Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi mezuniyet törenine katıldı. Yeni kabinede Milli Eğitim Bakanlığı görevine getirilmeden öncesine kadar Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nin rektörü olan Bakan Tekin, 2018 yılında üniversitenin kurulduğu tarihten itibaren burada çok güzel dostluklar edindiğini söyledi. Bakan Tekin, “Üniversiteler için bir gelenek kurulması, bir kurumsallaşma süreci olması gerekir ve nasıl oluşursa öyle devam eder. Biz burada şuna dikkat etmeye çalıştık; bulunduğu üniversiteyi benimseyen, parçası olmaktan gurur duyan akademisyenlerden, idarecilerden oluşan ve asla bir diğerinin kötülüğünü düşünmeyen, barışçıl, huzurlu bir akademik ortam oluşturmaya çalıştık. Bu kapsamda hiçbir parametreye bakmadık; siyasi kimlik, etnik kimlik vb. bu konulara girmedik. Burada güzel bir iklim oluşturduğumuza inanıyorum. İnşallah Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, sosyal bilimler ve sanat alanında iz bırakan bir üniversite olacaktır” diye konuştu.
‘BEN BU ÜNİVERSİTENİN MANEVİ REKTÖRÜYÜM’
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve diğer kurumların aksayan yerlerinde bu üniversitenin her zaman sorunlarının çözümünde yanlarında olacağını belirten Tekin, “Ben bu üniversitenin manevi rektörüyüm. Ben bu üniversitede rektörlük yaparken şunu söylüyordum; ‘Sizin çocuğunuz bize emanet edilmiş bir çocuk.’ Her açıdan hem akademik hem insani açıdan her türlü ihtiyacı karşılarız. Öğretim üyelerinden de bunu rica ediyordum, çocuklara kendi çocuğunuz gibi davranın diyordum. Mezun olduktan sonra da biz size elimizden geldiğince destek olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEK KİŞİLER, GENÇLERİMİZ’
Türkiye Yüzyılı vizyonu hakkında konuşan Bakan Tekin, “Türkiye Cumhuriyeti devasa bir iddiayla ortaya çıktı. Dedi ki; ‘Cumhuriyet’in ilan edildiği tarihin 100’üncü yılına denk düşen tarihe biz Türkiye Yüzyılı diyeceğiz.’ Bu siyasal bir söylem değil, toplumsal bir söylem. Bize düşen de bu söylemin altını doldurmak için çaba sarf etmek. Bunu inşa edecek kişiler de gençlerimiz, çocuklarımız. Bize düşen onları kendi çocuklarımız gibi yetiştirmeye çaba sarf etmek. Ben önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olacağına adım gibi eminim. Ben bireysel olarak 4-5 gecedir 1 ya da 3 saat uyudum. Ben böyle bir hayale inanıyorum ve gerçekleştirilmesi için de gücümün son damlasına kadar mücadele edeceğim. Pozisyonumuzun ne olduğu önemli değil, şimdi çok çalışmam gereken bir yerdeyim. Elimden geleni yapacağım. Geçirdiğimiz süre için helallik istiyorum; öğrencilerimize baht açıklığı diliyorum” dedi.