ANKARA Milliyet – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusuna ilişkin “Bu teşkilâtı güvenlikten yoksun hale getirmeye biz ‘evet’ diyemeyiz. Pazartesi günü gelmek istiyorlarmış. Boşuna yorulmasınlar” ifadelerini kullandı. Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısı’nda özetle şunları söyledi:
BOŞUNA YORULMASINLAR: Caddelerinde PKK’nın YPG’nin teröristleri o ülkenin polislerinin kontrolü, desteği halinde yaptırılırken, Fransa’da, Almanya’da, Hollanda’da, İsviçre’de, İsveç’te yapılanlar bunları biz görmeyecek miyiz? 30 teröristi istedik, ‘Vermeyiz’ dediler. Siz teröristleri bize vermeyeceksiniz ama bizden kalkıp NATO üyeliğini isteyeceksiniz. NATO, bir güvenlik teşkilâtıdır; dolayısıyla bu teşkilâtını güvenlikten yoksun hale getirmeye biz evet diyemeyiz. Bu yanlış bir kere yapıldı. Yunanistan ve Fransa NATO’dan çıkmışlardı. Sonradan girmelerine maalesef o zaman evet dedik. Müslüman bir sokulduğu yerden bir daha sokulmaz, kusura bakmayın. Pazartesi gelmek istiyorlarmış. Boşuna yorulmasınlar gerek yok. Tavır ortada. İsveç’te hâlâ yürüyorlar. Bütün paçavralarıyla beraber yoldalar.
TUTARSIZLIK: Sırf Türkiye’yi güç durumda bırakmak için gizliden gizliye bu süreci tahrik eden sözde müttefikler var. NATO içindeki müttefiklerimizin bize karşı sergiledikleri tüm tavırlara rağmen biz ittifak içindeki sorumluluklarımızı bihakkın yerine getirmeyi hep sürdürdük. Ama bu, önümüze getirilen her teklife sorgusuz sualsiz evet diyeceğimiz anlamına da gelmiyor. NATO’nun genişlemesi, bizim için hassasiyetlerimize gösterilecek saygı oranında anlamlıdır. Hem PKK-YPG terör örgütüne her türlü desteği verip hem de bizden NATO üyeliği için destek istemek en hafif tabiriyle tutarsızlıktır.
‘SADAT yöneticileriyle hiçbir alakam yok’
Hakikatle, akılla ilgisi olmayan bir SADAT tantanası çıkardılar. SADAT, TSK’dan emekli bir grup subay ve astsubayın 2012’de savunma alanında danışmanlık faaliyetleri yürütmek üzere kurdukları bir şirket. Bu şirket özellikle de uzun yıllar sömürge altında kalmış İslam ülkelerine yönelik çalışmalar yapıyor… CHP’nin başındaki zat, ortada bunu gerektirecek herhangi bir sebep yokken SADAT şirketinin önüne baskın yapar gibi gitmiştir. Bu hareketin Türkiye’nin bölgesindeki çatışmalarda üstlendiği arabulucu rolüne ve sınırları dışında yürüttüğü kapsamlı operasyonlarına karşı verilmiş bir cevap olduğunu gayet iyi biliyoruz… Tüm kalbimle diyorum ki, başaramayacaksınız. SADAT’ın yöneticileriyle, kendileriyle yakından uzaktan hiçbir alâkam olmadığım halde bunu adeta bizim şu anda kullandığımız bir adeta darbeci bir kuruluş olduğunu söyleyecek kadar bu başkan terbiyesizleşiyor.
‘Dertleri Atatürk değil, kirli gündem’
SADAT tartışması bitmeden Atatürk Havalimanı’nda inşa edeceğimiz millet bahçesine yalan ve iftirayla saldırmaya başladılar. Bu tesisin adı 12 Eylül darbesine kadar Yeşilköy Havalimanı’ydı. Bunların derdi Atatürk’ün ismine sahip çıkmak değil, bu ismi kalkan yaparak kendi kirli gündemlerini inşa etmektir. Eğer gerçekten Atatürk hassasiyetleri olsaydı, havalimanı tabelasından önce kendilerine ‘Mustafa Kemal’in itleri’ diyenlerden hesap sorarlardı…
FETİH KUTLAMASI ATATÜRK HAVALİMANI’NDA: Buranın yabancılara satılacağı yalanıyla milleti galeyana getirmeye çalışıyor… İnşallah 29 Mayıs’ta İstanbul’un fethini de Atatürk Havalimanı’nda kutlayacağız. Bay Kemal istersen sen de gel, o gün bahçenin temelini atacağız.
NATO başvurusuna Ankara’dan ilk engel
Finlandiya ve İsveç, NATO üyeliği için başvurularını resmi olarak yaptı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya’nın NATO nezdinde akredite Büyükelçisi Klaus Korhonen ve İsveç’in NATO nezdinde akredite büyükelçisi Axel Wernhoff’un sunduğu başvuruları kabul etti. İki ülkenin üyeliği için çekincesi olan Türkiye ise görüşmelerin başlatılmasını engelledi. NATO kaynakları, Türkiye’nin karşı çıkması üzerine Konsey’in görüşmeleri başlatma kararı alamadığını söyledi.