Şehirlerarası otobüs terminali girişinde vazife yapan özel güvenlik vazifelilerinin üstünü aradığı, yabancı asıllı şahıstan bir ölçü uyuşturucu unsur ele geçirildi.
Olay yerine gelen polis takımlarınca gözaltına alınan kuşkulu çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde yabancı asıllı genç hakkında Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. ‘Uyuşturucu ticareti yapma’ hatasından mahkumiyete çarptırılan sanık, karara itiraz etti.
Temyiz müracaatını kıymetlendiren Yargıtay 10. Ceza Dairesi, emsal nitelikte bir karara imza attı. Özel güvenlik işçisi tarafından yapılan aramaların hukuken geçersiz olduğuna dikkat çekilen kararda; isimli arama yapma misyon ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan aramanın hukuka muhalif olduğundan bu arama sürecinden elde edilen maddi kanıtların karara temel alınamayacağı hatırlatıldı.
Oy birliği ile alınan kararda şu sözlere yer verildi:
“Ceza muhakemesinin gayesi; toplumsal nizamın korunması ile bireylerin hak ve özgürlüklerine hürmet ortasında bir istikrar kurulması suretiyle, hukuken geçerli kanıtlarla hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. İsimli arama yapma vazife ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan arama hukuka muhalif olduğundan ve bu arama sürecinden elde edilen maddi kanıtlar karara temel alınamayacağından; hakkında mahkûmiyetine kâfi ayrıca kanıt bulunmayan sanığın beraati yerine, yazılı münasebetle mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya karşıttır. Sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, kararın bozulmasına, bozma nedenine nazaran sanığın tahliyesine, öbür hatadan tutuklu ve hükümlü olmadığı takdirde özgür bırakılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”