Hasyurt Tarım Fuarı için geri sayım başladı

 

Türkiye’nin ilk tarım fuarı olma özelliğini taşıyan Hasyurt Tarım Fuarı, yıllık binlerce ton üretimi olan bölge çiftçilerini yeniden tek çatı altında buluşturuyor. 12 ay durmaksızın yaş meyve ve sebze üreticisi olan Kumluca, Finike, Demre, Kaş gibi önemli üretici ilçeleri kapsayan Batı Akdeniz bölümünün ürünleri ulusal bazda tanıtılırken aynı zamanda çiftçiler alıcılarla buluşacak, üreticinin sorunları görüşülerek çözüm önerileri gündeme getirilecek. Çiftçiler, ziraat mühendisleri, komisyoncular, danışmanlar, toptancılar, meslek odaları ve daha pek çok kesimden tarım paydaşlarının buluşacağı fuar 11-14 Mayıs 2022 tarihleri arasında “Eski Yerinde Yeni Yüzüyle” mottosuyla Antalya’nın Finike ilçesi Hasyurt mevkiinde düzenlenecek.

‘Üreticimiz en iyisi. Bu konuda iddialıyız’

Hasyurt Tarım Fuarı ile ilgili açıklama yapan Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Murat Hüdavendigar Günay, Antalya çiftçisinin örtü altı tarımda dünyanın en iyi ürünlerini ürettiğini ifade etti. Fuarın tekrar düzenlenmesinden büyük mutluluk duyduklarını belirten Günay; “KUTSO’nun hizmet bölgesi içerisinde yer alan Kumluca, Finike, Demre ve Kaş ilçeleri tam anlamıyla bir üretici bölgesi. Narenciye, yaş meyve sebze, örtü altı, yayla seracılığı… Özellikle Finike portakalımız ve seralarımızda yetiştirdiğimiz sebzelerimiz dünyanın her tarafından ilgi görüyor.

Üretimin her aşamasında gıda güvenliğini ve ürün lezzetini esas alıyoruz. Çiftçilerimiz bu konuda çok tecrübeli. Ayrıca bu konuda bölgemizde çiftçimize destek veren tabiri caizse bir ziraat mühendisi ordumuz var. Tarım firmalarımız üreticilerimiz için en modern ekipmanları ve en sağlıklı bitki besleme ürünlerini tedarik ediyor.

Dünyanın en sağlıklı ve lezzetli ürünlerini ürettiğimiz konusunda iddialıyız. Bu konuda mütevazi olamaya gerek yok. Ürünlerimizi modern bir şekilde paketleyip tüketicimize ulaştırıyoruz.

KUTSO olarak tarım konusunda çok önemli iki projemiz var. Bunlarda biri Kaş-Kınık’ta yürüttüğümüz Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi. Burada modern paketleme tesisleri ile organik ve yöresel ürünlerin tedarik zincirine kazandıran firmalarımıza yer vereceğiz. Sebze fiyatlarında en çok artışa neden olan ürün zayiatını burada kurulacak tesisler ile en aza indirmeyi amaçlıyoruz.

Diğer önemli projemiz ise “Tropik Meyve Üretim ve Yaygınlaştırma Merkezi”. Değişen iklim ve gelişen teknoloji ile artık ülkemizin birçok yerinde seralarda sebze üretimi yapılabilir hale geldi. Biz bölgemizin iklim ve tecrübeli üretici avantajını daha etkin kullanabilmek amacıyla ürün desenimizi tropik bitkilerle zenginleştirmek istiyoruz. Bu amaç inşaatı tamamlanmak üzere olan Tropik Meyve Üretim ve Yaygınlaştırma Merkezimizde dünyanın her yerinden Pazar değeri yüksek tropik meyvelerin bitkilerinin bölgemize adapte ederek uyum sağlayan türlerin üreticimizle buluşturulmasını sağlayacağız. KUTSO olarak ekonominin temelinin üretime dayalı olduğuna inanıyoruz. Her zaman üreticimizin yanında olacağız.

Üreticimiz adına devletten iki önemli isteğimiz var. Bunlardan birincisi üretimde kullandığımız elektriğe teşvik istiyoruz. Çünkü biz üretimimizin hiçbir aşamasında artık mazot kullanmıyoruz.

İkincisi ise sera üretiminde çok önemli bir girdi kalemi olan sebze fidelerine teşvik verilmesi. Bu teşvik ile hem üreticimizin girdileri azalacak hem de üretimin kayıt altına alınması ve planlanması oldukça kolay olacaktır.” şeklinde konuştu.

‘Hasyurt Tarım Fuarı üreticimize çok şey kattı’

Günay açıklamalarını “Hasyurt Tarım Fuarı, Türkiye’de örtüaltı tarımın bilinmediği yıllarda çok önemli tarım teknolojilerinin bölgemiz üreticisi ile buluşmasını sağladı. Bugün Kumluca’dan, Muğla-Fethiye’ye kadar olan bölgenin dünyada hatırı sayılır bir üretim bölgesi olmasında modern ve güvenilir tarım uygulamalarının çiftimize kazandırılmasının büyük önemi var. Bu nedenle Hasyurt Tarım fuarı yıllarca yalnızca bölgemizdeki çiftçilerin değil tüm tarım sektörü paydaşlarının ilgiyle takip edip, katılmak için can attığı bir organizasyon oldu. Hasyurt ayrıca kendinden sonra ülke genelinde düzenlenen birçok tarım fuarı için model oldu.

Yıllar sonra tekrar düzenlenen Hasyurt Tarım Fuarı’nın, pandemi sürecinin üreticimiz üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiyi de sileceğine inanıyoruz. Bizimle birlikte tüm dünya ülkelerinin ekonomisini ciddi bir şekilde sarsan Covid-19 sürecince üretimiz her türlü riski göze alarak üretmeye devam etti. Çoğu zaman sıkıntılarını anlatma imkanı bile bulamadı. Şimdi fuar süresince çiftçilerimiz diğer sektör paydaşları ve kurum temsilcileri ile bir araya gelip karşılıklı istişare etme fırsatı bulacaklar.” şeklinde sürdürdü.

Türkiye’nin yaş sebze ambarında tarım buluşması

Antalya tarımının Türkiye’ye önderlik edecek müthiş bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Antalya Ticaret Borsası ve Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Finike’de düzenlenecek fuarın bu birikimin paylaşılacağı müthiş bir organizasyon olacağını ifade etti. Bitkisel üretim değeriyle Türkiye’de ilk sırada yer alan Antalya’da verimli topraklara ve ovalara sahip batı bölgesinin tarımdaki önemine dikkat çeken Çandır, “Hasyurt Tarım Fuarı bilgi, deneyim ve yeniliklerin paylaşılacağı bir fuar olacak” dedi.

Batı Antalya sebze ambarı

Antalya’da yaklaşık 3.5 milyon dekarlık alanda tarım yapıldığını, tarım alanlarının yüzde 29’unun Demre, Elmalı, Finike, Kaş ve Kumluca ilçelerinin bulunduğu Batı Antalya’da yer aldığını belirten Çandır, “Örtüaltında ürettiğimiz domatesin yüzde 40’ı, biber üretimimizin yarısı ve hıyar üretimimizin yüzde 25’ini Batı Antalya üretiyor. Batı Antalya, Antalya’nın 16 milyar TL’nin üzerindeki bitkisel üretim değerinin yarısına sahip” diye konuştu.

Antalya Büyükşehir Belediyesi, Finike Belediyesi, Antalya Tarım Konseyi, Kumluca Ticaret Borsası ile Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası’nın organizasyonunda, Tarım ve Orman Bakanlığı, Borsamız ve diğer paydaşların desteğiyle düzenlenecek fuarı önümüzdeki yıllarda uluslararası fuar haline getirmeyi hedeflediklerini kaydeden Çandır, “Tarımın öneminin her geçen gün daha fazla anlaşıldığı bir dönemde Hasyurt üreticiye yol gösterecek bir fuar olacak” dedi.

Talep yoğun

Fuara tohumdan gübreye, zirai ilaçtan sulama sistemlerine, sera kostrüksiyonlarına kadar pek çok alanda katılım olduğunu belirten Çandır, “Bölgenin çiftçisinin ziyaret için yoğun talebi var, ziyaretçi konusunda ciddi bir kitle bekliyoruz” dedi.

Çandır fuara davette bulunurken, “Fuar ile katılımcı firmaların ürün tanıtımlarının yanı sıra, üreticiler ve bayilere yeni iş birlikleri sağlama fırsatı sunulacak. Fuara katılanlar, yeni marka, ürün, teknoloji, uygulama ve kullanımlar hakkında detaylı bilgi sahip olacak ve firmalardan teknik destek alma fırsatı da yakalayacak” diye konuştu.

Fide sektörü hızla büyümeye devam ediyor

Fidebirlik Yönetim Kurulu Başkanı M.Kayhan Yıldırım, fide sektörünün geleceği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Yıldırım: “Modern anlamda ilk kez ABD’de 1968 yılında başlayan viyollerde sebze fidesi üretimi ile Türk çiftçisi 1996 yılında tanıştı ve bu dönemde Antalya’da faaliyete geçen 3 fide işletmesi ile 30 milyon adet civarında fide üretimi gerçekleştirdi. Fide sektörü başlangıç yılındaki bu üretim miktarını olağan üstü bir gelişme ile 2021 yılı sonu itibariyle 6 milyar adede çıkardı. Bunun 285 milyon adedi de, gıda güvenliği bakımından çok önemli bir yöntem olan aşılı sebze fidesi oldu. Bununla birlikte aşılı fidede ulaşılan bu miktar Avrupa ülkelerinin aşılı fide miktarının oransal olarak çok gerisinde kaldı.

2021 yılında 74’ü Antalya’da olmak üzere 28 ilimizde faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli 173 sebze ve 17 çilek fidesi üreticisi üyemiz, bölgelerindeki 745 bin dekarlık örtü-altı sebze üretim alanında çiftçimizin sebze fide ihtiyacının yaklaşık %100’ünü, açık tarla sebze fide ihtiyacının ise %70’ini karşılar duruma gelmiştir. Birliğimiz, 1996 yılında başlayan modern fide üretimi ile bugün Avrupa’nın önde gelen üretici ülkelerinden biri olmanın gururunu taşımaktadır.

Pandemi döneminde ekonomik sorunlarla boğuşan sebze fide sektörü, yıllardır çözülemeyen aşağıdaki 4 önemli soruna çözüm için uğraş vermektedir:

– Son yıllarda olağanüstü artış gösteren enerji giderleri için destek,

– Orta ölçekli bir fide üretim tesisinde en az 100 işçi çalıştıran işletmelerimiz için SGK prim desteği:

– Aşısız fideye oranla 2-3 katı daha pahalı olan aşılı fide alımlarında çiftçiye destek verilmesi ve

– Tarım ve Orman Bakanlığı’nın alt yapı desteği ile TÜRKTOB önderliğinde Antalya merkezli bir bağımsız akredite tanı laboratuvarının kurulmasının tohumluk sektörünün bu en önemli sorununa hizmet edeceğine ve sağlıklı gelişmesine vesile olacağına inanıyoruz.” dedi.

Başkan Geyikçi’den fuara davet var

Finike Belediye Başkanı Mustafa Geyikçi, 7 yıl aradan sonra tekrar gerçekleştirilecek olan Hasyurt Tarım Fuarı’nın tarihini anlattı. Geyikçi, “Hasyurt Tarım Fuarı 1997 yılında dönemin belediye başkanı Azer Gökyar ve arkadaşları tarafından bir okul bahçesinde seda çadırı olarak başlamış. Daha sonraki yıllar pazar yeri dediğimiz pazar yerine geçmiş. Bu fuarımızı bölgemizde yeniden canlandırarak halkımızın hizmetine sunmak istiyoruz. Bu fuarın özellikle bölgemize hitap edeceğini düşünüyoruz. Tabii tek amacımız Antalya bölgesi değil. Çiftçilerimiz de yeni bilgiler edinmesi ve yeni büyük teknolojileri görmesini istiyoruz. İnşallah fuarımız uluslararası alanlara ulaşır.” dedi.

Geyikçi, 7 yıl aradan sonra 25’incisini düzenlenecek olan Türkiye’nin ilk tarım fuarı Hasyurt Tarım Fuarı’na tüm sektör paydaşlarını ve vatandaşları davet etti.

Finike Yaş Sebze ve Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı İsmail Karataş:

Üreticimizin yanındayız

Finike Yaş Sebze Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı İsmail Karataş, Yeni Hal Yasası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Üreticinin yanında olduklarını ifade eden Karataş, “Hal’de sorun bitmez. Hal demek tüketicinin halinden anlamak demektir. Hal’de neredeyse 24 saat hayat durmuyor. Sabahın beşinden akşamın dokuza kadar üreticinin hale getirdiği ürünleri 365 gün taze bir şekilde tüketici ile buluşturmak için canla başla çalışıyoruz. Bizler üreticiyle evdeki ailemizden daha fazla beraber oluyoruz.

Devletten isteğimiz, Yeni Hal Yasası’yla birlikte turfanda olan sebze ve meyvenin enflasyon sepetinden çıkarılması. Çünkü tufanda olan sebze, meyve kışın zor şartlarda yetişen, maliyeti bir sebzedir. Yeni çıkacak Hal Yasası’nda şöyle bir talebimiz var. Ürünlerin hangi üreticiden alınıp hangi komisyoncu vasıtasıyla, hangi tüccar veya markete gittiğini gösteren bir sistem olursa çok iyi olur. Tüketici aldığı ürünün üreticiden çıktıktan sonraki aşamaları ve fiyatları görürse daha iyi olacağını düşüyorum. Üretici ile tüketici arasında art niyetli bir halka varsa bunların tespit edilmesi gerekmektedir. Tüketici aldığı ürünü üreticinin ne kadara sattığını, bu ürünlerin evlerine gelene kadarki yolcuğunu bilirse içi rahat ederBizler komisyoncuyuz ama üreticinin ürettiği ürünlere komisyon koymuyoruz. Tam tersi üreticinin yanındayız. Biz de ürünlerin ucuz satılmasını isteriz ancak üreticinin 3 TL’ye ürettiği bir ürünün 2 TL’ye satılmasını istemeyiz. Üretici ürünlerini maliyetinin altında nasıl satsın? Biz kendimize üretici temsilcisi diyoruz. Üreticimizin haklarını koruyamazsak her geçen gün üretim azalır. Aynı zamanda üreticiye de garanti oluyoruz. Hallerdeki komisyoncuların hiçbiri üreticiden alıp ürünü satmazlar.” dedi.

‘Türkiye’nin en uzun soluklu tarım fuarı’

Kumluca Ticaret Borsası Başkanı Fatih Durdaş fuar hakkında görüşlerini paylaştı. Durdaş, “25. sini organize ettiğimiz fuarımız, Türkiye’deki ilk tarım fuarı olma özelliğini taşımakta olup, bu özelliği ile de Türkiye’deki en uzun soluklu Tarım fuarı özelliği kimliğine bürünmüştür. Bölgemizde 30 bin civarında faal çiftçimiz ile birlikte yaklaşık 2,5 milyon ton sebze ve meyve üretimini yaparak ülkemizin sebze ve meyve ihracatının ve iç piyasa ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktayız. Bölgemizin bu özelliğinden dolayı üreticilerimizin gelişmiş ülkelerdeki üreticilerle daha iyi rekabet edebilmesi amacıyla yeni teknolojiler ile tanışması, üretimde kullanılan girdi ürünlerinin (tohum, gübre, fide,ve sera malzemeleri vs.) çeşitliliğini tanıması ve bu bilgileri üretimine entegre ederek üretimini geliştirmesini hedefliyoruz. Fuarımızı uluslararası platforma taşıyarak, seracılığın ve narenciyenin merkezi olan bölgemizi daha tanınır hale getirip ürünlerimizin dünya pazarındaki marka değerini arttırarak bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlamak istiyoruz.” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir