Bilim insanları, yaptıkları açıklamalarda uykunun önemini devamlı vurgulamaya çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde sizinle paylaştığımız bir haberde de yetişkin bir insan için ideal uyku süresinin ne kadar olması gerektiğini göstermiştik. Bu araştırma, belirtilen saat kadar uyuyan insanların daha sağlıklı olduğunu ortaya koymuştu.
Kısacası uzmanlar, düzenli ve yeterli uykunun insanların için büyük yararları olduğunu; uykusuzluğun ise hem mental hem de fiziksel açıdan olumsuzluk oluşturduğunu keşfetmeye devam ediyor. Şimdi yapılan yeni bir araştırma da uyku eksikliğinin çarpıcı bir etkisini daha ortaya koyarak bu durumun gündelik hayatımızı nasıl etkilediğini gösterdi.
Uykusuzluk, insanlara nasıl baktığımızı etkiliyor
Nature and Science of Sleep dergisinde yayımlanan çalışma, uyku eksikliğinin başkalarını görme şeklimizi bile etkileyebileceğini ortaya koydu. 45 kişi üzerinde yürütülen ve göz sensörleri ile elde edilen bulgulara göre uykusuz kaldığımızda, diğer insanların yüzüne bakmak için harcadığımız zaman ve dikkat azalıyor. Bu durumun, çevremizden gelen sosyal etkileşimleri ve ipuçları anlamada oldukça önemli olduğundan dolayı insan ilişkilerine zarar verebileceği ifade ediliyor.
Bunun yanı sıra uykusuzluk çeken insanların, yeterli uyku çekenlere kıyasla ‘kızgın’ surat ifadesine sahip insanları daha az güvenilir ve daha sağlıksız gördüğü, nötr (yani herhangi bir duygu göstermeyen) ve ‘korkmuş’ ifadelerine sahip olanları ise daha az çekici kişiler olarak gördüğü araştırmada görüldü.
“Uyku eksikliği, sosyal izlenimlere zarar verebilir”
Uyku araştırmacısı olan Lieve van Egmond da açıklamalarında, “Başkalarının duygusal durumunu anlamak için yüz ifadeleri çok önemlidir. Bu sebeple uyku eksikliği yaşandığı zaman bu ifadelere daha az dikkat etmek, insanların duygusal durumu hakkında yanlış yorumlar yapmaya yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Araştırmacılardan biri olan sinirbilimci Christian Benedict de uyku eksikliğinin sosyal izlenimlere zarar verdiğini; bunun sonucunda da uykusuz kalan insanların sosyal konularda daha fazla sorun yaşayabileceğini aktardı. Ek olarak Van Egmond, katılımcıların genç yetişkinler olduğunu, sonuçların diğer yaş grupları için geçerli olup olmadığını henüz bilmediklerini aktardı.