‘Bir yıl evden çıkamadım’

90’lı yılların sevilen sanatçısı Nalan, Armağan Çağlayan’ın YouTube’da yayınlanan “Dur Bi Dinle” programına konuk oldu. Nalan, keşfediliş hikâyesini şöyle anlattı: “Zeynep Talu, Garo Mafyan’a solist arıyordu. Bana onunla Altın Pınar’ın barında buluşmamı söylediler. Fakat başka bir yerde çalıştığım için gitmedim. Zeynep Talu da çalıştığım bara gelip beni dinledi. Her şey öyle başladı.” Şarkıcı, “Of Aman” lakabını kendisine Garo Mafyan’ın taktığını söyledi: “İlk albümüm çıktığında Garo Abi, ‘Senin adın Of Aman Nalan. Ferdi Tayfur’un da kadın versiyonu olacaksın’ dedi. Benim arabesk müzik söylemem bekleniyordu. Fakat pop’un üzerine Türk müziği vokali yaptım. Bu yüzden yıllarca ‘Ne tarz yaptığını bilmiyor’ dediler.”

Nalan ilk albümünü 1994 yılında çıkardı. ‘Tutmayın Beni, Of Aman, Bunun Adı Sevda’ şarkıları döneme damga vurdu.

Şarkıcılığı bırakmadım

Nalan, 2013-2016 yıllarında panik atak bozukluğu yaşadığını da anlattı: “Neredeyse bir yıl evden dışarı çıkamadım. Çıktığımda da titriyor, arabayı kullanamıyordum. Kalp krizi geçiriyormuş gibi hissediyorum. Ölümden de korkmam aslında. ‘Bir şey olacak, öleceğiz’ ya da ‘Bana bir şey olmazsa onlara olacak’ hissiyle bir yıl geçti. Sonunda üstesinden gelmeye karar verdim. Doktora gittim ve panik atak tedavisi oldum. Ardından Bodrum’a yerleştim. Huzuru orada buldum.” Nalan, sanıldığı gibi şarkıcılığı bırakmadığını söyledi: “Asla işime veda etmedim. Ona yapışık doğdum. Arada ‘Bıraktı’ diye laflar dönüyor, duyuyorum. Birilerinin işine geliyor bu durum herhalde.”

Nalan verdiği bir röportajda “Bekarlık sultanlık. Aşk acısı güzel beste yaptırıyor. Mevlam yazdıysa olur tabii ama benim öyle bir düşüncem yok. Çocuk isteğim de hiçbir zaman olmadı. İyi bir anne olabileceğimi düşünmedim. Endişeli bir tipim, çocuk yetiştiremem gibi geldi.” demişti

Akademik kariyer hayalim vardı

Nalan, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Çalgı Eğitimi’ne kanun öğrencisi olarak ortaokulda başladı. Lise ve üniversite öğrenimine de aynı okulda şan bölümü öğrencisi olarak devam etti ve klasik Türk müziği eğitimini bu okulda tamamladı: “Konservatuvarda okurken öğretim görevlisi olmak istiyordum. Türk müziğine de âşıktım. Akademik kariyer hayal ettim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir