Onlar “Soğuk Savaş”ın “sıcak savaşları”ydı.
Kırk yıldan fazla bir süre boyunca, Sovyetler Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, silahlı çatışmada hiç karşı karşıya gelmeden, dünya çapında nüfuz alanları için agresif bir rekabet halindeydi.
Bu süre boyunca aralarında savaş olmadığı anlamına gelmiyordu bu; daha ziyade, bütün yıkımıyla bu savaşlar başka yerlerde ve başka aktörler aracılığıyla sürdürülmüştü.
Yani bunlar “vekalet savaşları”ydı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, NATO’yu Ukrayna’da Moskova’ya karşı “vekalet savaşı” yürütmekle suçladı.
Lavrov, Batı’nın Ukrayna hükümetine sağladığı gelişkin silahların, Ukrayna’ya yönelik “özel askeri operasyon” yürüten Rus kuvvetleri için meşru hedef olacağı konusunda uyardı.
Bir televizyon röportajında Lavrov, “Ukrayna’nın batısındaki depolar [Rus güçleri tarafından] bir kereden fazla saldırıya uğradı. Nasıl olmasın? NATO esasında Rusya ile bir vekil (üçüncü taraf) aracılığıyla bir savaş yürütüyor ve onu silahlandırıyor. Savaş savaştır” diye konuştu.
Peki “vekalet savaşı” tam olarak nedir ve Rusya’nın NATO’yu savaş yürütmekle suçlaması ne anlama geliyor?
Dolaylı çatışma
Georgetown Üniversitesi’nde (ABD) dış politika profesörü ve Brookings Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun Ortadoğu uzmanı Daniel Byman’a göre, “Bir devlet başka bir devletle savaşında kendi askeri güçlerini kullanmak yerine başka güçleri kullanırsa -ki bunlar başka bir devlet, milisler veya savaş ağaları olabilir- bir vekalet savaşı yürütülüyor demektir”.
Soğuk Savaş döneminde ABD ile Sovyetler Birliği arasında bu tür çatışmalar sık oluyordu; örneğin, Somali veya Etiyopya gibi ülkelerdeki iç savaşlarda çatışan karşıt güçlerden her birini bir süper güç destekliyor; bu üçüncü taraflar aracılığıyla nüfuz elde etmek için rekabet ediliyordu.
Bu tür savaşlar, Asya ve Orta Doğu’nun yanı sıra, 1980’lerde Nikaragua’da olduğu gibi Latin Amerika’da da sürdürüldü.
İngiltere’deki Reading Üniversitesi’nde siyaset ve uluslararası ilişkiler profesörü Vladimir Rauta, bu müdahalelerin farklı şekillerde gerçekleştirilebileceğine dikkat çekiyor.
“Bu destek, silah transferleri, istihbarat bilgileri veya finansman yoluyla gerçekleşebilir. En yaygın destek şekli sığınma alanı, güvenli bölgesel sığınaklar sağlamaktır.”
Rauta’ya göre, “Vekalet savaşı, bu destek biçimlerinin bir kısmını veya tamamını ifade eder, ancak asla asker göndermeyi içermez; çünkü bir devlet asker gönderdiğinde, bu zaten doğrudan askeri müdahale haline gelir”.
Panetta: ‘Biz desek de demesek de…’
Lavrov’un, NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı vekalet savaşı yürüttüğü yönündeki iddiası daha önce Barack Obama yönetimi sırasında ABD Savunma Bakanı ve CIA Başkanı olan Leon Panetta tarafından da ortaya atılmıştı.
Mart ayı ortalarında Bloomberg ajansına verdiği demeçte Panetta, “Biz desek de demesek de bu Rusya ile bir vekalet savaşıdır” demişti.
Panetta, bu hafta BBC Mundo’ya verdiği demeçte, Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline karşı ABD ve NATO müttefiklerinin birliğini vurgulayarak tutumunu savundu.
“Rusya’nın bu işgalin bedelini ödemesi için çalışıyorlar. Rusya’ya karşı ağır ekonomik yaptırımlar uyguladılar. Rus işgaline karşı savaşmaları için Ukraynalılara silah sağlıyorlar ve Rusya’dan gelecek herhangi bir işgale direneceklerini açıkça ifade etmeleri için NATO ülkelerini güçlendiriyorlar.”
Panetta, “ABD ve müttefiklerimiz Rusya’ya karşı savaşında Ukrayna’yı desteklemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorsa, bunun bir vekalet savaşıyla eşdeğer olduğunu söyleyebilirsiniz” diye devam etti.
Panetta ayrıca, bu savaşın hedeflerinden birinin Rusya’nın zayıfladığını görmek olduğunu ifade eden ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in son açıklamalarına da dikkat çekti.
Austin bu açıklamaları bu hafta Polonya’da düzenlenen bir basın toplantısında, kendisine yöneltilen ve Washington’un şimdiki hedeflerini işgalin başlangıcında belirlenenden farklı bir şekilde tanımlayıp tanımlayamayacağı sorusuna cevaben yapmıştı.
Austin, “Ukrayna’nın egemen bir ülke, egemen topraklarını koruyabilen demokratik bir ülke olarak kalmasını istiyoruz. Rusya’nın, Ukrayna’yı işgal ederek yaptığı şeyleri yapamayacak kadar zayıfladığını görmek istiyoruz” dedi.
Ukrayna işgalinin başlamasından sonra ABD Kongresi bu ülkeye 3,5 milyar dolar tutarında yardımı onayladı ve Joe Biden hükümeti geçen hafta 33 milyar dolarlık bir yardım için de onay istedi.
Washington, Volodimir Zelenskiy hükümetine uçaksavar ve tanksavar sistemleri, helikopterler, insansız hava araçları ve bomba atarlar da dahil olmak üzere çok sayıda mühimmat ve silah teslimatı yaptı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e göre, ittifak bir bütün olarak şimdiye kadar Ukrayna’ya 8 milyar dolardan fazla askeri yardım sağladı.
Savaş ve propaganda
Geçen hafta, ABD Başkanı Joe Biden, ülkesinin veya NATO’nun Rusya’ya karşı bir vekalet savaşı yürüttüğü fikrini reddetti.
“Bu doğru değil ve beni endişelendiriyor, çünkü Rusya’nın başta yapacağını söylediği şeyi yapamaması konusundaki sefil başarısızlığı karşısında hissettiği çaresizliği gösteriyor. Bence bu gerçeği değil, başarısızlıklarını yansıtıyor” dedi:
“Rus kuvvetlerine direnmek için bazı yeteneklerle donatılmış Ukraynalıların bunu başardığını söylemek yerine, halkına yaptığı açıklamada, ABD’nin ve tüm NATO’nun Rus birliklerini ve tanklarını vs. ortadan kaldırmakla uğraştığını söylüyorlar.”
Daniel Byman, Lavrov’un suçlamasının aslında Moskova’nın propaganda çabalarının bir parçası olduğunu savunuyor:
“[Lavrov] söylemi değiştirmeye çalışıyor; böylece bir komşusunu işgal eden Rusya’nın saldırganlığı yerine, Rusya’nın savunmada olduğunu, saldırıya uğradığını söylemeye çalışıyor; düşmanın Ukrayna olmadığını, NATO ve ABD’nin Rusya’yı hedef aldığını söylüyor. Rus politikasının şu ana kadarki başarısızlıkları nedeniyle sadece yeni bir düşman bulmaya çalışıyor.”
Vladimir Rauta, ABD ve NATO’nun saldırıya uğrayan bir ülkeye yardım ettiklerini, Ukrayna’yı desteklemelerinin vekalet savaşı anlamına gelmediğini savunuyor:
“Lavrov tamamen yanlış. ABD ve Avrupa Birliği, Ukrayna’nın meşru hükümetine askeri ve ekonomik destek veriyor. Bu tamamen yasal bir şey. Bunlar müttefik ve birbirine yardım eden ortaklar.”
Byman, çatışmanın kökenine de işaret ederek Lavrov’un tanımlamasını reddediyor:
“Bu savaşı Rusya başlattı ve NATO sadece Ukrayna’nın kendini savunmasına yardım ediyor. Yani NATO Moskova ile bir savaş istiyor değil. Aslında bu Rusya’nın başlattığı bir savaş.”
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in açıklamalarına atıfta bulunan Byman, “ABD veya diğer ülkelerin Ukrayna’yı savunmaktan başka amaçları da olabilir” diyor:
“Ama bu çatışmanın birincil özelliği bir vekalet savaşı olması değil, Rusya’nın kendisini diğer ülkelerin yardımıyla savunan başka bir ülkeyi işgal etmesidir.”
Byman ve Rauta, son yıllarda Ukrayna’da oynadığı rolle aslında Moskova’nın vekalet savaşının klasik bir örneğini sergilediğini söylüyor.
“Ukrayna’da vekalet savaşı yürüten bir ülke varsa, o da 2014’ten beri güneydoğu Ukrayna’daki ayrılıkçı isyancıları destekleyen ve teşvik eden Rusya’dır. Bugünkü durum, Moskova’nın Kiev’e karşı yürüttüğü vekalet savaşının sonucudur” diyor Rauta.