İstanbul’un kalbinde, kente nefes aldıracak 5 milyon metrekarelik yeşil alanda 132 bin 500 ağaçla dünyanın en büyük yeşil alanlarından biri olacak Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ne karşı muhalefetin algı operasyonları bütün mecralarda dillendirilmeye devam ediyor.
Muhalefetin yeşile ve Katar’a “alerji”sini köşesine taşıyan Hakan yaşanan gelişmeleri “Katarlılara satılacak” argümanına ağır bir müşteri talebi var. Bunu gören siyaset erbabı da bu talebe yönelik bir arz sunuyor. Yani ülkemizde arz / talep istikrarının en yeterli korunduğu alan, “Katarlılara satılacak” alanıdır.” kelamlarıyla kıymetlendirdi.
İşte Ahmet Hakan’ın “Parola: Katarlılar… İşareti: Satacaklar” başlıklı yazısı;
“Katarlılara satacaklar” cümlesini işittikleri anda…
– Önüne ardına bakmadan kesin iman eden.
– Rastgele bir delile, dokümana zerre gereksinim duymayan.
– “Kesin doğrudur abi” demeye yatkın olan.
Bir müşteri kitlesi oluştu.
Siyaset erbabı da işte bu müşteri kitlesini fark etmiş durumda.
Bu yüzden de artık olur olmaz her bağlamda “Katarlılara satacaklar” savını, küt diye devreye sokuyorlar.
Bakan Kurum’dan “Atatürk Havalimanı satılacak” argümanına yanıt;
İşte bakın:
En son Atatürk Havaalanı tartışması da “Katarlılara satacaklar” noktasına gelip dayandı.
Neymiş? Şuymuş:
İktidar, yeni yaptığı İstanbul Havaalanı’nı Katarlılara satacakmış. Fakat Katarlılar, İstanbul’da rakip bir havaalanının varlığı nedeniyle rahatsız oluyorlarmış. Bu rahatsızlık nedeniyle satış gerçekleşmeyebilirmiş. İşte bu yüzden Atatürk Havaalanı, iktidar tarafından devreden çıkarılıyormuş.
CHP idaresi bunu diyor.
DÜZGÜN Parti idaresi de CHP’nin gerisinden bunu diyor.
Kanıt var mı? Yok. Doküman var mı? Yok. Destek var mı? Yok.
Pekala ne var?
Yalnızca ve yalnızca “Katarlılara satılacak” cümlesinin birtakım bünyelerde yarattığı inanılmaz alerji var.
Bu o denli büyük bir alerji ki…
“Abi satmayacaklarmış, adamlar yalanlıyor” dediğinizde… “Saf olma birader. Bakma onların o denli dediklerine. Satacaklar, satacaklar” diye yanıt veriliyor.
Sonuç olarak benim gördüğüm şudur:
“Katarlılara satılacak” savına ağır bir müşteri talebi var. Bunu gören siyaset erbabı da bu talebe yönelik bir arz sunuyor.
Yani ülkemizde arz / talep istikrarının en uygun korunduğu alan, “Katarlılara satılacak” alanıdır.
AMA ŞU İKİ ŞEYİ NE YAPACAĞIZ?
BİR: AK Parti iktidarı müddetince Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin yüzde 69’u Avrupa’dan, yüzde 7’si de içinde Katar’ın da olduğu Körfez’den gelmiş. Bunu ne yapacağız?
İKİ: Katar’dan yabancı sermayenin gelmesine alerji duymak yasalsa… İngiliz’in, Fransız’ın, Alman’ın falan Katar’dan ülkelerine sermaye gelsin diye attıkları kırk taklayı ne yapacağız?
