Diyarbakır’ın Lice ilçesinde jandarmaya ilişkin zimmetli araçla emanette kayıtlı uyuşturucuyu dışarı çıkarıp sattıkları ve parasını ortalarında hisse ettikleri, uyuşturucu ekimi yapan tacirlere evvelden operasyon bilgisini sızdırıp tedbir almalarını sağladıkları, uyuşturucu tarlalarını tespit edip sulama gereçlerine el koyup tutanak tutmadıkları, akabinde bu şahıslardan para alıp sulama motorlarını iade ettikleri tespit üç uzman çavuşa 11’er yıl mahpus cezası verildi.
Lice’nin Dibek, Yolçatı ve Çağdaş Köylerinde esrar ekimi yapan uyuşturucu tacirlerine operasyondan bir gün evvel haber verip tedbir almalarını sağlayan, emanette kayıtlı esrarı jandarma envanterindeki araçla dışarı çıkarıp sattıkları savıyla yargılanan Lice Merkez Karakol Kumandanı H.K, uzman çavuşlar F.Ö, O.T, K.T ve askerlerle uyuşturucu ticareti yaptıkları ileri sürülen A.Y, Y.B ve N.İ ile ilgili dava Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
JANDARMA ARACIYLA JANDARMA DEPOSUNDAKİ ESRARI ÇALDI
Uzman çavuş F.Ö, şunları söyledi:
“Uyuşturucuyu Lice Jandarma Komutanlığında helikopter pistinin yanındaki emanet deposundan aldım. Deponun anahtarı uzman çavuş O.T’deydi. Kendisinden 10 kilo esrar istedim. Diyarbakır’da bir müşteri bulup anlaştıktan sonra uzman çavuşlar O.T ile K.T’ye de hisse verecektim. O.T emanet deposunun anahtarını bana verdi. 6 bez torba içindeki esrarı çıkarıp sırt çantama koydum.
Uzman çavuş K.T, jandarma envanterinde kayıtlı pikapla deponun önüne geldi. Pikaba yerleştirip yola çıktım. Mermer Jandarma Karakolu önünde narkotik köpekleri araca reaksiyon verince yakalandım. Lakin yakalanmadan evvel Karakol Kumandanı H.K, ele geçen uyuşturucuyu tartıp emanete aldığını, 5 kilosunu kendine ayırdığını bana anlattı. Esrarı Zirve Köyü Muhtarı A.Y’ye Diyarbakır’da teslim etmemi istedi. Yol denetiminde jandarma kimliğimi kullanarak geçtim, esrarı bu şahsa teslim edip 38 bin lira aldım.
11 bin lirasını kendime, geri kalanını H.K’ya verdim. H.K’da paranın 11 bin lirasını uzman çavuş K.T’ye verdi. Uyuşturucu ticareti yapmaktan cezaevinde tutuklu olan Ali Bulut ile oğlu Berkant Bulut’un cezaevinden çıkarılması için karakol kumandanı H.K’nın para karşılığı anlaştığını öğrendim. Buna dair tüm görüşmeler Whatsapp üzerinden imajlı yapılıyordu. Beni maşa olarak kullandılar, pişmanım.”
HAKİME “MUHBİRİMİZDİR” DİYE TANITTI
Uzman çavuş K.T de pişman olup cürmünü itiraf ederek şunları anlattı:
“Uyuşturucu kabahatinden tutuklu Ali Bulut’un cezaevinden tahliye edilmesi için karakol kumandanı H.K ile görüşüldü. Tahliye için 300 bin lira vereceklerini söylediler. Görüşmede ben de vardım, onlara ‘Bizden haber bekleyin’ dedik. Bulut’un cezaevinden çıkarılması için kumandanım H.K ile görüştüğümde ‘Bu iş çözülür değil mi?’ diye sordum.
O da “İnşallah çözülecek’ dedi. H.K’nın baba ve oğlunun tahliyesi için Lice Adliyesinde bir yargıçla görüştüğünü, tutuklanan bu bireylerin jandarma muhbiri olduklarını ve devlete yardım ettiklerini hakime söyleyip tahliye olmaları için ısrarcı olduğunu biliyorum.
Diyarbakır’da bir pastanede uyuşturucu alacak bireylerle buluştuk. Uzman çavuş F.Ö, yanındaki numuneyi gösterip ‘Malı beğenirseniz, yarın 10 kilo getirebiliriz’ dedi. Mutabakat sağlanınca F.Ö, beni emanet deposuna çağırdı ve birlikte esrarı çıkarıp benim kullandığım araca yükledik. Esrar Diyarbakır’da oto sanayi sitesinde kaportacılık yapan Murat isimli şahsa satıldı.”
“İŞLEM YAPMADIK, TUTANAK TUTMADIK PARAYI ZARFLA ALDIK”
Diğer bir uyuşturucu operasyonunda kenevir tarlası ve kenevirin sulandığı kuyuya ilişkin boruların F.İ isimli köylünün meskenine gittiğini tespit ettiklerini, sulama işinde kullanılan dalgıç pompaya el koyduklarını belirten K.T. ise, “Adli süreç yapmadık, tutanak tutmadık. Sonraki gün Karakol Kumandanı H.K ile birlikte F.İ’nin Lice’deki ayakkabı dükkanına gittik. H.K araçta kaldı ve beni dükkana gönderip, ‘Sana zarf içinde para verecek. Al gel’ dedi. 14 bin lirayı zarf içinde aldım ve H.K’ya teslim ettim. H.K’da el koyduğumuz dalgıç pompayı geri getirip F.İ’ye teslim etmemi söyledi. Emanet deposundan çıkarılan esrarla ilgili ‘Çok almayın, sonra fark edilir, problem çıkar’ diye ikazda bulundum. Kumandanım olan H.K’nın talimatlarını yerine getirdiğim için pişmanım. F.Ö bana, ‘Depodan esrar çıkarıp satacağım, seni karıştırmam’ dedi. Ben de ‘Bu kadar polis ve jandarma denetimi var, nasıl götüreceksin, yolda yakalanırsın’ diye uyardım. O da ‘Jandarma kimliğimi göstereceğim, ıstırap yok’ dedi. Esrarı çıkardıktan bir gün sonra pişman oldum ve ‘Geri getir depoya bırak’ dedim. F.Ö ise esrarı Abdullah isimli şahsa verdiğini, onun da gömerek kışa hakikat satacağını söyledi” dedi.
Başka sanıklar suçlamaları kabul etmedi.
UYUŞTURUCU TACİRLERİNE KÖSTEBEKLİK YAPMIŞLAR
Mahkeme, sanık askerlerin uyuşturucu ekimi yapan N.İ ile N.K’ya Whatsapp üzerinden operasyondan bir gün evvel bilgi verdikleri, bu şahısların de bilgiyi aldıktan sonra uyuşturucu ekimi yapılan köylerdeki tacirlerle irtibat kurup tedbir almalarını sağladığı belirtti. Zanlıların uyuşturucuyu gizleyip yakalanmasını engelledikleri, karşılığında da bu bilgiyi paylaşan askerlere para verdikleri kaydedildi. Sanık askerlerin Lice Jandarma Karakol Komutanlığındaki emanet deposundaki uyuşturucuları da birebir aracı şahıslarla irtibat kurup sattıkları belirtildi. Bölge ve ülkemiz için hayati değere sahip olan terörle uğraştaki aktifliğin zafiyete düşmesi ve devamında telafisi imkansız sonuçlar doğurabilecek mümkün gelişmelerin engellenmesi emeliyle sanıkların telefonlarının dinlemeye alındığı kaydedildi.
NE KADAR SATTIKLARI TESPİT EDİLEMEDİ
Mahkeme, sanıkların uyuşturucu sevkiyatı yaptıkları tarihlere ait Diyarbakır-Lice güzergahındaki PTS kayıtlarına bakıldığında uzman çavuş F.Ö’nün araçla kente giriş yaptığı, yol aramalarında askeri işçi kimliğini gösterip geçiş yaptığı tespit edildi. Sanıkların ele geçen uyuşturucuyu jandarma emanet deposundan çıkarıp birkaç sefer müşteri bulup sattıkları ve parayı ortalarında hisse ettikleri kaydedildi.
25 ton esrarın tutulduğu depoda, uyuşturucunun çoklukla dere yataklarında gömülü olarak açık toprakta ele geçirildiği için bir kısmının kayda geçirilmeyip sonradan uyuşturucu tacirlerine satıldığı, bu nedenle sanıkların birkaç defa tekrarladığı uyuşturucu ticaretinde sattıkları toplam yükün tespit edilmediği vurgulandı.
Sanıkların emanet deposundaki kayıtlı uyuşturucuyu partiler halinde çıkarıp satarak haksız menfaat temin ettikleri, PTS imgeleri ve MOBESE kayıtları ile banka hesap hareketleri incelendiğinde de aylık maaşlarının dört katı fazla para girişi olduğu tabir edildi.
UZMAN ÇAVUŞLARA CEZA KUMANDANA BERAAT
Tutuklu uzman çavuşlar F.Ö, O.T ile K.T 11 yıl 6’şar ay mahpusla cezalandırılırken, tutuksuz karakol kumandanı H.K ile uyuşturucu ticareti yaptıkları ileri sürülen A.Y, N.İ ile Y.B kanıt yetersizliğinden beraat etti. Üye yargıçlardan biri karara muhalif kaldı ve beraat eden sanıkların da cezalandırılmaları gerektiği istikametinde karara muhalefet şerhi yazdırdı.