabi Emiri’ne başsağlığı ziyaretini gerçekleştirdik.
HAYATINI KAYBEDEN GENÇLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI BİLDİRİSİ
19 Mayıs’ta gençlerimizle ve başarılarıyla bizleri gururlandıran ulusal atletlerimizle Ankara’da coşkulu bir programla kucaklaştık.
Darülacezemizin temel atma merasimine katıldık, akabinde Kolombiya Cumhurbaşkanı ve ailesiyle bir ortaya geldik. Adana’da stadın dışında başka on binlerle, içinde on binlerle mükemmel bir gençlik şölenine iştirak ettik.
Bu vesile ile geçtiğimiz hafta Dünya Bayanlar Boks Şampiyonası’nda 5 altın, 2 bronz madalya ile tarih yazarak dünya şampiyonu olan boksörlerimize şahsım ve milletim ismine tebriklerimi bilhassa iletmek istiyorum.
Toplamda Tekvando’da 19 madalya ile kadro halinde şampiyon olan atletlerimizi da tebrik ediyorum. Basketbolda şampiyon olan Anadolu Efes grubumuzu, 5. kez Avrupa şampiyonu olan Vakıfbank Bayan Voleybol grubumuzu şahsım ve milletim ismine tebrik ediyorum.
YOKLAMA KAÇAĞI GENÇLERE BEDELLİ MUŞTUSU
MAHKUMLARIN KOVİD-19 MÜSAADESİ UZATILDI
“BU TOPRAKLARDAKİHAKİMİYETİMİZİ HALA HAZMEDEMİYORLAR”
Selçuklu’dan Osmanlı’ya oradan Cumhuriyete miras kalan Anadolu’da miras kaldığımızı sürdürmek için değişen kuralları âlâ okumalıyız. Ortadan geçen bu kadar asra, yaşanan onca hadiseye karşın bu toprakların hakimiyetimizde olmasını hala hazmedemeyenler olduğu gerçeğini biz değil karşımızdakiler daima hatırlatıyor.
Özellikle 18. yüzyıldan itibaren verdiği çabaların yol açtığı yorgunluğa, yıpranmışlığa, ödediği bedele karşın insanımızın ulusal uğraşa dört elle sarılmasının gerisinde birebir şuur vardır. Cumhuriyet periyodu boyunca hem geçmişten gelen yüklerin yükü, hem yeni devletimizin kuruluş sancıları sebebiyle demokratik ve ekonomik adımlarımızı epey yavaş atabildik.
Evvel çok partili siyasi hayata geçerek akabinde darbeler, siyasi istikrarsızlıklarla kesintiye uğratılsa da kendimize yeni bir yol çizdik. Tüm bu art plandan hareketle Cumhuriyetimizin 100. yılı Türkiye 100 Yılı atılımı haline getirmek istiyoruz. Bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı olarak İrtibat Başkanlığı uyumunda kapsamlı bir 100 kutlama programı oluşturduk. Ülkemize son 20 yılda nasıl çağ atlattığımızı gösterecek “Yüzyılın işini 20 yıla sığdırdık” şiarıyla hayata geçireceğiz.
Cumhuriyetimizin 100. yılına atfettiğimiz 2023 gayeleri bizim için kısa vadeli atılımlarımızın birinci istasyonudur. Akabinde fethin 600. yüzyılı ve 2053 vizyonumuz geliyor. Gençlerimize emanet edeceğiz 2053 vizyonundan sonraki hayallerimiz ise 2071 vizyonumuzla taçlandıracağız. 2071 vizyonunu bizden sonraki kuşaklar ete kemiğe büründürecek, maksatlarını oluşturacaktır.
“MUHALEFET AMAÇ VE VİZYONA SAHİP DEĞİL”
Muhalefet ise maalesef 1908’in bir adım ötesine geçememiş bir ruh haliyle istemezükçülük dışında rastgele bir amaç ve vizyona sahip değildir. Bizim büyük demokrasi ve kalkınma ihtilalinin eksiklikleri, hatta kusurları olabilir. Eksiklikleri tamamlayacak bir muhalefetle her şeyi konuşmaya hazırız. Hayırda yarışan, eser ve hizmet siyasetini merkeze alan bir idare anlayışının gereklerini yerine getirmek için gece gündüz çalışıyoruz.
Yapılan her yatırıma bir kulp takan, getirilen her hizmete, gerçekleştirilen her projeye karşı çıkan, ortaya kayda bedel program, hazırlık, teklif, niyet dahi koyamayan sığ bir muhalefetle karşı karşıyız. Bizim referansımız 20 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmet ve yapıtlardır. Muhalefet ise yüzyılımızın başındaki felakete, koskoca imparatorluğu felakete sürükleyen yaklaşımdır, zihniyettir.
Bugünkü dünyayı, aktörleri ve alakalarıyla kavramasını, ona nazaran siyasetler geliştirmesini beklemenin biraz boş hayal olduğunun farkındayız. Azıcık da olsa feraset, onurlu duruş beklemenin bir vatandaş sıfatıyla hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Düşün gerime deyip, milleti uçuruma sürükleyen siyaset şeklinin bölümü kapanalı çok oldu. Muhalefete bu hamaseti dünya ve bölgemizde yaşanan krizlerin, sorunların, çatışmaların verdiği anlaşılıyor. Türkiye’nin global ekonomik çalkantılardan, güvenlik dertlerinden, yıpratıcı siyasi çekişmelerden en az hasarlı çıkması için her türlü çabayı gösteriyoruz.
“HAYAT PAHALILIĞININ ÜSTESİNDEN GELECEĞİZ”
Hayat pahalılığı başta olmak üzere çeşitli problemlere maruz kaldığımız gerçektir. Bu millet arkaik, gerici, habis bir muhalefeti hak etmiyor. Ülkenin nasıl problemlerini biz çözdüysek, Allah’ın yardımı ile mevcut dertlerin üstesinden yeniden biz geleceğiz.
Kendini yenilemek, başkalaşmak değil tıpkı maya ile varlığını devam ettirmek, büyümek, çoğalmak demektir. Kıymetlerimizi koruyarak kendimizi yenilediğimiz sürece hiçbir farklılık bize tehdit teşkil etmez. Dünya yeni bir dönüşümün eşiğindedir. Bu kritik süreçte en büyük avantajımızın milletimizin en kadim özelliğidir.
Kendini yenilemek, başkalaşmak değil birebir maya ile varlığını devam ettirmek, büyümek, çoğalmak demektir. Kıymetlerimizi koruyarak kendimizi yenilediğimiz sürece hiçbir farklılık bize tehdit teşkil etmez. Dünya yeni bir dönüşümün eşiğindedir. Bu kritik süreçte en büyük avantajımızın milletimizin en kadim özelliğidir.
Global güvenlik ve ekonomik krizine bu gözle baktığımız için süreksiz problemler karşısında paniğe kapılmıyoruz. Pekçok ülke yalpalarken içimize kapanmak ve kazanımlarımızdan taviz vermek yerine daha süratli yol almayı tercih ediyoruz.
Özellikle fiyatlı, dar gelirli, takviyeye muhtaçlık duyan vatandaşlarımızı koruyacak sistemleri kuruyor ve işletiyoruz. Minimum fiyat artışı, memur ve emekli maaşlarına yapılan artırımlar, takviye ve sübvansiyon paketleri bu yaklaşımlarımızın tabiridir. Sıhhat, eğitim, ulaşım, güçte altyapı yatırımlarından ülkemizin gereksinimlerini kıymetli ölçüde karşıladığımız için bundan sonraki gayemiz insanımızın refahını arttıracak tedbirlerdi.
FİNLANDİYA VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ TALEBİ
Bu gelişmelerin milletlerarası serencamı var. Global iktisadın temellerinde sarsıldığı bir periyottan geçiyoruz. Geçmişten beri Türkiye’nin önünü kesmeyi temel siyaset haline getirenlerin birebir siyasete devam etmesi şaşırtan değilse de ıstırap vericidir.
Kendi güvenlikleri ve refahları dışında hiçbir şeyi önemsemeyenler Türkiye’nin bağımsız duruşuna tahammül edemiyorlar. Sergilenen haller ve edilen kelamlar karşımızdakilerin hak, özgürlük, iktisattan hassasiyetlerinden değil çıkarlarını korumak tasalarından kaynaklanıyor.
Her türlü muhtaçlıklarını karşıladığımız milyonlarca insanın problemini umursamayanların bize verecek ne müttefiklik ne de insan hakları dersleri olabilir. Ukrayna’ya en önemli, somut ve işe fayda takviyesi biz verdik. Rusya ile bağlantı kurduğumuz her düzeyde bu tavrımızı kendilerine de mertçe söyledik. Krizin tahliline katkısı olmayacak gösterilere katılmak yerine Rusya ile bağlarımızı sürdürerek ateşkes ve kalıcı barış için en samimi uğraşları yeniden biz sergiledik.
NATO’ya üyelik müracaatında bulunan ülkeler tarihlerine bakarlarsa doğudan gelen tehditlere karşı kendilerine de katkı sağladığımızı görecekler. Geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günleri epey ağır telefon diplomasisi yürüttük. Hollanda Lideri, NATO Genel Sekreteri, İngiltere Başbakanı, İsveç Başbakanı, Finlandiya Başbakanı ile bu bahisleri enine uzunluğuna konuştuk.
Muhataplarımızı tamamına Türkiye’nin NATO’nun genişlemesi, terörle gayret ve müttefiklik vurgusuyla paylaştık. Türkiye Yunanistan ve Fransa’nın NATO’dan çıkışı periyodunda Türkiye o vakit onlara takviyesi vermişti. Ne oldu? Şu anda bu Yunanistan bizimle nasıl bir ahenk içinde. FETÖ terör örgütünün Avrupa’ya gidiş güzergahı şu anda Yunanistan değil mi? Terör örgütlerini besleyen o değil mi? Şu anda 10’a yakın üs var Yunanistan’da ve bu üslerle sanki Yunanistan kimi tehdit ediyor? Bu üsler Yunanistan’da niçin kuruluyor?
“BENİM İÇİN MİÇOTAKİS DİYE BİRİ YOK”
Yunanistan ABD’ye F-16’ları Türkiye’ye vermeyin telkininde bulunuyor. Artık benim için Miçotakis diye biri yok. Biz şahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideriz.Bundan sonrasını Miçotakis düşünsün.
“BİR VATANDAŞIMIZI UZAYA GÖNDERECEĞİZ”
Ulusal Uzay Programımız çerçevemizce bir vatandaşımızın uzaya gönderilmesi sürecini resmen başlatıyoruz. Hiç elbet bu ulusal bir vazife olacak. Bu ulusal misyonumuz için uzaya.gov.tr adresimizi oluşturduk.
Belirlenen kaideleri sağlayan 45 yaşından genç tüm vatandaşlarımız müracaat yapabilirler. Bu kaideleri sağlayacak iki aday büyükelçimiz olarak gerekli eğitimleri alacak. Adaylarımız 2023 yılında Memleketler arası Uzay İstasyonu’na gönderilecektir.
Elbet gökyüzüne yakışan en hoş bayrak ay yıldızlı bayrağımızdır.
Detaylar geliyor…