Dünyanın birçok bölgesinde olduğu üzere Türkiye’de de KKKA’nın endemik bir hastalık haline geldiğine dikkat çeken uzmanlar, vatandaşları uyarıyor. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam, KKKA olaylarının görülmesinin beklendiğini belirterek hastalıktan korunma yolları ile ilgili bilgi verdi.
KKKA hastalığının idaresinde üç kıymetli noktanın bulunduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Baykam, “Birincisi insan bedenine yapışan keneler aracılığıyla bulaşan virüsün bulaşını önlemek. İkincisi hastalığın erken tanınması ile ilgili hem halkın hem sıhhat çalışanlarının hassaslığını artırmak. Üçüncüsü de teşhis yahut ön teşhis konan hastalara gerekli tıbbi müdahaleyi yapmak” dedi.
“VÜCUTTA NE KADAR KISA TUTUNURSA VİRÜSÜN GEÇİŞİ DE O KADAR AZALIR”
Tarlada yahut bahçede çalışanların meskenlerine dönüşlerinde bedenlerine kene yapışıp yapışmadığını denetim etmeleri için davette bulunan Baykam, “Çünkü keneler bedende ne kadar kısa tutunursa virüsün geçişi de o kadar azalır. Kenenin bedenden çabucak uzaklaştırılması gerekiyor. Ayrıyeten keneye çıplak elle dokunulmamalı. Elimizde bir eldiven ya da kumaş modülü olmalı. Onunla tutarak bedenden uzaklaştırmalıyız. Kenenin bedenden uzaklaştırılmasında en ülkü sistem ise pens. Lakin o denli durumlar oluyor ki kene sıkı tutunduğunda bazen çıkaramayabiliyoruz. O vakit da bir sıhhat kuruluşuna giderek acilen keneyi çıkarttırmalıyız” diye konuştu.
“KIRSALA OLAN İSTEK NEDENİYLE HADİSELERDE ARTIŞ VAR”
2002-2003 yılından itibaren Türkiye’de bu hastalığın olaylarının takip edilerek teşhisinin konduğunu anlatan Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Vaka sayıları yıllar içerisinde evvel artış gösterdi. Sonra şuurun artması, toplumun eğitimi, bakanlığın aldığı tedbirler ve hayvanların ilaçlanması derken olay sayılarında bir düşüş sağlandı. Fakat son periyotta pandeminin tesiriyle yerleşim noktasında kırsala olan istek nedeniyle olaylarda biraz artış var” formunda konuştu.
“BU ŞUUR DEĞİŞİKLİĞİ PANDEMİ İLE BİRLİKTE GELDİ”
Pandeminin toplumda olaylara karşı bir şuur artışı sağladığını kaydeden Baykam, şunları kaydetti:
“Artık tüm dünya bir salgın hastalığa karşı daha hassas hale geldi. Bir enfeksiyon hastalığından korunmaya yönelik alınan önlemlerin ne kadar kıymetli olduğunu gördü. Bunların olumlu olarak yansıyacağını düşünüyoruz. Beşerler pandemi periyodunda korona virüse gösterdiği hassasiyeti bir KKKA için kene ile temas noktasında benzeri tedbirleri almakta da birebir hassasiyeti gösterecek. Bu şuur değişikliği pandemi ile birlikte geldi. Umarız olay sayıları daha da azalacak. Hem kene temasını en aza indirmek, hemde keneyi süratle bedenden uzaklaştıracak tedbirleri almalıyız.”
“ŞİKÂYETLERİ OLANLAR SIHHAT MERKEZLERİNE SÜRATLE BAŞVURMALI”
Covid-19 ve KKKA’nın birinci başlangıç bulgularının birbirine benzediğine işaret eden Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Baykam, “Covid-19 pandemisini yaşıyoruz. Sonlarına da geliyoruz inşallah. Burada birinci başlangıç bulguları birbirine çok benziyor. Zira Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı’nda da birinci bulgular baş ağrısı, ateş, halsizlik, bedende kas ağrıları, beden ağırısı, bulantı, bazen ishal, gözlerde ve yüzlerde kızarıklık. Birçok hastalıkla bu bulgular görülebilmekte. Covid-19’da da birebir bulgular başlangıçta görülebilmekte. Bu nedenle bu şikâyetleri olanlar sıhhat merkezlerine süratle başvurmalı. Ayrıyeten sıhhat kuruluşlarına başvuran hastalar hayvancılıkla uğraştığını, kene ile temasım olabileceğini tabir ederek kesinlikle tabipleri uyarmalılar. Doktorlarımızda bilhassa bu bahiste farkındalıkları yüksek olmalı ve hassas olmamalılar. Misal şikâyetlerle gelen hasta kesinlikle sorgulanmalı, zira erken teşhis çok kıymetli. Erken teşhis konduğunda öbür bulaşları önleyeceğimiz üzere süratle gereken tedavilerde yapılabilir” tabirlerini kullandı.