Bitlis’te yaşayan Ayşegül-Burak Ayaz çiftinin ikinci çocuğu Miran Ayaz’a anne karnında “Diyafram Hernisi” tanısı konuldu. Ayaz çifti, gebelik sürecinde tedavi için Van ve İstanbul’da hastanelere başvurdu. Olumlu bir sonuç alamayan çift, internetten Memorial Hastanesinde görevli Op. Dr. Taner Kamacı’ya ulaştı. Kamacı ve ekibi Ayaz çiftine, doğumun nasıl yapılacağı, riskleri ve süreç hakkında bilgilendirdi.
Bitlis’ten Diyarbakır’a doğum için gelen çifttin bebekleri Miran Ayaz, 45 gün önce sabah sezaryenle alındıktan hemen sonra sağlığı için entübe edildi. Yoğun bakımdaki durumu değerlendirilen Miran, öğleden sonra 2 saatlik operasyonla diyafram kası gelişmediği ve yırtıktan dolayı ince ve kalın bağırsakları, bazen midesi, beraberinde bazen dalağı, karaciğerin sol rabidasyon kabuğu göğüs boşluğuna çıkması düzeltilerek yerine yerleştirildi. Miran bebek, doğduktan 7 gün sonra ilk nefesini aldı. Genç çift, duygu dolu anlarla 45 gün sonra çocuklarını kucağına aldı.
“Çocuk, nefes bile almadan entübe edildi”
Bitlis’te anne karnında “Diyafram Hernisi” tanısı konulan Miran Ayaz’ın, Diyarbakır’da sezeryan işleminden saatler sonra ameliyata alındığını söyleyen Op. Dr. Kamacı, 2 saat süren ameliyatın ardından minik bebeğin, 7 gün sonra ilk nefes alışverişini yaptığını aktardı. Dr. Kamacı, “Bu hastalıkta çocuğun diyafram kası gelişmediği ve yırtık olduğu için ince ve kalın bağırsakları, bazen çocuğun midesi, beraberinde bazen dalağı, karaciğerin sol lobu göğüs boşluğuna çıkmış oluyor. Bu göğüs boşluğunda negatif basınç var. Karın içinde ise negatif basınç yok. O yüzden organlar yukarıya çıkmış oluyor. Karın içinde olması gereken organlar göğüs boşluğunda olduğu için hem akciğeri gelişmiyor. Hem kalbi sağ tarafa ittirmiş olduğu için sağ akciğer de baskı altında oluyor. Hastamızın teşhisi gebelik takiplerinde konulduğu için ailesi bize başvurdular. Biz, kendilerini bu konuda doğumun nasıl olması gerektiği, ne zaman olması gerektiği, doğumdan sonraki süreci, ameliyatın ne zaman olması ve ne tür riskleri olduğunu anlattık. Zamanı geldiğinde sezereyanla doğum yaptırıldı. Doğumdan sonra hastamızı yoğun bakım doktorumuz Mehmet Emin Güler Bey tarafından daha hiç nefesini bile almadan entübe edilerek makineye bağlandı. Böyle olması gerekiyor. Çünkü çocuk nefes alırsa bağırsakları ve midesi şişeceği için akciğeri daha fazla sıkıştırıyor ve bazen ani ölümler olabiliyor bu tür hastalıklarda. Biz de çocuğun yoğun bakımdaki genel durumuna ve kan gazı değerlerine bakarak aynı gün içinde sabah doğan hastamızı öğleden sonra ameliyata aldık” dedi.
“Ameliyattan sonra yaklaşık 7 gün boyunca kendisi hiç nefes almadı”
Çocuğun ince ve kalın bağırsakları, midesi, dalağı ve karaciğerinin sol lobu üst boşluğuna çıktığını belirten Dr. Kamacı, “Biz onları olması gerektiği gibi organlara zarar vermeden karın içine aldık. Diyaframında büyük bir yırtık vardı. Ancak diyaframı serbestleyerek tamamen primer olarak kapatma imkanı bulduk. Diyaframı onardık. Yaklaşık 2 saat süren bir ameliyat geçirdi. Hastamızı yine yoğun bakıma, makinaya bağlı aldık. Ameliyattan sonra yaklaşık 7 gün boyunca kendisi hiç nefes almadı. Tamamen cihaza bağlı nefes aldı. 7 gün sonra cihazdan ayrı ilk nefesini vermeye başladı. Daha sonra yoğun bakım tedavileri oldu. Yoğun bakım tedavileri bittikten sonra doğumdan 45 gün sonra hastamızı sağlıkla, herhangi bir sorunu kalmadan şimdi evine taburcu ediyoruz. Diyafram hernisi yaklaşık 4-5 bin doğumda bir nadir görülen doğumsal anomallerden bir tanesi” diye konuştu.
“45’inci günde çocuğumuzu kucağımıza aldık”
Gebelik sürecinde çocuğunda diyafram hernisi olduğunu öğrendiğini dile getiren baba Burak Ayaz, Van ve İstanbul’a kadar tedavi için gittiğini kaydetti. Ayaz, “En son internetten araştırmamla Taner hocanın bu konuda başarılı olduğunu gördüm. Diyarbakır’a Taner hocamın yanına geldim. Verdiği bilgilerle bana güven sağladı. Ben de o doğrultuda eşimi buraya getirdim. Kadın doğum uzmanlarımızdan Zehra hocamız sezaryenle ameliyatını yaptı. Çocuğumun ameliyatını da Taner hoca yaptı. Çocuğum, bir hafta sonra ilk nefesini aldı. Bugünde 45’inci gün çocuğumuzu kucağımıza aldık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Her gün özlüyorduk. Hafta da 2-3 kere sadece 2 dakika görebilmek için geliyordum. Bazen sadece bakıp dönüyordum. Allah’a şükür bayramda kucağımıza aldık ve ikinci bayramımız diyebilirim“ şeklinde konuştu.
Rıdvan Kılıç