Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu ve sorularını yanıtladı. Erdoğan açıklamaları şöyle;
– Suudi Arabistan ile ticaretimizin hızla toparlanması, gümrüklerdeki sıkıntıların giderilmesi, yatırımlarımızın teşviki, müteahhitlerimizin üstlenebileceği yeni projeler, ikili açıdan ana konularımızı teşkil etti. Savunma sanayiine yönelik neler yapabileceğimizi de görüştük. Elbette Suudi Arabistan’daki vatandaşlarımızın ve şirketlerimizin sorunlarını da ele aldık. İki ülke iş adamlarını, yatırımcılarını bir araya getirecek organizasyonlarla büyük bir ekonomik potansiyeli tekrar harekete geçirmemiz gerektiği hususunda mutabık kaldık.
– Bu arada malum 2030 EXPO için adaylardan biri de Suudi Arabistan. Bu konuda da biz Türkiye olarak kendilerini destekleyeceğimizi açıkladık. EXPO 2030’un Riyad’da düzenlenmesi için biz de desteğimizi kendilerinden yana vereceğimizi söyledik. Karşılıklı tarifeli uçak seferlerinin tekrar başlayacak olmasından duyduğumuz memnuniyeti ifade ettim. Turizmin teşvik edilmesine önem verdiğimizi özellikle belirttim.
SORU: Ekonomiye ilişkin sormak istiyorum. Türkiye’nin enflasyonla mücadelesindeki yol haritasında nerede olduğumuzu değerlendiriyorsunuz? Sizce tepe nokta görüldü mü acaba?
Enflasyon, şu an sadece bizde değil küresel ekonomideki bozulmaların etkisiyle gelişmiş ülkeler başta olmak üzere her yerde bir mesele. Bugün Amerika’ya da Avrupa’ya da baktığınızda enflasyonda en yüksek seviyeler görülüyor. Bir de tabii dönemsel etkiler söz konusu. Elbette bu sorunun bizim vatandaşlarımız açısından oluşturduğu sıkıntıların farkındayız ve bunların giderilmesi için ne gerekiyorsa onu yapmanın gayreti içindeyiz. Bütün gelişmeleri yakından takip ediyoruz, gerekli tedbirleri alıyoruz. Halkımız müsterih olsun, bu meselenin üstesinden geleceğiz. Hedefimiz enflasyonu aşağıya çekmektir. Attığımız, atacağımız adımlarla inşallah mayıstan sonra gerilemeye de başlayacaktır. Bunun yıl sonuna doğru daha olumlu istikamette neticeleneceğini söyleyebilirim.
SORU: Merkez Bankası yıl sonu için enflasyon tahminini yüzde 42 olarak güncelledi. Seçimin en kritik düzlemi Mart-Haziran 2023 aralığında da enflasyon iyimser tahminle yüzde 25 civarında kalacak gibi gözüküyor. Burada bunun iletişim yönetimi noktasında, özellikle kamuoyunun bu hayat pahalılığı ve geçim mücadelesinin sandığı ve seçmen davranışını etkilemesini önlemek adına nasıl bir yol ve dil tutturacaksınız? Diğer husus da TÜSİAD’ı belki istisnai tutuyorum ama TOBB başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarında eylülden bu yana uygulanan, özellikle aralıkta çok anlamlı bir hal alan Türkiye Ekonomi Programına ilişkin somut, ona sahip çıkan, içselleştirilmiş, samimi bir destek göremiyorum. Her programda kapınız çalınıyor, her toplantılarına gidiyorsunuz. Ama yalnız bir mücadele gibi görünüyor.
Bu ülkede sokağın nabzını tutan, vatandaşın halinden anlayan en iyi kadrolar bizde. Her bir insanımızın derdi, tasası nedir biliyoruz, sıkıntılarını çözüme kavuşturmak için her zaman yanında oluyoruz. Hamdolsun vatandaşımız da bize güveniyor. Milletimiz bu enflasyon sorununun da üstesinden AK Parti’nin geleceğini biliyor. Enflasyonu daha önce tek haneye biz düşürdük, yine biz düşüreceğiz. Bu işin en iyi iletişimi de enflasyondaki düşüşü görmek olacak ve inşallah bunu da başaracağız.
Hiç kuşkusuz ekonomi alanındaki mücadeleyi herkesin omuz omuza vererek seferberlik içinde yürütmesi gerekiyor. Bu ülkede kazandıklarını yine bu ülke için yatırıma, üretime, istihdama dönüştüren iş insanlarımız elbette var. Ekonomi politikalarımıza iş dünyasının büyük oranda destek verdiği de ortada. Ancak TÜSİAD’ın “Acaba ülkenin geleceğine nasıl katkı veririz?” diye bir derdi yok. Tam aksine “Mevcut iktidarı nasıl götürürüz? Rahat rahat kullanabileceğimiz bir iktidarı nasıl getirebiliriz?” diye bir dertleri var. Fakat Türkiye’de şu 20 yıllık dönemde bunlar parayı bizimle kazandılar, büyümeyi bizimle kazandılar. Şu anda büyüme yüzde 7’ye doğru gidiyor hamdolsun. Böyle bir durum söz konusu. Kimse bunları konuşmuyor. Biz büyümeyi eksiye filan çekmiş bir ülke değiliz ki. Ortalamayı yüzde 5’te götürmenin başarı olduğu konuşulurken, şimdi yüzde 7’ye doğru gidiyoruz. Biliyorsunuz biz büyümede bunun da üzerine çıktığımız bir ekonomiye sahibiz. Şimdi de yüzde 7 ile inşallah bu işi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz. 2023’e gittiğimiz bu süreçte de gereken adımları atıp burada herhangi bir sıkıntıya mahal vermeden inşallah yolculuğumuzu devam ettireceğiz. Bu konuda bizim döviz rezervinde de herhangi bir sıkıntımız zaten söz konusu değil. Biz göreve geldiğimizde döviz rezervimiz 27,5 milyar dolardı ama şu anda artık biz 120 milyar doları yakaladık hatta onun üzerine çıktık ve çıkacağız. Böyle bir konumdayız. İnşallah bu süreç başarıyla da devam edecektir.
SORU: Elon Musk ile çeşitli konularda iletişim halinde olduğunuza tanıklık ediyoruz. Musk, bu hafta Twitter’ı satın aldı. Bazı çalışmalar yapacak. Mesela güvenilirliğini artırmak istiyor, platformu daha güvenilir hale getirmek istiyor. Türkiye’nin sosyal medya düzenlemeleriyle biraz benzerlik gösteriyor. Ben hem Musk ile iletişiminizi sormak isterim hem de Türkiye’deki sosyal medya düzenlemeleri hakkında ne söylemek istersiniz?
Sosyal medya konusunda doğrusu benim yaklaşımım olumlu değil, sosyal medyaya pek olumlu bakmıyorum. Ama sosyal medyayı bir kenara atmamız da mümkün değil. Onun için de gerekli olanı yapmamız lazım. Bu da nedir? Yasal düzenlemeler… Şu anda biz bu yasal düzenlemeleri yapmak için çalışıyoruz. Bu konuda gereken adımları süratle atacağız. Şimdi, Elon Musk 44 milyar dolar verdi diye Twitter’daki olumsuzluklar meşrulaşmaz. Örneğin Trump’ın Twitter ile ilgili mücadelesinde neler yaşandığını gördük. Ben daha önce de söylüyordum ‘Twitter cıvıtır’ diye. Bunun ne olduğunu da zaten yaşıyoruz. Sosyal medyada iftira derseniz iftira var, yalan derseniz yalan var. Hakikatlerin paylaşıldığı veya ulaştırıldığı değil, tam manasıyla olumsuzlukların, yalanın, yanlışın, her türlü fitnenin, fücurun olduğu bir yapı. Elon Musk burayı almış olabilir fakat bundan sonraki süreçte de biz birinci derecede ülkemizi düşünmek zorundayız. Şu anda çıkaracağımız yeni yasal düzenlemeyle bu işe bir çekidüzen vermeyi hedefliyoruz. Devlet olarak dezenformasyonla mücadele etmek için üzerimize düşeni kararlılıkla yapacağız.