Mobil cihazlarımız, teknolojinin gelişimiyle birlikte kısa sürede çok gelişmiş olsa da hâlâ zaman zaman bizleri çileden çıkarabiliyor. Zaman zaman bataryalarının adeta su gibi akıp gittiğini görüyoruz, zaman zaman da onlara en çok ihtiyaç duyduğumuz durumlarda bizleri yarı yolda bırakabiliyorlar. Çoğu zaman böyle durumlarda, üzerimizdeki sinirle onları fırlatasımız geliyor.
Elbette fazlaca para verdiğimiz bu cihazları öylece fırlatmıyoruz, ki bu da üzerimizdeki sinirin öylece kalmasına sebep oluyor. Neyse ki Finler, bu duruma hem rahatlatıcı hem de eğlenceli bir çözüm bulmuş. Üstelik uzun zaman önce ortaya atılan bu çözüm, kabaca mobil cihazların gönül rahatlığıyla fırlatılmasını kapsıyor. Finlandiya’da bir spor olarak kabul edilen bu aktiviteye gelin yakından bakalım.
Nasıl ortaya çıktı bu yarışma?
Telefon fırlatma müsabakasının ortaya çıkmasında Fennolingua isimli, tercüme ve çeviri hizmeti sunan ve farklı milletlerden çalışanları bünyesinde barındıran bir kuruluş öncü rol oynadı. 2000 yılında Finlandiya’nın Savonlinna şehrinde, söz konusu sporun ilk adımı olan etkinlik düzenlendi.
İyi de neden?
Aslında cevap gayet basit. Şirketin bu türde bir etkinlik düzenlemesinin sebebi, çalışanların üzerindeki gerginliği ve yükü alarak onları rahatlatmaktı. Bunun katılımcılardan alınan geri dönüşü de oldukça olumlu olunca 2000 yılından itibaren her ağustos ayında telefon fırlatma müsabakaları düzenlenmeye başladı. Bundan ilham alan farklı ülkeler de hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle yılın belirli zamanlarında yarıştı.
Her sporun yazılı kuralları olur da telefon fırlatmanın olmaz mı?
Olur elbette. Spor olarak benimsenen bu aktivitede toplamda üçü öne çıkan dört farklı kategori bulunuyor. Bu kategoriler ise genç (juniors), serbest stil (freestyle), orijinal ve orijinalin takım hâlinde oynandığı team original. Kurallarına gelin kabaca bakalım.
Orijinal: ‘Geleneksel’ olarak da bilinen bu kategoride amaç, eldeki telefonu en uzak mesafeye fırlatmak. Orijinal (Takım): Bu kategoride, orijinaldeki kurallarla her biri üçer kişiye kadar olan takımlar yarışıyor. Serbest stil: Bu kategoride ise önemli olan fırlatılan mesafenin uzaklığı değil, yarışmacının yaratıcılığı (atış şekli). Genç: Bu kategoride 12 yaşında ya da 12 yaşından küçük olan çocuklar yarışıyor.
Yarışmacıların kendi telefonlarını kullanmaları yasak. O zaman telefonlar nereden geliyor?
Yarışmada kullanılan cihazlar, sponsorlar veya bağışlar yoluyla elde ediliyor. Yarışmacılar kendi telefonlarını getiremese de kendilerine sunulan seçeneklerden istediklerini alabiliyorlar. Bu noktada kimileri, ağır olanların daha uzağa gittiğini, hafif olanların ise güçlü fırlatılmalarına rağmen geride kaldığını savunuyor. Bazıları içinse durum bunun tam tersi. Biz tercih meselesi diyelim. Genel olarak telefonların ağırlığı 220 ile 400 gram arasında.
Peki yarışma bittiğinde telefonlara ne oluyor? Bu yarışma doğaya zarar vermiyor mu?
Yarışmanın ilk dönemlerinden bu yana geri dönüşüm şirketleri, kullanılamayacak olan cihazları sürekli topladı. Toplanan bu cihazlar da özel geri dönüşüm merkezlerinde uygulanan işlemlerle bataryalarından ayrıldı. Tekrar kullanılabilecek telefonlar ise bir sonraki yıl kullanılmak üzere saklandı. Zaten yarışmanın ortaya çıkmasının bir sebebi de geri dönüşüm konusunda farkındalık sağlamaktı.
Yarışma içerisinde şimdiye kadar bir telefonun fırlatıldığı en uzak mesafe 110,42 metre:
Fakat 2018’de elde edilen bu rekor Finlandiya’da değil, Belçika’da düzenlenen telefon fırlatma yarışmasına elde edildi. Bu dünya rekorunu elinde tutan kişiyse Dries Feremans. Finlandiya’da en yüksek rekoru elde eden kişiyse 2012 yılında 101,46 metrelik mesafeye telefon fırlatmış olan Ere Karjalainen.
Finlerin kulağa birbirinden farklı ve ilk bakışta garip gelen çok sayıda sporu bulunuyor. Bunlardan biri olan telefon fırlatma sporu hakkında sizin düşünceleriniz neler?
Kaynaklar: Medium, Savonlinna Festivals, Guinness World Records, Mental Floss