Trombofili olarak isimlendirilen, kandaki pıhtılaşma bozukluğunun akciğer embolisi riskini besbelli ölçüde artırdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, bu durumda akciğer arterlerinin pıhtı ile ansızın tıkandığını tabir etti.
Uzm. Dr. Işık, “Pulmoner embolinin genetik kaynaklı pıhtılaşma bozukluğundan kaynaklandığı durumlarda gebeliklerin birinci 3 aylık periyodunda düşüklerin meydana gelmesi, meyyit doğumlar, preeklampsi ve fetal büyüme problemleri ile karşılaşılması mümkündür. Tüm bu durumların temel nedeni, emboli nedenlerinden de olan pıhtılaşma bozukluğu sonucunda kan pıhtılarının plasentayı ve fetüsü besleyen kan damarlarının tıkanmasıdır. Yapılan bilimsel araştırmalar da bu söylemi doğrular niteliktedir” diyerek gebelik kayıpları ve pulmoner emboli ortasındaki alakaya işaret etti.
“GEBELİKTE PULMONER EMBOLİ RİSKİNİ ARTIRABİLİR”
Gebelik devrinde de pulmoner emboli riskinin artabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Işık, “Gebelik bayan bedeninde hormon istikrarını ve kan akışını etkileyen bir dizi değişime neden olabilir. Tüm bu değişimler ise pulmoner emboli risk faktörleri ortasındadır. Gebelik devrinde ve doğumdan sonraki birinci 6 haftalık süreçte pulmoner emboli riski besbelli ölçüde artabilir.
– Sezaryen doğum, meyyit doğum, doğum sırasında kan damarlarının ziyan görmesi, gebelik zehirlenmesi, lohusalık periyodu üzere ögelerin da pulmoner emboli riskini artırdığı bilinmektedir. Bilhassa gebelik devrinde çok kilosu bulunan, 40 yaş ve üzerinde olan, varisi bulunan, sigara içen, geçmiş devirde Derin Ven Trombozu yahut pulmoner emboli hikayesi bulunan, genetik trombofili hastalığı bulunan bayanların dikkatli olması son derece kıymetlidir” diye konuştu.
ANİ NABIZ ARTIŞINA DİKKAT!
Pulmoner embolinin çeşitli belirtilerle kendisini gösterdiğini anlatan Uzm. Dr. Merda Erdemir Işık, “Bu hastalığa sahip şahıslarda nefes darlığı, süratli nefes alma, nefes alırken göğüste ağrı, öksürme, bayılma, terleme, anksiyete ve kalp atış suratında artış üzere belirtiler görülür. Bu belirtiler ise sadece gebelik ya da yeni doğum yapılan periyotta değil her vakit dikkate alınmalıdır” bilgisini verdi.