Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Kavala’ya: Bu adam Türkiye’nin Soros’uydu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda STK temsilcileri ile bir araya geldiği iftar programında, katılımcıların Kadir Gecesi’ni tebrik etti.

Erdoğan sözlerine, “Rabbimden bu mübarek gün ve gecelerin hürmetine milletimizi, Müslümanları ve tüm insanlığı rahmetiyle, mağfiretiyle, affıyla, bereketiyle, merhametiyle, ihsanıyla, kuşatmasını diliyorum. Siz kadim gönül dostlarımla tekrar bir araya gelmekten dolayı büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bizleri bu iftar sofrasında buluşturan Rabbime hamdediyorum. Sözlerimin hemen başında, geçtiğimiz hafta teröristler tarafından saldırıya uğrayan gençlik kuruluşumuzun nezdinde tüm sivil toplum kuruluşlarımıza ‘geçmiş olsun’ dileklerimi ifade etmek istiyorum. Ne terör örgütlerinin kalleş eylemleri ne de siyasetteki uzantılarının hedef göstermeleri bizleri gençlerimiz başta olmak üzere milletimize hizmet etmekten alıkoymayacaktır.” ifadeleriyle başladı.

Milli İrade Platformunda güç birliği yapan sivil toplum kuruluşlarının korkuyu korkutan bir cesaretle çalışmalarına devam edeceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin yakın tarihinin hikayesini beraber yazdıklarını, geleceğinin inşasını yine beraber tamamlayacaklarını söyledi.

Erdoğan, “Kasımpaşa’da başladığımız yolculuğumuzun Beyoğlu’na, oradan dalga dalga İstanbul’a, ardından Türkiye’ye ve nihayet dünyaya yayılan serencamında sizler hep yanımızda oldunuz. Vefanız, dostluğunuz, fedakarlığınız, gayretiniz, azminiz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu uzun ve meşakkatli yolculuk sırasında kimi nefesi yetmediği için kimi istikametini kaybettiği için kimi nefsine yenik düştüğü için ayrı düştüklerimiz oldu. Onlara da teşekkür ediyorum. Büyüklerimiz bize hep hayrı öğütlerken yapılan hizmetleri takdir etme ve hataların üzerini örtme tavsiyelerinde de bulundu. Biz de millete ve ümmete zarar verecek ihanet seviyesine gelmedikçe kimsenin yanlışının peşinden gitmedik. Herkesi hizmetleri ile hatırlamayı tercih ettik. Ömrümüzü adadığımız dava şahıs değil, beşer değil, nefis değil, hak ve hakikat davasıdır. Hakka ve hakikate yönelen herkese bu davanın kapıları daima açıktır, açık kalacaktır. Hiç şüphesiz Rabbimiz her şeyin en doğrusunu bilir, en doğrusunu, en hayırlısını takdir eder. Bizlere de Mevla’nın hakkımızdaki takdirine ram olmak, ittiba etmek düşer.”

“İHRACATTA REKORLAR KIRARAK TARİHİ BİR BAŞARIYA İMZA ATTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son 20 yılının Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerinin yaşandığı dönem olduğunu aktararak, şöyle devam etti:

“Büyük bir siyasi ve ekonomik bunalımın ardından gelen 3 Kasım 2002 seçimleri ile adeta bir Anadolu ihtilali başlattık. Ülkemizin önünde yepyeni bir dönemin kapılarını açan 3 Kasım seçimleri ile birlikte Türkiye, milletimizin tamamı için daha fazla demokrasi, daha fazla hukuk, daha fazla adalet, daha fazla ekonomik kalkınma manasına gelen kutlu bir yola girmiştir. Eski Türkiye güzellemesi yapanlar ya dönemi bilmeyenlerdir ya o dönemde yaşananların müsebbipleridir ya da o karanlık dönemden nemalanan vesayet artıklarıdır. Bugün 2002 öncesinin Türkiye’si ile 2022’nin Türkiye’sini karşılaştıran ahlak, vicdan ve izan sahibi herkes ülkemizin nereden nereye geldiğini görecektir. Geçtiğimiz 20 yıl boyunca ekonomide her yıl ülkemizi ortalama yüzde 5 büyüterek, ihracatta rekorlar kırarak, tarihi bir başarıya imza attık.”

“BU ADAM TÜRKİYE’NİN SOROS’UYDU”

En son bir zatla ilgili karar bazı çevreleri rahatsız etti. Bu adam Türkiye’nin Soros’uydu Gezi olaylarının perde arkasındaki organizatörüydü. Bu karar malum çevreleri rahatsız etti. Bu ülkede hukuk var. Bu yargı da kendi bildiklerini hakkın egemen olması için gerçekleştiriyor.

Dolmabahçe Camii’yi hatırlayın. Bira kutularıyla oturan o müptezeller. Camiden buradaki makamımıza kadar geldiler, Gezi’cilerle birlikte Taksim meydanına yürüdüler.

İşte o Geziciler maalesef o gün orada kaldılar ve bunu ne adına yaptılar, çevre adına yaptılar. Bu nasıl çevrecilik. Çevreciliğin destanını biz yazdık. 5 milyon civarında fidan dikerek yaptık. 12 tane ağacın bir başka yere nakline ne dediler. Bak ağaçları söküyorlar.

Cumhuriyet mitingleriyle darbe çağrısı yaptılar. 3678 garabetiyle meclis iradesini gasp etmeye çalıştılar. Siyasi suikastlerle kaosa sürüklemeye kalktılar. Partimizi kapatmaya çalıştılar.

“MİLLİ İRADEYİ HEDEF ALAN EYLEMLERİ ASLA SİNEYE ÇEKMEDİK”

17-25 Aralık yargı darbesiyle hükümetimizi alaşağı etmeye çalıştılar. 15 Temmuz ihanetiyle saldırılarını canımıza kastetmeye, darbe teşebbüsüne kadar götürdüler. Bu süreçte aralarında yol arkadaşlarımızın da olduğu şehitler verdik. Ama milletin iradesini sırtlanlara, akbabalara, ruhunu emperyalistler satmış alçaklar çiğnetmedik. 

Milletimizin bize sandıkta verdi kutlu emanete halel getirmedik. Daima dik durduk. Sağlam durduk. Hukuktan bir an olsun ayrılmadık.

Her fırsat nefret siyasetini körükleyenlere rağmen milletimizin tek bir ferdinin burnunun kanamasına izin vermedik. Şahsımıza yönelik pervasızlıkları affettik. Lakin milli iradeyi hedef alan eylemleri asla sineye çekmedik.

“60 CİVARINDA TERÖRİST ÖLDÜRDÜK”

Kuzey Irak’ta yapmış olduğumuz harekatta beş şehidim oldu ama 60 civarında terörist öldürdük. Ve Parlamento’nun içinde ana muhalefetin sesi çıkmadı. Parti müsveddesi olan grup ise nasıl oralara giderler gibi ifadelerle önümüzü kesmeye çalıştılar. Ne derseniz deyin nerede terörist bulursak oraya benim komandom girecektir ve girdi. Artık taviz yok. Bundan sonra da oralardaki operasyonlarımız devam edecek. Tarafsız mahkemelerimizin darbecileri hak ettikleri cezaya çarptırması demokrasimiz adına başarıdır. Teşekkür ediyorum.

Artık ne Yassıada var ne Yaslıada var. Şimdi Demokrasi ve Özgürlükler Adası var. Gezi Olayları’yla ilgili kararla yargımız benzer niyetleri taşıyanlara da hukuk ve adalet dersi vermiştir. Gezi Olayları’nın olduğu yerlerde bir tarafta artık camimiz, diğer tarafta Atatürk Kültür Merkezi’miz yepyeni haliyle icrada. O plan çerçevesinde inşallah daha başka projelerimiz de olacak.

Türk yargısı imajın değil ülkenin ve milletin bekasının teminatı olan hukukun ve adaletin peşinden gider. Biz de siyasi hayatımızın her safhasında olduğu gibi bugün de milletimiz iradesine zincir burulmasına rıza göstermeyeceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir