10 GW’lık saatli bomba
Toplamda 10 GW’lık güneş modüllerinde erken eskiyen arka kaplamalarıyla ilgili ciddi sorunlar tespit edildi. Sorun, kaçak akımlara yol açarak sistemlerin verimini düşürürken tamirinin yapılması gerektiği belirtiliyor. Bu sorunun çözümü için uzmanlar, invertörler ile yalıtım ölçümünün yapılması gerektiğini belirtiyor. Tespit edilen sorun özellikle, 2010-2013 yılları arasında kullanılan üç katmanlı poliamitten yapılan “AAA” arka tabaka filmleri etkiliyor. Ancak, şimdi daha yeni modüllerde ve farklı folyo türlerinde de benzer sorunlar yaşandığı görülüyor.
Sorun hayli büyük
Almanya’da tespit edilen sorunun ülkenin güneş enerjisi kapasitesinin yaklaşık yüzde 15’ini etkiliyor. Etkilenen sistemlerin yenileme maliyetinin ise 2 milyar Avro’yu bulabileceği aktarılıyor. Halihazırda birer saatli bombaya dönüşen güneş panelleri veya modüllerinin tamamı tespit edilebilmiş değil. Bununla birlikte kaçak akım oluşturdukları için bu modüllerin yağışlı havalarda elektrik çarpması riski taşıdığı belirtiliyor. Öte yandan modüllerdeki arka folyo yırtılırsa modülün stabilitesinin tamamen bozulması da sadece an meselesidir diyebiliriz.
Altta yatan temel bir sorun da sorundan etkilenen modüllerin daha yeni yeni kâra geçmeye başlaması. Bilindiği üzere genellikle güneş panelleri, maliyetlerini 10 yıl içinde karşılıyor ve kâra geçiyor. En yeni modüllerde geri ödeme süresi daha da azalmış durumda.
Anomalous projesinin bulguları, bu ayın sonunda yayınlaması beklenen bir ekipman güvenlik standardının temelini oluşturacak. Bu standart (Alman VDE), modül arka tabaka kusurlarının belirlenmesine, sınıflandırılmasına, değerlendirilmesine ve bu kusurlardaki değişikliklerin izlenmesine yardımcı olacak.
Ancak bu standart uzman ve profesyonelleri hedefliyor. Zira bireysel kullanıcılar için bahsi geçen sorunların tespiti imkânsız. Bireysel kullanıcıların tebeşirlenme, renk değişikliği, elektrik konektörlerinde korozyon, çatlaklar, delaminasyon veya yanık izleri gibi gözle görülebilecek kusurları tespit edebilecekleri belirtiliyor. Bu durumda da üreticiye veya kurulumcuya danışmak en doğru yol. Güneş enerjisi tesisleri gibi büyük ölçekli yapılarda ise hasarların tespiti için laboratuvar ortamlarında test yapmak gerekiyor.