NAMIK DURUKAN- Deprem felaketinin hemen ardından Türkiye’ye yardıma koşanların başında Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler ilk sıradaydı. Arama kurtarma çalışmalarına destek veren bu ülkeler şimdi de depremzedelerin başta barınma olmak üzere temel ihtiyaçlarıyla ilgili sorunların çözümüne katkı sunuyor.
Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan ekipleri, ülkelerine özgü sıcağı ve soğuğu geçirmeyen ünlü otağ çadırlarını Kahramanmaraş Millet Bahçesi’ne kurmak için adeta seferber oldu. Gönüllü ekiplerin de desteği ile nehir kenarındaki bahçeye, yedi metre genişliğinde çadırlar kuruldu.
Toplam maliyeti 200 bin dolar
Kırgız ekipten sorumlu Erlan Baianov, çadırların özellikleri hakkında Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Bu çadırlar Kırgız otağ çadırlarıdır. Kışın sıcak, yazın da serin tutuyor. Daha önce Kırgızistan’dan gönderilen çadırlardan bir bölümünü kurmuştuk. Şu anda toplam maliyeti 200 bin dolar civarında olan 250 çadır kentte belirlenen noktalara kurulmuş durumda” bilgisini verdi.
Dünyanın en büyük çadırı hibe
Tespit ettikleri ailelere maddi desteği elden teslim ettiklerini de aktaran Baianov, Kırgızistan’ın, Göçebe Oyunları kapsamında İznik’te kurduğu ve “Dünyanın en büyük çadırı” olarak gösterilen 16 metre çapındaki direksiz çadırın Türkiye’ye hibe edildiğini de açıkladı.
‘Acımızı hafiflettiler’
Depremzede ailelerin kullanımına açılan Kırgızistan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın kurduğu çadırlar, bölgede kurulan pek çok çadıra göre, görüntü ve korunaklılık açısından daha kaliteli duruyor. Ailesi ile çadıra yerleşen Ergun Baran, depremde ailesinden sekiz kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, “Buna da şükür. Kardeş ülkeler geldiler, bu güzel çadırları bize kurup, acımızı hafiflettiler. Bizi soğuktan koruyacağı için mutlu olduk” dedi.
Enkazın ‘kurtarıcı kadınları’
ANDA Arama Kurtarma Derneği Kayseri Şubesi’nin kadın gönüllüleri, deprem bölgesinde enkazlarda hayat kurtarmak için çabalıyor. Ellerinde matkaplar ve demir makasları ile enkaza giren Gülsüm Güvenç (26), “Gördük ki sadece cinsiyet değil, tamamen gönülle burada olmak ve gönülle mücadele etmek önemliymiş” dedi. Sahada çalışan Arzu Ünlükaya ise, “Acımız tabi ki çok büyük ama hislerimizi ve duygularımızı bir kenara bırakıp insanlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bir taş kaldırmak bile gurur verici. Bütün kadınlar elinden geldiğince eğitimini alsın ve sahada görev yapmaya gelsin” diye konuştu. -İHA