Olay, geçen yıl 17 Haziran’da Çankaya semtinde meydana geldi. İş hanının 2’nci katındaki HDP İl Başkanlığı’na gelen Onur Gencer, Deniz Poyraz’ı tabancayla vurup öldürdü. Silah sesleri üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gencer, gözaltına alındı. Onur Gencer, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Gencer’in, saldırıyı Amerikan yapımı ‘Ruger’ marka 9 mm tabancayla gerçekleştirdiği, şarjördeki 10 mermiyi de ateşlediği belirtildi. Olaydan sonra Gencer’in üzerinde veya çantasında başka ateşli silah bulunmadığı belirtildi. Eski sağlık personeli olan Gencer’in poligonda silah eğitimi aldığı, sanığın 17 Haziran 2020 ile 17 Haziran 2021 tarihleri arasında olay yeri olan bölgede farklı zamanlarda toplam 115 kez telefon sinyalinin tespit edildiği, sanığın bölgede 24 kez bulunduğu da iddianamede yer aldı.
İddianamede sanığın, HDP il binasının üst katında bulunan İngilizce kursuna gitme bahanesiyle binayı gezdiğini ifade ettiği belirtildi. Toplanan deliller ışığında Gencer hakkında ‘tasarlayarak kasten öldürme’, ‘iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme’ ve ‘siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 7 yıl hapis cezası talep edildi. İddianame, 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Sanık Gencer, bugün 3’üncü kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmanın öncesinde adliye önünde düzenlenen basın açıklamasına Poyraz’ın aile yakınlarının yanı sıra HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP milletvekilleri ve partililer katıldı.
‘Azmettirenlerin açığa çıkarılması gerekir’
HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç, dava öncesinde yaptığı basın açıklamasında, Türkiye’deki hukuk sisteminin iktidarın sopası ve oyuncağı haline geldiğini söyleyerek, “Dedik ki, bu tek kişinin hazırlayıp yaptığı bir cinayet, bir suikast ve bir katliam girişimi değildir. Türkiye’de her zaman bu tür siyasi saldırıların ve katliamların arkasında devletin içinde odaklanmış olan çeşitli çetelerin ve karanlık odakların organizasyonu olduğu bilinir. Bütün bu tür saldırılarda ve katliamlarda her zaman böyle olmuştur. Devletin içinde odaklanmış olan o karanlık çete ve odaklar, her türlü koruma ve kollama faaliyetini eğitim, azmettirme ve planlama faaliyetini gerçekleştirmişlerdir. Deniz Poyraz arkadaşımızın katledilmesi de böyle bir iştir. Biz ilk gün dedik ki; tetikçi belli, katil belli, o alçağın teki. Ama esas önemli olan o tetikçiyi azmettirmiş olanlar kimlerdir? O cinayeti, o suikastı planlamış olan kimlerdir? O tetikçiyi eğiten, o tetikçiyi azmettirenlerin içindeki siyasi ve bürokratik odaklar kimlerdir? ‘Bunların açığa çıkarılması gerekir’ dedik. İlk günden beri aynı talebimizi ileri sürdük. Ne yazık ki mahkeme heyeti bugüne kadar gereken adımları atmadı” dedi.