“Önce size, 5 Ocak 2021’deki yazımı hatırlatmak istiyorum: Galatasaray’da yılbaşı gecesi Omar Elabdellaoui, havai fişekle yüzünü yaktı, yaşadıkları da herkesin yüreğini yaktı. Allah kimseye böyle bir şey göstermesin.
Ancak, hayatın gerçeklerini de, göz ardı edemeyiz ki… Omar’ın ne kadarlık bir süreçte iyileşeceği, bundan sonra futbol oynayıp oynayamayacağı bilinmiyor. Ve bu sakatlığı, bir “iş kazası” olmadığına göre, bunun faturasının ne kadarı Cim-Bom’a yansıyacak? “Böyle bir ortamda bu konuşulur mu?” demeyin. Futbol, profesyonel bir dünya…
‘MAAŞINI G.SARAY MI ÖZEL SİGORTA MI KARŞILAYACAK’
Uzun süre takımdan uzak kalacağı tahmin edilen Omar Elabdellaoui’nin maaşını kim karşılayacak; Galatasaray mı, özel sigorta mı, yoksa SGK mı?
TFF talimatı, futbolcunun futbol faaliyeti dışında, vaki hastalık veya istirahat halinin altı ayı aşması durumunda, kulübe haklı fesih hakkı tanıyor. Böyle bir durum olursa, Galatasaray bunu uygular mı? Bunlar bugünün işi değil diyenlere sözüm; “Yarın artık bugündür.”
***
Burada ne demek istediğimi, 2.5 yıl sonra, Galatasaray’ın vereceği 2 milyon 820 bin euro gayet güzel anlattı. Acaba profesyonelce düşünen Omar mı haklı, insanca hareket eden Cim-Bom mu? Bu paranın hesabını verebilecek kimse yok mu?
F.BAHÇE’NİN 5 YILINI 5 YILDIZ KURTARIR MI?
Sivasspor’un amblemini, bir çırpıda hatırlayanınız var mı? İki tane S harfinin iç içe geçmiş halinin üzerinde, üç yıldız bulunuyor.
Ya Bursaspor’un logosundaki 5 yıldızı anımsayan…
İkisinde de yıldızlar bol… Tıpkı Fenerbahçe’nin gelecek yıl kullanacağı ya da kullanmak istediği logoda olduğu gibi…
Bu iki kulübün logosundaki yıldızları, Fenerbahçe’ninki ile özdeşleştirmek kimin aklına gelirdi? Avukat Fatih Şaşıoğlu’nun, sosyal medyası var da, haberimiz oldu. Şaşıoğlu, paylaşımına şöyle bir yorum getiriyor: “Logoda yıldız kullanımını yasaklayan talimat hükmü yoktur. Fenerbahçe, önümüzdeki sezon 5 yıldızlı yeni logosu ile müsabakalara katılım sağlayabilecektir. 5 yıldızlı logonun üzerine TFF tarafından şampiyonluklar için sağlanan 3 yıldızın eklenmesi bir zorunluluk değil, tercihtir. Dolayısıyla Fenerbahçe böyle bir olumsuzluk yaşamayacaktır.”
Doğru, bunu engelleyen bir talimat maddesi bulunmuyor. Ancak şampiyonluk yıldızları için bir madde mevcut:
“En üst profesyonel ligde şampiyon olmuş kulüpler, her 5 şampiyonluk için bir yıldız takma hakkına sahiptirler. Yıldızlar, kulüp logosu üzerinde yer almalı ve 2,5 cm. çapında olmalıdır.” Ve, talimatın son bölümündeki can alıcı madde: “Bu talimatta düzenlenmeyen hükümlerle ilgili olarak TFF karar vermeye yetkilidir.”
Yani TFF Yönetim Kurulu’nun istediği olur. Fakat Fenerbahçe’nin her kriz anında ortaya çıkan “5 yıldız”, olası bir Türkiye Kupası kaybının hemen ertesinde de, gündemde olacaktır. Üstelik kulüp, bu konuda dersini çalışmış, logo tescilini yapmıştır. Hem de bir değil, üç farklı versiyonuyla… Oluncaya kadar devam…
Yıllardır, Fenerbahçe’ye bir şampiyonluk bile getiremeyenler, 5 yıldır koltuklarında oturanlar, gökteki tüm yıldızları indirip, sarı-lacivertli taraftarın ayağının altına serse, yine de yeterli olmayacaktır.
‘FUTBOLA BİR MİLAT GEREK’
Türk futbolu neler neler gördü…
Bir Süleyman Seba geçti. Rakipleri ile aynı uçakta oldukları için, kupayı kazanan futbolcularının sevinmelerine engel oldu. Rakip takım başkanına küfür edildiği için gidip, tribünün ortasına oturdu. Dünya görüşü aynı olmasa bile, Başbakanlık Kupası’nda, dönemin başbakanına en hafifinden, kötü söz söyleyenleri susturdu. Fenerbahçe, Galatasaray’dan bahsederken, “Kıymetli rakiplerimiz” diyerek onlara değer katarken, zarafetin en incesini ortaya koydu.
Bir Özhan Canaydın geçti. Ezeli rakiplerinin kendilerini 6-0 yendiği maçta, alkışlayarak çığır açtı. Aile yadigarı, atalarından kalan, Beşiktaş’ın Arapça yazılı olan birkaç rozetinden biri kendisindeydi. Bunu Süleyman Seba aracılığıyla siyah-beyazlılara vermeye kalktı.
‘AZİZ YILDIRIM, SÜLEYMAN SEBA’YA SAYGISINI HİÇ EKSİK ETMEDİ’
Bir Aziz Yıldırım geçti. Bir gün olsun, Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba’nın önünden geçmedi, saygısını hiç eksik etmedi. Günü geldi gece yarısı pijamasını çıkarıp, onun davetine icabet etti. Bir Mehmet Ali Yılmaz geçti. Beşiktaş’ın mali olarak en sıkıntılı döneminde, nefes aldıran isimdi. Naklen yayın görüşmelerinde yetkiyi Süleyman Seba’ya bırakacak kadar güvenirdi. Zaten sonra da, özerk futbolu getiren imza oldu.
Şimdiki başkanlar, şampiyonluğu alan rakiplerini alkışlamaktan bile aciz… Şimdikiler, “Delikanlı Fener, nerdesin hani?” diye tezahürat yapacak kapasitede! Ve şimdi koltuklarında oturanlar, “ne olursa olsun, her yol mübah” mantığında… Futbol, futbol olalı bu kadar zulüm görmedi. Patenti “Fair Play” olan “centilmenlik”e hiç bu kadar eziyet edilmedi. Onun için, acil olarak futbola bir milat gerek.”