Geleceğin askeri yetenekleri ile donatılan ATOK, dokunmatik ekrana sahip mini bir bilgisayar ve akıllı kol saati, algılayıcılar, sensörler ve artırılmış gerçeklik gözlüğü gibi bir takım hafif ve giyilebilir bileşenlerden oluşuyor.
Sistemin ana sunucuları ve haberleşme sistemleri, zırhlı bir araç üzerine monte edilmek suretiyle tüm sistem mobil hale getiriliyor. ATOK sistemi, zırhlı araç üzerine kurulu özel 4.5G/LTE haberleşme ağı ile operasyon sırasında tim içi sesli ve görüntülü haberleşme imkanı da sağlıyor.
LTE haberleşme ağı ile istihbarat amaçlı fotoğraf, mesaj, video ve sayısal dosya paylaşımını da mümkün kılıyor. Ayrıca, operasyon sırasında kullanılan İHA görüntüleri de ATOK Sistemine aktarılarak tim içerisinde paylaşılabiliyor.
Öte yandan sistem sayesinde taktik saha ekranı ile alan hakimiyeti, dost birlik takibi ile dost unsurların güvenliği, mesajlaşma özelliği ile hızlı ve güvenli mesajlaşma, paraşütçü modülü ile alan güvenliği, İHA görüntü gösterimi ile havadan alana hakimiyet, sağlık modülü ile personelin anlık sağlık durum bilgisi gibi bir çok avantaj sağlanıyor.
‘ŞUAN SİSTEMLERİMİZİN YAYGINLAŞTIRILMASI FAZINDAYIZ’
ATOK Sistemi hakkındaki detayları İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendiren BİTES Savunma ve Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Erinç Albayrak, “Askeri Taktik Operasyon Kiti ATOK projemiz 15 Ocak 2020 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı ile birlikte imzaladığımız sözleşme ile başladı. Akabinde 2 yıl gibi çok kısa bir süre içerisinde 15 Aralık 2021’de de prototip kabulleri gerçekleştirildi. Şuan sistemlerimizin yaygınlaştırılması fazındayız” ifadelerini kullandı.
‘KLASİK ORDULARIN MESKUN MAHALLERDE MUHAREBESİ YENİ BİR SORUN’
Askeri sahanın yeni bir düzeye yöneldiğini ve özellikle meskun mahal operasyonlarının oldukça arttığını belirten Albayrak, “Muharebe sahasında bildiğimiz harp teknikleri açısından çok değişikliğin yaşandığı bir dünyadayız. Normal şartlarda muharebeler cephe hattında icra edilirken artık meskun mahallere girdi.
Yakın dönemden bir örnek vermek gerekirse Ukrayna Rusya savaşında Rusya işgale başladığında Kiev’in sınırlarına kadar çok hızlı bir şekilde ilerledi ancak, Kiev’in şehir sınırlarına girdiğinde bir anda çok ciddi bir direniş ile karşılaşarak durdu.
Dolayısıyla klasik orduların meskun mahallerde muharebesi yeni bir sorun. ATOK da bu sorunu çözmeye yönelik olarak, güncel teknolojileri kullandığımız; geniş bant haberleşme, IOT teknolojileri ya da askeri değim ile B-IOT teknolojilerinden yararlandırılarak, özellikle meskun mahal operasyonları esnasında burada operasyon icra eden güvenlik güçlerimizin durumsal farkındalığını artıran, temel haritacılık fonksiyonlarına destek olan, WhastApp gibi sesli, yazılı, görüntülü görüşme imkanı tanıyabilen, GPS olmayan ya da güvenilmeyen ortamlardaki konum ve durum belirleme, sağlık sensörü ile askerimizin, polisimizin sağlık durumunu belirleme gibi bir çok yeni teknolojiyi, artırılmış gerçeklik sistemini de bünyesinde barındıran bir bilgi sistemi” ifadelerini kullandı.
‘SİSTEMİMİZ ÖNCELİKLE BİR ZIRHLI ARAÇ UNSURU İLE BAŞLIYOR’
ATOK sisteminin kendi içerisinde kurduğu mesajlaşma sistemi ile güvenlik güçlerinin tam güven ile birbiri arasındaki iletişimi sağlamasının sağlandığına dikkat çeken Albayrak, “Sistemimiz öncelikle bir zırhlı araç unsuru ile başlıyor.
Bu zırhlı aracımızın üzerinde bir anten mastı, bu cihazın üzerine takılı GSM ya da LTE antenleri, yine bir ASELSAN iştiraki olan ULAK tarafından üretilmiş sistemleri kullanıyoruz. Bu zırhlı aracımız muharebe sahasının geri hattında, güvenli bölgesinde konuşlanıyor ve anten mastını yükseltmek marifetiyle bir kapsam alanı tesis ediyor.
Bu altyapımız bizim tamamen silahlı kuvvetlere kapalı ağ olarak hizmet eden, ticari ağlardan beslenmeyen, bir nevi TSKCELL diyebileceğimiz bir ağ oluşturuyor. Bu ağ içerisinde gerekli güvenlik işlemleri ile birlikte tüm akıllı cihazlar ağlara kayıtlanarak sistemin haberleşme altyapısını tesis ediyor” şeklinde konuştu.
NEDEN ATOK İSMİ VERİLDİ?
ATOK sisteminin adından da anlaşılacağı üzere birçok farklı bileşenin bir araya getirildiği bir kit sistemi olduğuna vurgu yapan Albayrak, “ATOK birbirinden farklı özellikleri bünyesinde barındırıyor, o yüzden adını Askeri Taktik Operasyon Kiti olarak koyduk.
Kit olması birbirinden farklı birçok özelliği bünyesinde barındırıyor anlamına geliyor. Silahlı kuvvetlerimiz yenilikçi projeler kapsamında birçok insansız kara aracı drone olarak tabir ettiğimiz insansız hava araçlarını da artık operasyonlarında etkin bir şekilde kullanıyor.
Ancak bu araçların yer kontrol istasyonları olması gerekiyor. Her bir sistemin kendine ait. Ancak askerimizin üzerinde 100 gramlık bir kumanda dahi 3 saat- 5 saatlik yola intikal ettiğinizde önemli bir ağırlık ve beden performansı etkisi oluşturuyor.
Bunu da çözmek adına biz ATOK içerisinde envanterde bulunan İHA’ların ve insansız kara araçlarının da kumanda ve kontrol işlemlerini de bünyesine ekledik. Dolayısıyla harici bir yer kontrol merkezi taşımadan ATOK üzerinden gerek İHA’ları gerekse insansız kara araçlarını yönetebiliyorlar. Bu da gerçekten operasyon sahasında askerimizin taşıdığı yük noktasında ciddi bir avantaj sağlıyor” diye konuştu.
HEM ÜLKE İÇİ HEM ÜLKE DIŞI OPERASYONLARDA KULLANILACAK
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinesinde yürütülen projenin yakında envantere girmesini beklediklerinin altını çizen BİTES Savunma ve Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Erinç Albayrak, “15 Aralık 2021 tarihinde prototip kabullerini yapmış olduğumuz ATOK sisteminin şu an envantere girişi noktasında gerek silahlı kuvvetler gerekse güvenlik güçlerimiz hususunda faaliyetlerimiz hızla devam etmekte. Yakın dönemde silahlı kuvvetlerimiz etkin bir şekilde, tam fonksiyona sahip olarak ATOK sistemini hem ülke içi hem ülke dışı operasyonlarda kullanıma geçirecek” açıklamasında bulundu.