ANKARA – Millet İttifakı’nın adayının kim olacağı ve ne zaman açıklanacağı siyaset gündeminin öne çıkan tartışma başlıklarından biri olmaya devam ediyor. Muhalefet liderlerinin “Aday altılı masanın mutabakatıyla belirlenecek ve seçim dönemine girilinceye kadar konuşulmayacak” beyanlarına karşın her gün yeni bir aday ismi ortaya atılıyor ya da ismi konuşulanlar üzerinden yeni bir tartışma yürütülüyor. En son eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın adaylığı iddiası gündeme getirildi. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı adaylığa davet etti. Peki bu konunun değişik başlıklarla sürekli gündeme taşınması ne anlama geliyor. Muhalefet kulislerinde bu soruya yanıt aradık.
ADAYLIK TARTIŞMASI NEDEN SÜREKLİ GÜNDEMDE TUTULUYOR?
CHP, İYİ Parti kurmaylarına göre adaylık tartışmasının sürekli gündemde tutulmasının birden fazla amacı var. Bu amaçlar, “Bu seçim, ittifak seçimi olacak. Sarayın da ittifakı dinamitlemeye dönük hesabı olduğu açık. Bunu en rahat yapacağı konuyu da adaylık tartışması olarak görüyorlar. Bu nedenle sürekli bunu gündeme getiriyorlar”, “Milletin derdi açlık yoksulluk. Bu konuşulmasın diye gece gündüz adaylık tartışması yürütüyorlar”, “Bir kriz, sorun varmış algısı yaratılarak Millet İttifakı yıpratılmak isteniyor”, “Başka söyleyecek lafları olmadığı için gündem yapılıyor”, “Merak uyandırıyor, işin reytingi var” gibi sözlerle ifade ediliyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konuda sıklıkla açıklama yapması da “Devlet Bey siyasetin mühendisi! Konuşması normal” sözleriyle değerlendiriliyor.
ADAYIN NİTELİKLERİ NE OLACAK?
En son adaylığı gündeme getirilen Haşim Kılıç, Zühtü Arslan gibi siyasi partiler dışından isimler için de “Ciddiyeti yok”, “Zerre kadar gündem değil” deniliyor. Mevcut sistemin “Partili Cumhurbaşkanlığı” sistemi olduğunu hatırlatan kurmaylara göre adayın bir siyasetçi olması şart. Yapılacak seçime ittifakla girileceğine dikkat çekiliyor, “Sorun sadece seçimi kazanmak değil. Seçim öncesi 6’lı masayı sürdürmek, seçimde sandıkları korumak, seçim sonrası oluşturulan ittifakla ülkeyi yönetmek önemli. Tüm bunlar siyasi partilerle, onların karar vereceği projeksiyonla yani bir siyasetçiyle olabilir” deniliyor. Adayın siyasetçi olmasının yanı sıra partisi için de “CHP’li olacak” değerlendirmesi yapılıyor.
‘PSİKOLOJİK HARP YAŞANACAK, ÇELİK GİBİ SİNİRLERE SAHİP OLAN KAZANIR’
Liderlerin beyanlarına karşın muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı tartışması devam edecek görünüyor. Muhalefet partisi kurmayları aday ismi açıklanana kadar ciddi bir psikolojik harp yaşanacağı görüşünde. İttifak içinde çatlaklar yaratma, sinir uçlarına dokunma amacı taşıyan, iftira, karalama içeren kampanyaların sürpriz olmayacağı konuşulurken, “bu süreci çelik gibi sinirlere sahip, sağlam, sağduyulu şekilde yöneten tarafın kazanacağına” işaret ediliyor.
‘SEÇİM KARARI YOKKEN NEDEN ADAY İLAN EDİLSİN’
Muhalefet açısından Cumhurbaşkanı adayının açıklanmaması doğru bir strateji. Henüz seçim takviminin ilan edilmediğine dikkat çekiliyor, “Bize aday soruluyor ama Cumhur İttifakı’nın adayı da henüz ilan edilmedi. Bahçeli “adayımız” açıklaması yapsa da Erdoğan “adayım” demedi. Seçim kararı yokken neden aday ilan edilsin. Doğru olan takvim açıklandıktan sonra ilan edilmesi” deniliyor.
‘TEK ADAYLA YOLA ÇIKILMAYACAK’
Muhalefete göre Cumhurbaşkanı adayını belirleme takviminin seçim takvimine bağlanmasının bir başka önemli gerekçesi daha var. Sistem değişikliği vaadi ile seçimlere girecek olan muhalefet partileri aday için ısrarla, “Biz yeni bir Erdoğan seçmeyeceğiz” vurgusu yapıyor. Bu vurgu, “Tek başına Cumhurbaşkanı adayının ismini belirlemek yetmez. Seçimin kazanılması durumunda ülkeyi fiili olarak parlamenter sistemle yönetme hedefi doğrultusunda kurulacak yönetim mekanizmasının, bu mekanizmayı yürütecek takımın da büyük ölçüde belirlenmesi gerek. Tek adayla yola çıkılması doğru değil” sözleriyle yorumlanıyor. Bu yaklaşım 6 muhalefet partisinin önüne koyduğu “geçiş sürecinin yol haritası” çalışmasına işaret ediyor. Bu çalışma seçim öncesi ve sonrası yapılacak işlerin yanı sıra Cumhurbaşkanının yetkilerinin ne kadarını, nasıl kullanacağını, yönetim sürecine ittifak ortaklarının nasıl bir mekanizmayla katılacağı gibi başlıkları içeriyor. Görünen o ki bu mekanizma içinde yer alacak bazı isimler de seçim öncesi belirlenmiş olabilir.
BİRDEN ÇOK ADAY İSMİ AVANTAJ MI DEZAVANTAJ MI?
Cumhurbaşkanı adaylığı için en çok konuşulan isimler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş. Muhalefete göre birden fazla adayın konuşulması dezavantaj değil avantaj olarak görülebilir. Bir siyasi parti temsilcisi, “Hepsi tartışılsın, hatta bunu tartışma olarak da görmemek gerek. İlgi var, merak ediliyor ne güzel diye okumak mümkün. İktidar cephesinde bir aday dışında isim konuşulmuyor. Bu muhalefetin zenginliği. Bizde seçenek çok” diyor.
İTTİFAKIN GENİŞLEMESİ; ORTAK LİSTE TARTŞMALARI…
Muhalefet cephesinde ittifakın genişlemesi, seçime ortak liste ile girilmesi gibi başlıklar da önemli bir gündem maddesi. İttifakın genişlemesi açısından “Yeni kurulan DEVA ve Gelecek Partisi’nin tek adam rejimine karşı oluşan siyaset perspektifinin dışında kalmayacağı” görüşü dile getirilirken, olası liste krizleri için “Sorun olmaz makulde buluşulur” değerlendirmeleri yapılıyor.