Cihan Başakçıoğlu
İZMİR – İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkiye’de 68 jenerasyonunun öncüleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı idam edilişlerinin 50’nci yıl dönümünde andı.
Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde toplanan siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve sendikalar, “Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm için Denizlerin gayretinde birleşelim” pankartı ile “Emperyalizm ve sömürgeciliğe karşı Deniz olunmalı” yazılı dövizler taşıyarak, sık sık “Yusuf, Hüseyin, Deniz sürüyor sürecek mücadelemiz”, “Yaşasın halkların kardeşliği” ve “Gençlik gelecek gelecek sosyalizm” sloganları attı.
HDP milletvekilleri Musa Piroğlu ve Murat Çepni’nin de katıldığı anmada özgürlük ve demokrasi uğraşında ömrünü yitirenler anısına hürmet duruşunda bulunuldu. Hürmet duruşunun akabinde Kıbrıs Şehitleri Caddesi “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganları atıldı.
‘SİYASİ İNTİKAM OLARAK İDAM EDİLDİLER’
Küme ismine açıklama yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın “bir siyasi intikam olarak, giderek yükselen devrimci dalgayı, üç fidan nezdinde yeşeren umudu yok etmek emeliyle idam edildiğini” söyledi.
O periyot Türkiye ve dünyada yükselen devrimci çabayı anlatan Sarı, “Mücadele hâlâ 6. Filo’ya secde edenlerle onları denize dökenler ortasında. Çaba hâlâ sermayenin tahakkümünü sürdürmek için devrimci gençlerin üzerine salınan dinci-gerici ve sivil faşist çetelerle tam bağımsız, eşit, özgür bir ülke isteyen devrimciler ortasında. Çabamız o gün sermayenin ve darbecilerin safında devrimcilere saldıran kümelerin kesimi olup bugün ülkeyi daha da koyu bir karanlığa sürükleyen iktidar mensuplarına, onların taşıdığı zihniyete karşı” dedi.
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ‘ÜLKENİN KURTULUŞU DEVRİMCİLERİN AÇTIĞI YOLDAN YÜRÜMEKTEN GEÇİYOR’
“Neoliberal siyasetlerin önünün açılması için emekçi sınıfının örgütlülüğünü yok eden darbenin mirasçısı bir iktidarın bugün ülkemizi emperyalist güçlere daha da bağımlı hale getirdiğini” söyleyen Sarı, “ülkenin milletlerarası monopoller ve onların yerli işbirlikçileri için ‘cennet’e, personeller, işçiler, gençler, halklar için ‘cehennem’e çevrildiğini” belirtti.
Sarı, “Bu halk kendisine giydirilmek istenen gerici, faşist gömleği reddederek ülke tarihinin en onurlu, en haklı direnişini, Gezi’yi yarattı, Gezi’nin bedellerinden, ruhundan asla taviz vermeden Gezi’ye yönelik intikam davasına karşı dayanışmasını ortaya koydu” dedi.
“İşsizliğe, yoksulluğa, eşitsizliklere, sömürüye, tabiatın ve kamu kaynaklarının yağma ve talanına, fakat asıl değerlisi tüm bu sıkıntıları yaratan emperyalist kapitalist sisteme karşı tabandan bir dalga büyüyor” diyen Memiş Sarı, “Yollar yürümekle aşınmaz diyenlere karşı yürüye yürüye diğer bir yolu açtı Denizler, Becerikliler, İbrahimler. Bugün bu yoldaki yürüyüşü sürdürmek hepimizin vazifesi ve bu uğraşta yitirdiklerimize borcumuzdur. Bu ülkenin kurtuluşu sağda, onarımda değil, devrimcilerin açtığı yoldan yürümekten geçmektedir” halinde konuştu.
‘EMPERYALİZME KARŞI DEMOKRASİ, BAĞIMSIZLIK VE SOSYALİZM GAYRETİNİ BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ’
Sarı’nın akabinde Emek Gençliği ismine yapılan açıklamada ise demokrasi bağımsızlık ve sosyalizm gayretini büyütme davetinde bulunularak, şu sözlere yer verildi:
“Deniz’ler senede bir kere, haykırdığımız sloganlar, dillendirdiğimiz talepler, sıktığımız yumruklarla anılacak bir gayret mirası bırakmadılar. Onlar, memleketin her yerinde, atölyelerden fabrikalara, mahallelerden üniversitelere ve liselere, gençliğin bulunduğu bütün alanlarda kendi gücü, talebi ve gereksinimleriyle örgütlü gayrete atılmasıyla anılabilir. Denizler, gençliğin talepleri etrafında uğraşının antiemperyalist karakter kazanmasıyla, dünyanın her yanını yağma ve savaşa yol açan bir avuç sermayedara ve onların başta tek adam idaresi olmak üzere ülkemizdeki ortaklarına karşı yürüttüğümüz tam bağımsız ve demokratik Türkiye çabasıyla anlaşılabilir. Emek Gençliği olarak her kesitten Türkiye gençliğini Denizlerin büyüyen uğraş mirasının modülü olmaya, kapitalist emperyalizme ve iktidarlarına karşı demokrasi, bağımsızlık ve sosyalizm gayretini büyütmeye çağırıyoruz.”
Açıklamanın akabinde denize karanfil bırakıldı.
