İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, ‘Yazlık fide dağıtım’ programında açıklamalarda bulunuyor.
İmamoğlu’nun açıklamasından öne çıkan satır başları:
“Ben toplumda bu bariyerlerin, bu duvarların yıkılması koşuluyla bu ülkede her şeyin hoş olacağına inanıyorum. Yalnızca benim inandığım şeyler doğrudur anlayışıyla düzgün şeyler olacağına inanmıyorum. Bu toplumun rehabilitasyona gereksinimi var, hepimizin. Kendimi de bundan ayırmıyorum.
Her ne kadar bir başbakanın asılması yanlışsa, 13 yıl sonra bu gençlerin de asılması çok vahim. Bilgi sahibi olmak kadar, aydınlanmak kadar değerli bir şey yok. Baktığımızda bu çocukları da anneler doğurdu, yaşattı ve büyüttü. Ve o anneler büyük acılar çekti. Yarın Anneler Günü ve ben o annelerin anneler gününü kutluyorum.
Hukuksuzluğa karşı uğraş edeceğiz. Bunu da hak, hukuk ve adalet kavramıyla yapmakla yükümlüyüz. Hak ve hukukun, adaletin ne kadar değerli olduğunu, bir kardeşimin 18 yıl mahpus ezası aldığı bir ortamda derinden hissediyorum. O 18 yıllık kararın ömrü siyasalların ömrü kadardır. En fazla bir yıldır.
Hiçbir ideali olmayan insanların aldığı bu 18 yıllık cezanın ne kadar hukuksuz ve mesnetsiz olduğunu söylemek istiyorum.
Hukuksuzluğa uğramış, adaletsizliği uğramış kim varsa ve onların hüznünü çeken tüm annelerin de anneler gününü de kutluyorum.Üreten bir ailenin çocuğuyum benden kibir doğmaz. Bu yakıştırmaları yapan arkadaşlardan yalnızca ve yalnızca dün bir konuşmada yaptığım’vız gelir, tırıs gider’ lafımdan ötürü özür diliyorum. Onun ötesinde yapılan bütün konuşmalarımın ve hareketlerimin ardındayım. Tenkit hakkı elbetteki bütün vatandaşlarımızda vardır ancak ben dostluklarımı, 3 buçuk yıldır elde ettiğim yol arkadaşlıklarımı bir fotoğrafla terk edilsin diye elde etmedim. Bir fotoğrafla bunu terk etmeye dönük cümleler kuranların kendilerini de bir gözden geçirmelerini ve bu cümleleri neden kurduklarını bir daha analiz etmelerini dilerim. Bu dostlukları bir fotoğrafla düşmanlığa çevirmek üzere niyetle yola çıkmadığım üzere, hayatımda hiç kimseyi de düşman sınıfına koymadım, koymayacağım.
Beni bu kişiliğimin nereye götürüp götürmeyeceği umrumda değil. Temel olan insanın kendi kişiliğidir. Siz onu o denli kabul edersiniz. Elbette bir fotoğrafla yok sayılan, oy vermem, şunu yapmam denilen bir kişi durumuna düşünülürse insanın canı yanıyor”
DETAYLAR GELİYOR…