Evvel, sunuculuk rolünü üstlenen Belçika doğumlu oyuncu Virginie Efira, kendi seçme sözcükleriyle bu çılgın dünyamızın gerçeklerini çok güzel vurguluyor. Her çeşit haksızlığa karşı çıkarak ezilen ve dışlanan insanlardan yana hal alan, barışı savunan, sanat sinemasının onurlu klâsik ideolojisine göndermede bulunan, etkileyici, özgün bir sunum izliyoruz.
Açılış merasiminin tansiyonu en yüksek olan iki kısmından birincisi, heyet lideri Vincent Lindon’un kaleme aldığı, yeni gerçeklerden yola çıkan, felsefi derinlikli, yalnızca sinemanın değil, sanat tarihinin her kısmını yücelten, kültürün yaşamsal değerini vurgulayan, geleceğe dönük, incelikli, dürüst konuşmasıydı…
İkinci yüksek tansiyon, Ukrayna Lideri Zelenski’nin, sık sık kullandığı görüntü ilişkisi sistemiyle merasime katılması oldu. Hürmet ve dikkatle dinlendi. Aslında, beklenen bir katılımdı bu. Kaldı ki, her vakit barışı ve insan haklarını savunmuş olan Cannes Şenliği, bu sıcak savaş ortamında, sinemadan gelen bir sahne insanı için en doğal, en faal medyatik yer değil miydi?
Ve şenlik, Michel Hazanavicius’un müsabaka dışı sunulan sineması “Coupez” ile başlıyor. Son yılların en şaşırtan, en eğlendirici açılış sinemasını izliyoruz. Günün şartlarında farklı manalar içermeye açık hikayesiyle, tam yerine oturan “Coupez”, yarım saat süren tek plan sekanstan oluşan ve televizyonda kesintisiz naklen yayımlanacak “kötü” bir zombi sinemasının çekim sürecinde yaşananları anlatmakta…
Ancak ne süreç! Tesadüfler, sürpriz gelişmeler ve kaçınılmaz doğaçlamalarla iyince rayından çıkan, lakin sonunda diğer bir raya girerek, son anda maksada ulaşan kanlı canlı bir zombi öyküsü… Sinema ve medya dünyasına özeleştirel gözlüklerle bakan bir güldürü… Aslında, alegori yüklü “Coupez”de, aktüel Ukrayna savaşının kırık aynalardaki yansımalarını bile görmek mümkün! Beklenenin aksine gelişen, konuttaki hesabın çarşıya uymadığı durumlar karşısında, dönüşü olmayan bir yolda tahlil aramak zorunda kalmak… Televizyon ya da bilgisayar ekranınızda bir görüntü savaş oyunu üzere izlerken birden artık durdurup başa dönemeyeceğiniz gerçek bir girdaba kapılarak, sürüklenip gitmek…