İtalyan Analist Daniele Santoro, katıldığı bir panelde Türkiye hakkında değerli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin Rusya’dan “S-400 Hava Savunma Sistemi” satın alması sonrası F-35 programından çıkartıldığının hatırlatılması üzerine Santoro şu değerlendirmelerde bulundu;
“Türklerin TCG Anadolu Gemisi bir helikopter gemisi olarak devam etmeyecek onun yerine bir drone gemisi olacak. Geçtiğimiz günlerde Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, TCG Anadolu’nun 80 adet Bayraktar TB3 taşıyabileceğini duyurdu. Baykar’ın ürettiği yeni jenerasyon insansız hava aracı sistemi, Suriye ve Libya’da gördüklerimizin yeni bir versiyonu. Elbette F-35 düzeyinde sistemler değiller. Ama Türkiye bunun bölgede karşılaşacağı çatışmaların düzeyi için kâfi olduğuna inanıyor.”
Ukrayna tarafından kullanılan Bayraktar TB2 SİHA’ların Rusya’ya karşı fark oluşturamayacağının söylendiğini lakin bu iddiaların yanlış çıktığını lisana getiren Santoro, “Görünen o ki Ruslar Ukrayna’da var olan ve hayli uygun durumda olan bu insansız hava araçlarının kullanımı konusunda oldukça telaşlı olmaya devam ediyorlar” dedi.
“Her halükarda Türkiye için F-35’e sahip olamamak bir ziyan lakin işler her an değişebilir. S-400’ün Türkiye tarafından satın alınmasının kökeninde ABD’nin misal Amerikan üretimi sistemleri satma konusundaki isteksizliği olması gerçeği de var” diyen İtalyan analist, Türkiye’nin Rusya’nın Ukrayna’daki işgal teşebbüsünü fırsata çevirip F-35 programına geri dönebileceğini sav etti.
“TÜRKİYE F-35 PROGRAMINA GERİ DÖNEBİLİR”
“Orta vadede Türkiye’nin F-35 programına geri kabülü kolaylaşabilir” diyen Santoro, şöyle devam etti:
“Ankara’nın gayesi de bu esasen. Zira ne olursa olsun TCG Anadolu için bu stil bir uçağa sahip olmamak büyük bir kayıp. Türkiye uzun bir mühlet bu kombinasyona odaklanıyordu. Ancak Türklerin Bayraktar TB3’ün şuan kâfi olacağına inancı sağlam. Ayrıca prototipini gördüğümüz yeni insansız hava aracı (MİUS/Kızılelma) da gayreti.”
Bayraktar TB3 ve MİUS’un F-35 savaş uçaklarına alternatif olabileceğini kelamlarına ekleyen Santoro, “Bunlar Türkiye’nin bölgede savaşmayı beklediği çatışmaların tabiatı gereği geçerli alternatifler olabilir. Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ’daki üzere düşük-orta yoğunluklu çatışmalar da kâfi olacaklardır” diye konuştu.