ASLIHAN ALTAY KARATAŞ / Ankara – Görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Erdoğan, İsrail’in saldırıları sonucu 32 bin Filistinlinin şehit olduğunu, 2 milyona yakın Filistinlinin evini terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti:
APAÇIK SOYKIRIM: Tam 151 gündür son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz. Batılı güçlerin de sınırsız desteğiyle Netanyahu ve gözü dönmüş yönetimi, Filistin halkına yönelik apaçık bir soykırım uygulamaktadır. Netanyahu ve cinayet ortakları, döktükleri her damla kanın hesabını hukuk ve mahşeri vicdan önünde mutlaka verecektir. Türkiye olarak bunun için çalışmaya, tüm kapıları zorlamaya devam edeceğiz.
HOLOKOST GÜNAHLARI: İsrail soykırım sözleşmesindeki yükümlülüklerini ihlalden Uluslararası Adalet Divanı (UAD) önünde yargılanmaktadır. Ancak alınan ihtiyati tedbir kararına rağmen İsrail yönetimi, sivilleri katletmeyi sürdürmektedir. İsrail’in bu şımarıklığının ve hukuk tanımaz tavrının en büyük sebebi, batılı güçlerin Holokost’taki günahlarından dolayı İsrail’e verdikleri destektir. Elbette bunda İslam dünyasının vahdet olamamasının büyük payı vardır.
SORUMLULUĞA HAZIRIZ: İsrail-Filistin meselesine adil bir çözüm bulunmadığı takdirde Orta Doğu’da barışın hakim olamayacağı artık iyice anlaşılmıştır. Kalıcı barışın tek yolu ise 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz Filistin Devleti’nin tesisidir. Artık sadece lafta kalan barış çabaları yerine teminatlara sahip, adil bir barışa ihtiyaç duyulduğu apaçık ortadadır. Türkiye olarak bu bağlamda garantörlük mekanizması çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu açıkladık.
RAMAZAN UYARISI: Yaklaşan Ramazan ayı bağlamında provokasyonların önlenmesi gereğine ilişkin mesajlarımızı iletiyoruz. Radikal İsrailli siyasetçilerin, Müslümanların Harem-i Şerif’e girişinin kısıtlanması yönündeki talepleri tam anlamıyla hezeyandır. Böyle bir adım atılmasının sonuçları şüphesiz çok ağır olacaktır.
‘Tehciri kabul etmiyoruz’
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ise, “Filistin’in BM’de daimi üyeliğe sahip olması, Güvenlik Konseyinin kararıyla böyle bir durumun ortaya çıkması bizim arzuladığımız bir şeydir. Özellikle de Avrupa devletleri, Filistin’i tanımalıdırlar. Türkiye’nin rolünü önemsiyoruz. Filistin halkının Gazze’den ya da Batı Şeria’dan bir şekilde tehcir edilmesini kabul etmiyoruz. Gazze Filistin Devleti topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve hiçbir şekilde işgal devletinin planlarının kabulü mümkün değildir. Filistin davasına olan desteğinizden dolayı müteşekkiriz” dedi.