Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremde binlerce bina yerle bir oldu, binlerce can yitip gitti.
Ağır hasarlı olanların da yıkımıyla şehirler adeta dümdüz oldu.
Bu depremler sağlam binaları dolayısıyla kentsel dönüşümü yeniden gündeme taşıdı.
Dönüşüm daha da artacak
Deprem öncesi riskli yapıların dönüşüme girmesi olası bir depremde minimum zarar için önem arz ediyor.
Bu kapsamda dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan İstanbul’da yaklaşık 700 bin bağımsız birimin kentsel dönüşümü tamamlandı.
Bakanlık çeşitli projelerle kentsel dönüşüme destek sağlarken, belediyeler ve garantörlüklerin de ilave çalışmalarıyla dönüşümün ivme yakalayacağı düşünülüyor.
Müteahhitler ile toprak sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlıkların da arabulucu ile çözülebileceği önerisi, sektör temsilcileri tarafından iletiliyor.
Riskli ve risksiz bölgeler
Öte yandan Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra İstanbul’da yaşayan vatandaşlar daha az riskli bölgeleri araştırmaya başladı.
Buna göre bitişik nizamlı ve dar sokakları bulunan Zeytinburnu, Fatih, Bağcılar, Esenler gibi bölgeler risk altında yer alıyor.
İstanbul’un yeni yerleşim yerlerinin daha kuzeyde yer alan Başakşehir, Arnavutköy, Çekmeköy, Şile gibi ilçelerin olacağı düşünülüyor.
“Türkiye’de 900 bine yakın bağımsız bölüm yenilendi”
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Özellikle deprem felaketi sonrası 11 ilde ağır hasarlı, yıkık veya acil yıkılacak binalarla ilgili çeşitli veriler ortaya çıktı. Bu çerçevede tüm Türkiye genelinde deprem bilinci biraz daha yoğun hissedilmeye başlandı. Şimdiye kadar Türkiye’de 900 bine yakın bağımsız bölüm, kentsel dönüşüm çerçevesinde yenilendi.” dedi.
İstanbul’da 700 bine yakın binada kentsel dönüşüm
“Eskiden vatandaşlar sadece binasını yenilemek için bir kentsel dönüşüm kredisi alabilirken, şimdi hem krediyi hem de kira desteğini birlikte alabiliyorlar” diyen Özelmacıklı, kentsel dönüşümün 2023 yılında biraz daha hızlanacağını ve kat maliklerinin biraz daha bilinçleneceğini söyledi.
Özelmacıklı, “Kentsel dönüşüm zorlu bir süreç, hemen de yapılan bir süreç değil. İstanbul kentsel dönüşümün merkezi konumunda yer alıyor. Kentsel dönüşüm kapsamında yapılan yaklaşık 900 bin bağımsız bölümün yaklaşık 675 bini İstanbul’da yapıldı.” diye konuştu.
“Ekonominin tüm dinamikleri burada”
Kentsel dönüşümün sadece bakanlığın yapacağı bir dönüşüm olmadığını, belediyelerin de buna destek vermesi gerektiğinin altını çizen Özelmacıklı, şöyle devam etti:
Bu kapsamda bazı garantörlükler de olması gerekiyor. İstanbul riskli bölgelerin başında geliyor. Ekonominin tüm dinamikleri burada. Özellikle Fatih, Zeytinburnu, Bağcılar ve Esenler gibi bitişik nizamlı dar sokaklı 1999 öncesi yapılmış yapı stokları bizim için en riskli alanlardır. İstanbul’un yeni yerleşim yerlerinin kuzey bölgeler olacağını düşünüyorum. Avrupa Yakası’nda Başakşehir, Arnavutköy gibi alanların, Anadolu Yakası’nda ise Çekmeköy ve Şile gibi ilçelerin daha çok rağbet gördüğünü söyleyebiliriz.
“Arabulucu devreye sokulabilir”
İnşaat maliyetlerinin özellikle yaşanan deprem felaketi sonrası artışa geçtiğini dile getiren Özelmacıklı, şunları söyledi:
Gerek deprem bölgesinde yapılacak konutlar gerekse de dar gelirliler için yapılması planlanan konutlar, yapı malzemelerine talebi artıracak. Buradaki maliyetler de artacak. Müteahhitler ile toprak sahipleri arasında çıkan anlaşmazlıklar için belki bir arabulucu devreye sokulabilir. Bu noktada belediyeler ve emlak işletmeleri de rol almalı. Çünkü dönüşüm bir ihtiyaç, deprem ise ülkemizin bir gerçeği.
“Kat maliklerini binalarının dönüşümüne ikna etmelerine ihtiyaç var”
Kentsel dönüşümde inisiyatifin kat maliklerine bırakıldığı durum var. Kentsel dönüşümde araştırmaların belediyeler tarafından yapılması gerekiyor. Belediyelerin bu süreçte etkili bir rol alması gerekiyor. Bölgelerindeki riskli yapıları tespit edip, kat maliklerini binalarının dönüşümüne ikna etmelerine ihtiyaç var. Dönüşüm yapılan bir yerde gayrimenkul fiyatının 3-4 katına kadar çıkabildiği örnekleri var.
“Vatandaşlar artık oturduğu binayı sorguluyor”
Kentsel dönüşümü nispeten azaltan bazı unsurların da olduğunu hatırlatan Özelmacıklı, “Özellikle 10 milyona yakın vatandaş imar barışından faydalandı. Bu dönüşümler söz konusu dönemde biraz sekteye uğradı. Şimdi vatandaşlar artık oturduğu binayı sorguluyor.” değerlendirmesini yaptı.