Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesinde eriyen kar suları ve sağanak yağış sele neden oldu.
Akçay çayı üzerinde su düzeyi yükselince, 9 köprü yıkıldı.Yıkılan köprüler nedeniyle 26 köye ulaşım sağlanamıyor.
Su düzeyinin yükselmesinden ötürü bölgede çalışma başlatılamazken, Akçay çayı kenarında bulunan meskenler boşaltıldı.
Kimi ahırlarda bulunan küçükbaş hayvanlar sel sularına kapılırken, 12 büyükbaş hayvan ise zahmetle kurtarıldı.
“Gece gündüz nöbet tutmaya başladım”
İHA’nın haberine nazaran; sel afetinden ötürü gece gündüz nöbet tuttuğunu ve ahırda bulunan hayvanlarının sele kapılmasından korktuğunu söyleyen Ayşe Demirkıran. “Bana bir yer bulsunlar ben de buradan çıkıp gideyim. Bana bir yer göstersinler ben hayvanlarımı kurtarayım.
Hayvanlarım sele kapılacak diye korkuyorum. Gece gündüz hayvanlarımı düşünüyorum, kafayı yiyeceğim sonunda. Sel, çayın kenarlarını oya oya ahıra kadar yaklaştı.
Neredeyse ortamızda 10 metre ara kaldı. 12 tane büyükbaş hayvanımız var. Son selde kazlarım, tavuklarım, ahırın önünde bulunan pat pat aracım hepsi sele kapıldı. Hayvanlarımda sele kapılacak diye çok korkuyorum, son yaşanan selde hayvanlarımı sıkıntı kurtardım.
Bu yüzden gece gündüz burada nöbet tutuyorum. Gece gündüz burasını bekliyorum, kafayı yiyeceğim valla hayvanlarımı sel alacak diye. Samanlarım sele kapıldı, tekrar saman aldım.” dedi.
“Çözüm bulunmasını istiyoruz”
Sel suları sebebiyle köprülerin yıkıldığını ve yolların da sular altında kaldığını belirten Aydın, “Şu anda sel sularının büsbütün kapattığı ve geçişe müsaade verilmeyen Karacakaya köyünde ve öteki köylerimizde diyaliz, KOAH üzere hastalar var. Bu köylerimiz elektrik düşünceleri yaşıyor. Bu köylerimize ulaşım şu anda hiçbir yerden yok. Tek ulaşım hava koşulları elverirse helikopter ile hava kuralları uygun olmazsa bu beşerler vefata mahkum üzere bir şey.
Şu anda yiyecekleri, içecekleri var mıdır bilemiyoruz. Yolları yok, ulaşımları yok. Bir an evvel buralara tahlil üretilmesini istiyoruz. 11 Ağustos’tan sonra bu bizim yaşamış olduğumuz dördüncü afet oldu.
Ancak 11 Ağustos’tan sonraki en büyük afet oluyor. Cenabı Allah bizleri afetlerle sınıyor. Bizler şu anda sel ile imtihan oluyoruz.
Dün yaşanan sel afetinde polis ve jandarma takımları, köprüleri boşalttı, araç geçişlerine müsaade verilmedi. Dere yakınında olan konutlar boşaltıldı. Tekrar sel sularının yükselmesiyle Çayağzı Mahallesinde birkaç konutu su bastı.
Ahırları su bastı. Köprüler yıkıldığı için karşıdaki köylere geçişler yok. Buralarda yaşayan akrabalarımız var. Bunlarla irtibat şu anda kuramıyoruz” diye konuştu.
“Ufak köprüler işe yaramıyor”
Paşalı Köyü Muhtarı Ahmet Özcan, “Asıl sel 11 Ağustos’ta yaşandı. Selde Bozkurt, İnebolu, Çatalzeytin, Abana, Ayancık üzere ilçelerimiz büyük oranda etkilendi. O selde en fazla hasar ilçemiz gördü.
Burası Akçay üzerinde 5 çayın birleştiği yer oluyor. Burada arazinin yapısı yaygan olmasaydı aslında buraları alıp götürürdü. Burada yerleşim diye bir şey kalmazdı.
Fakat burada geniş bir arazi var. Geniş bir arazi olduğu için sular yayılıyor. Bu yüzden ufak köprüler burada kıyafetsiz kalıyor. En son yaşadığımız sel afetinde de 9 tane köprümüz yıkıldı. Akçay ve Karacakaya etrafında 9 tane köprü yıkıldı.
Bu köprüler 26 tane köyümüzü birbirine bağlıyor. Çatalzeytin’e bağlı 21 köy, Sinop’a da bağlı 5 köyü birbirine bağlıyor. Şu anda burada kepçenin çalıştığı yerde de köy yolu vardı.
Ancak sular altında. Burası Çatalzeytin’i köprünün karşısındaki köylere hatta Türkeli’nin köylerine bağlayan bir yoldur. Şu an bu yol sel suları altında.
Bu yolun karşısında Türkmen pazarı diye bir yer kuruluyor. Burası tarihi bir yerdir. Orası görüldüğü üzere çaydaki sel sularının yükselmesiyle olduğu üzere taş ve moloz yığının altında kaldı” halinde konuştu.
