Harry Potter serisi iyisiyle kötüsüyle birçok karakteri içerisinde barındırıyor. Senaryonun işlenişi ve bazı karakterlerin kitaplardan oldukça farklı olduğu öne sürülse de, kitabın mı yoksa filmin mi daha iyi olduğu biraz göreceli bir durum. Bu durumun göreceli olduğu bambaşka bir konu olsa da “iyi” ve “kötü” kavramlarına sahip karakterler oldukça belli. Fakat bazı karakterler var ki film boyunca iyi veya kötü olduğunu ilk başta anlamanız pek mümkün olmuyor. Ancak ilerleyen senaryolarda olayların farkına varabiliyorsunuz. Bu karakterlerden bir tanesi de Sirius Black.
Sirius Black, evrende oldukça sevilen bir karakter ve Black ailesinin de Harry Potter evreninde büyük bir yeri mevcut. Çok iç açıcı bir aile bağına sahip olmasa da Sirius Black, Harry’nin vaftiz babası olarak filmde birçok kişinin gönlünü fethetmeyi başarmıştı. Tabii bu durumda Gary Oldman’ın karaktere çok yakışmasından, Sirius Black’in Harry’nin tek aile bağı olması gibi birçok sebep mevcut. Bu yazımızın konusu ise sevilen ama bir o kadar da şanssız olan Sirius Black hakkında az bilinen bazı bilgiler. (Yazının spoiler içerebileceği hakkında şimdiden uyaralım)
Sirius Black hakkında az bilinen bilgiler:
Atılmadı, aslında evden kaçtı
Sirius hakkında genel olarak bilinen yanlışlardan bir tanesi evden atıldığı hakkında. Harry ile olan bir konuşmasında evinden atıldığı ve bu nedenle en iyi arkadaşı olan James Potter’ın evinde kaldığını öğreniyoruz. Bu durum aslında tam olarak değil. Sirius gerçekten çok kötü bir anneye sahipti. Bu durum tartışılmaz bir gerçek. Başka gerçek olan faktör ise evden atılmadığı 16 yaşında kaçtığı gerçeği. Bu duruma neyin sebep olduğu tam olarak bilinmese de ailesinin oldukça sorunlu olduğu net bir durum.
22 yaşında hapsedildi
Sirius rolünü canlandıran Gary Oldman Harry Potter zamanlarında da orta yaşlı bir oyuncuydu. Bu yüzden film esnasında Sirius ortalama 40’larında görünüyordu. Azkabana hapsedilmesi ise Harry’nin Hogwarts’a başlamasından 10 yıl önce gerçekleşen bir olay olduğu için 30’larında hapsedildiğini düşünmek çok da yanlış sayılmaz. Fakat Sirius Black Azkaban için götürüldüğünde 22 yaşındaydı. Sadece bu durum bile Voldemort’a karşı savaşan eski jenerasyonun ne kadar genç yaşta acı çektiğini anlatıyor.
Sirius oldukça zeki bir insan
Filmde Sirius Black, aralarda kendini gösteren sevecen bir karakter olsa da, karakter açısından ne kadar zeki olduğunun üstüne pek düşülmüyor. Animagus olması bu konuya verilebilecek en büyük örnek. Animagus olmak göründüğünden çok daha zor bir durum. Evrende bununla ilgili çok az şey bilmemizin yanı sıra animagus olabilenler en iyinin de en iyisi olarak bilinen kişiler. Sirius Black böyle bir özelliği yapabilmekle kalmıyor, aynı zamanda bunu Hogwarts’da okuduğu yıllarda gerçekleştiriyor. Ayrıca çok efor sarf etmeden sınavları rahatlıkla geçtiği ve doğuştan zeki olduğu söylentiler arasında.
Romantizmle hiçbir alakası yok
Kitaplarda bile Sirius Black’in romantizm hayatıyla ilgili net bir şeyler belirtilmiyor. Filmde Harry, Snape’in düşünselinde Sirius’u görüyor. O zamanlarda 15’lerinde olan Sirius’a bir kız umutla bakıyor fakat Sirius onu pek umursamıyor. Bu durum Sirius’un hiç bir zaman bildiğimiz bir kız arkadaşı olmadığı gerçeğiyle birleşince, hayranlar homoseksüel vb. yönelimler konusunda spekülasyonlar yapmaya başladı. Asıl cevap J.K. Rowling’den beklendi fakat Rowling bu konuda sessiz kalmayı tercih etti.
Animagus formu göründüğünden daha korkutucu
Sirius’un Padfoot takma adına sahip olmasının en temel sebebi animagus dönüşümünün bir köpek olması. Melez bir köpeği andıran bu form normal köpeklere kıyasla biraz daha iri ve farklı cinsi andırdığı için ayırt edilebiliyor. Ayrıca kendince bir korkutucu havası olsa da rahatsız edici bir figüre sahip değil. Fakat kitaplarda durum biraz daha farklı işlenmiş. Sirius’un kitaplarda işlenen animagus formu çok daha korkunç olarak tabir ediliyor ve boyunun bir ayıya eşdeğer olduğu anlatılıyor. Böyle bir form aracılığıyla Azkaban’dan nasıl kaçtığı ise başka bir günün sorusu.
Severus Snape’i öldürmeye çalışmıştı
Sirius genel anlamda iyi bir karakter olsa da tamamiyle sütten çıkmış ak kaşık değildi. Anlatılan hikayeye göre Sirius Snape’e neredeyse ölümüne sebep olabilecek bir eşşek şakası yaptı. Sirius, Remus Lupin’in kurt adama dönüşeceği bir zamanda Snape’i Şamarcı Söğüt’e götürdü. Bu durum Snape’in ölümüne yol açabilecek bir kazaya sebep olmasının yanı sıra aynı zamanda Remus’un sırrının da açığa çıkmasını sağlıyordu. Şanslıyız ki James aralarında aklı başında olan biri olarak Snape’i fazla yaklaşmadan durdurup geri dönmek için zorladı.
Jenerasyonundaki tek problemli Black kendisi değildi
Black’in soy ağacından atıldığını biliyoruz. Fakat bu durumu tek yaşayan kendisi değildi. Aynı soy ağacından Bellatrix ve Narcissa’nın da isimleri silinmişti. Muggle doğumlu Ted Tonks ile kaçan Andromeda isimli kız kardeşi de aynı kaderi paylaştı. Harry Potter evreninde Muggle veya yarı Muggle aileden doğmak oldukça büyük bir ırkçılığa maruz kalmanıza sebep olabilirdi. Belki de Andromeda bu kan üstünlüğü zımbırtısını reddettiği için kaçmıştır. Bu konunun cevabı net olmasa da Andromeda ilerleyen zamanlarda Voldemort’a karşı kurulan birliğe yardım ettiği için Black aile değerlerini çok umursamadığını varsayabiliriz.
Weasley ailesi ile çok yakındı
Safkanlar, Harry Potter evreninde oldukça değişik ilişkilere sahiptiler. Konunun çok derinlerine araştırırsanız Voldemort ve Harry Potter arasında bile bir akrabalık bağı bulabilirsiniz. Hayranların çok da dikkat etmediği bir başka konu ise Sirius’un Weasley ailesi ile ne kadar yakın olduğu. Arthur Weasley’nin konumu, bir zamanlar ortadan kaldırılan kuzeni ve bu konuyla ilişkili diğer karakter göz önünde bulundurulduğunda aslında çok da şaşırmamak gerekiyor. Kitap ve filmlerde spesifik olarak bu konudan bahsedilmiyor. Fakat J.K. Rowling’in sağladığı bilgiler aracılığıyla birçok kişi tüm parçaları birleştirdi ve sonuç ortada. Sirius için bu büyük bir problem olmasa da Black ailesinde hain olan birçok kişi bu konuda aynı şekilde düşünmeyebilir.