Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığında düzenlenen “İyilik İftarı” programında yaptığı konuşmada, Türk milletini dinin terbiye ettiğini ve dünyadaki bütün mazlumların yardımına bu rehberlik doğrultusunda ulaşıldığını belirtti.
Her milletin kıblesi olduğunu ancak her kıblenin istikametinin yardımlaşma ve iyilik olmadığını ifade eden Soylu, “Allah’a şükür bizim kıblemiz yanlış değil. Biz vicdanımızı askıya alan bir millet değiliz. Kimsenin ülkesine zarar vermedik, bir kuruş hakkına, kanına girmedik. Kimsenin ülkesindeki huzura, istikrara el uzatmadık.” diye konuştu.
Türkiye’nin yardım faaliyetlerindeki başarısına değinen Soylu, “Bazıları, ‘Türkiye 20 yıl önce emekli maaşı kuyruklarında insanların hayatını kaybettiği ülkeydi, şimdi nasıl dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesi olur? Bir kurum nasıl olur da 13 yılda dünyada en çok tanınan yardım kurumlarından birisi olur?’ diye şaşırıyor.” dedi.
– “Türk STK’leri iyilik medeniyetinin evlatlarının nasıl olunacağını gösterdi”
Soylu, emin bir ülke, millet ve devlet olunmasının önemine işaret ederek “Allah’a hamdolsun Suriye’de, İdlib’de briket evler yapılırken buradaki arkadaşlarımız bir arada oldular, oraya gitmekten korkmadılar, orada kamu düzeni olmamasına, her türlü hayat riski olmasına rağmen oradan ayaklarını çekmediler. 3,9 milyon insanın önemli bir kısmına orada ellerini uzattılar.” açıklamasını yaptı.
Türk STK’lerinin bütün dünyaya “merhamet ve iyilik medeniyetinin evlatlarının” nasıl olunacağını gösterdiklerini belirten Soylu şöyle konuştu:
“İki terör örgütünün, iki devletin otoritesini yok ettiği bir coğrafyada hep birlikteyiz. DEAŞ’ın, PKK/PYD’nin Suriye ve Irak’ın devlet otoritesini yok ettikleri, tartışılır hale getirdikleri bir coğrafyada yaşıyoruz. Afganistan, Pakistan, Yemen’i hepimiz biliyor ve takip ediyoruz. Eğer biz ayakta durursak umudun merkezi olacağız, iyiliğin merkezi haline geleceğiz. Biz ayakta durursak sadece iyiliğin merkezi olmayacağız, dünyada ‘iyiliğin akreditasyon milleti’ haline geleceğiz. Çok yapmamız gereken iş var. İyilik trenlerimiz gidiyor Afganistan’a, İyilik gemilerimiz gidiyor Lübnan’a. Gidiyor ve gitmeye devam edecek.”
– “Ellerine imkan geçseydi hayır kurumlarını teker teker yok hükmüne getireceklerdi”
Soylu, Türk STK’lerinin, ihtiyaç sahiplerinin olduğu bölgelerde ortak hareket edebildiğini dile getirerek şöyle devam etti:
“Bunu sahada gördük, 10 bin, 20 bin briket evle başladık, 60 bini devirdik. 100 binleri göreceğiz. Şimdi Cerablus, Azez, Mare, El Bab’da sanayi siteleri yapılıyor. Bu milletin hamurunun ne kadar sağlam ve güçlü olduğunu 15 Temmuz’da, sellerde, depremlerde, birbiriyle hayırda yarışırken de gördük. Biz bu hasletimizi, bu karakterimizi ayakta tuttuğumuz sürece sadece kendimizi ayakta tutmayacağız, dünyaya öğreteceklerimizi ayakta tutacağız. İyilikleri anlatacağız, kötülüklerden de sakındıracağız, düsturumuzdan da ayrılmayacağız.
Bir dönem, hayır meselesini kendi tekellerine alarak, sonraki planlarına alet etmeye çalışanlara imkan tanımadınız. Eğer ellerine imkan geçseydi, bu masanın etrafındaki arkadaşlarımızın bulunduğu hayır kurumlarını, cemiyetlerini teker teker yok hükmüne getireceklerdi. Ama bu imkanı Allah’a hamdolsun bu millet, devlet, onlara vermedi. Dünyanın her tarafında okullar, anaokulları, hastaneler, camiler, imaretler, aşevleri yapılıyor. Her yerde bir ay-yıldızlı bayrak var, her yerde bizim insanlarımız, bizim kardeşlerimiz var. Muhatabımıza bakarken alnımız ak, yüzümüz pak bir şekilde bakmamızı temin ediyorsunuz. Bu öyle kolay bir iş değildir.”
AFAD Başkanı Yunus Sezer’in de konuşma yaptığı programa arama kurtarma ve beslenme yardımıyla ilgili çalışma yapan, İyilik Treni ve İyilik Gemisi yardım kampanyasına destek veren STK’lerin temsilcileri katıldı.