Esenyurt’ta Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) açılış merasimine katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyada uyuşturucu, sanal kumar ve bahis konusunda büyük bir savaş yaşandığını vurguladı.
Bakan Soylu, programda yaptığı açıklamada şu sözleri kullandı:
“Üzülerek söylüyorum ki bu savaş bitmeyecek. Şayet biz önlemleri almazsak daha da büyüyecek. Uyuşturucu, sanal kumar, sanal bahis, alkol sigara insanlığın tamamına saldırmaktadır. Birlikte uğraş edersek, toplumda her bireyin farkındalığını arttırarak direnmemiz ve kendimizi çocuklarımızı müdafaamız gerekiyor.
“Bu şeytanlığın karşısında bu uğraşta bize gerek olan samimiyettir”
Tıpkı bu bina üzere kaleler kurmamız lazım. Şahit olduğumuz bağımlılık öyküleri daima birbirine beziyor. Beşerler tıpkı tuzaklara birebir şeklide düşüyor. Bu tuzakları kuranlar profesyoneller. Bir genci uyuşturucuya bağlamak için, bir insanı sanal bahse ve kumara düşürmek için büyük uzmanlıkları var. Bu şeytanlığın karşısında bu çabada bize gerek olan samimiyettir. Dünyanın samimi olması lazım. ‘PKK Avrupa’da uyuşturucu pazarına hakim’ Avrupa bir yandan rapor üzerine rapor yayınlayıp uyuşturucu sayıları paylaşırken, PKK’ın Avrupa uyuşturucu pazarı tamamına hakim olduğu, buradan büyük gelir ettiği bu raporlarında açılarken, öte yandan gidip bu örgüte dayanak olmaması lazım. Kırmızı bültenle aradığımız elemanlarını himaye etmemesi lazım. Birleşmiş Milletler’in PKK yöneticilerini muhatap alıp çocuk savaşçı muahedesi imzalamaması lazım. Bize samimiyet lazım.
“Açık açık dünyada sanal bahsin merkezinin İngiltere olduğun söyledim”
Bundan birkaç ay evvel Antalya diplomasi formunda açık açık dünyada sanal bahsin merkezinin İngiltere olduğun söyledim. Kimsenin gıkı çıkmadı. İngiltere’nin İçişleri Bakan Yardımcısı öbür bir vesile ile geldi, orada da arkadaşların raporlarıyla ortaya koydu. Dedim ki ‘sadece bir sanal bahis merkezi olmuyorsunuz, dünyada berbatlığın merkezi oluyorsunuz.
“Bu çabada yalnız olduğumuzu biliyoruz”
Yalnızca operasyonlarda birlikte oluyoruz. Ortak bir fikir birliği, akıl birliği, ortak bir altyapı birliği ortaya koydukları yok. Batılı global güçler hem şikayet edip hem art plandaki hesaplarından vazgeçmezlerse burada samimiyetten bahsedilemez. Biz bu çabada yalnız olduğumuzu biliyoruz lakin içtenlikle pek gösteriyoruz.
“Uyuşturucu kaynaklı vefatları azaltıyoruz”
Nüfusun ve uyuşturucu arzının arttığı dağıtım kanallarının çeşitlendiği periyotta, Afganistan’da istikrarsızlığın hakim olduğu, dünyada toplumsal medyada ve sinemada uyuşturucu romantikleştirilirken biz tarihimizin en büyük yakalamalarını yapıyoruz. Uyuşturucu kaynaklı vefatları azaltıyoruz. Amerika Afganistan’ı işgal ettiğinde afyon tarlaları ölçüsü 17 bin hektardı. İşgalle birlikte 300 bin hektara çıktı. Kimin bu işin sahibi olduğu ortada ve nettir.”
“Eskiden cami meydanlarında zombi üzere çocuklar dolaşırdı”
Tüm emniyet ünitelerinin uyuşturucu ile çaba konusunda alanda olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:
“Her hafta Ankara’da güvenlik toplantıları yapıyoruz. Toplantılara birinci başladığımızda uyuşturucudan bin 500 – 2 bin kişinin gözaltına alındığı raporu gelirdi. Artık her hafta 5-6 bin kişi gözaltına alınıyor. Alana baskımızı sürdürüyoruz. Evvelce cami meydanlarında zombi üzere çocuklar dolaşırdı. Bir kenara kıvrılmış uyuşturucu unsur almış kendinden geçmiş hepimizi geçerken ‘bunların hali ne olacak’ diye sorduğumuz durumlar kelam konusuydu. Bize o vakit kızdılar. 941 kişi idi yüksek dozda uyuşturucudan mevt sayısı Türkiye’de. Biz planlarımızı hazırladık ve yola çıktık. Vefat sayısı 941’den 314’e, bu yıl itibariyle 290 üzere bir sayıya düştü ancak bu yetmez. Çıktık dedik ki sıkıntıyı anlatabilmek için ‘polislerimiz jandarmamız uyuşturucu satıcısını görürse ayağını kırsın’. Sonucu geldi. Gayret kendi ismine bir sloganla bütünleşti.
“Yeni bir ihbar kanalı geliştirdik”
Elbette her şey hukukun içinde gerçekleşiyor. Bu gayrette devletin bütün ünitelerinin kanun çerçevesinde cesaretlendirmemiz gerekiyordu. Bu çabayı birlikte ortaya koyduk. Yeni bir ihbar kanalı geliştirdik. Bir yazılım ürettik. Cep telefonunuzda uyuşturucu ihbarı yapmaya yarıyor ve ihbar yapanın kimliği gizi kalıyor. Bugüne kadar 503 bin kişi indirdi. Maksadımız 1 milyon. Bu uygulama ile 42 bin ihbar geldi. Bunların hepsine müdahale ettik.”
“Atık sularda bile uyuşturucu arıyoruz”
Soylu, Yeşilay ile birlikte gerçekleştirilen projeyle 62 vilayette atık sular incelenerek en fazla hangi uyuşturucunun kullanıldığını takip ettiklerini anlattı.
İçişleri Bakanı Soylu 77 metruk binanın yıkıldığını ve 16 bin binanın ise metruk vasfının giderildiğini belirterek, “Bir gram uyuşturucunun bile peşindeyiz. Atık sularda bile uyuşturucu arıyoruz. Geçtiğimiz gün Zeytinburnu’nda muhtarlarım ‘iki bina var yıkılmıyor’ dedi. Kaymakam ve Belediye Liderimize dedim ki ‘gece 12 görmeden yıkmış olalım buraları’. Metruk bina demek şu demektir. Allah korusun uyuşturucu, kamu nizamının bozulması, bir mahalleyi istismar etmek demektir. Ankara’da Çiğdem Mahallesi’nde 250 metruk bina uyuşturucu merkezi olmuş dediler. Dedim ki tutun dozerleri bir haftada yıktık geçtik. Tertemiz oldu ağaçlar dikili hoş bir park oldu. Bu hususta TBMM’den imar kanunu ilgili unsuruna ek ederek valilerin iradesine koyduk metruk binaların yıkılmasını temin etmeyi. Bunu gerçekleştirdik.” dedi.
Artan metamfetamin tehdidine dikkat çeken Soylu, “Uyuşturucu konusunda büyük gayret var. Lakin dünya ölçeğinde artan bir tehdit var. Türkiye’deki ölümlerin yarısı metamfetaminden kaynaklanıyor. Buz kristal dediğimiz met diye unsur var. Değerli ölçüde İran’dan gelen bir unsur. Bu husus ölümcüllük oranı önemli yüksek. Biz mevt oranını azaltmamıza karşın bunun yarısı metamfetaminden kaynaklanıyor.” ihtarında bulundu.