Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “Allah’ın kitabına ve peygamberinin sünnetine bağlılık” olarak belirlendi.
Sayın Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Büyük Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Nitekim ortanızdan size bir peygamber gönderdik: O size ayetlerimizi okuyor, sizi arıtıp temizliyor, size kitabı ve hikmeti öğretiyor; yeniden size daha evvel bilmediklerinizi öğretiyor.”
Okuduğum hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sıkı sıkıya sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmayacaksınız. Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.”
Aziz Müminler!
Cenab-ı Hak, insanoğlunu en hoş biçimde yaratmıştır. Dosdoğru yolunu göstermek üzere hidayet elçileri görevlendirmiş, katından şanlı kitaplar indirmiştir. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.s) nübüvvet zincirinin son halkasıdır. Hz. Âdem’le başlayan ilahi vahiy Peygamberimize nazil olan Kur’an-ı Kerim’le taçlanmıştır.
Değerli Müslümanlar!
Resûl-i Ekrem (s.a.s), bizler için yegâne hayat ölçüsü ve en hoş örnektir. Ona inanmak ve tabi olmak, imanımızın gereğidir. Allah Resûlü’nün sünnetini hayatımıza taşımak, Rabbimize olan sevgimizin nişanesidir. O’nun isteğini ve mağfiretini kazanma vesilesidir. Gerçekten Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Resûlüm de ki: Şayet Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.”
Bedelli Müminler!
Din-i Mübin-i İslam’ın Kur’an-ı Kerim’den sonra ikinci kaynağı sünnettir. Sünnet-i seniyye, Efendimizin örnek hayatı, davranışları ve sözleridir. Allah Resûlü (s.a.s), kelam ve davranışlarıyla Kur’an-ı Kerim’de bildirilen hakikatlerin izahını yapmıştır. Kur’an onun sünnetiyle anlaşılmış, yeniden onun örnekliğinde hayat bulmuştur. Kur’an bize imanı emretmiş; sünnet, imanı kemale erdirmenin yollarını göstermiştir. Kur’an, bize ibadetleri; namazı, orucu, haccı, zekâtı emretmiş; sünnet, bu ibadetleri nasıl yerine getireceğimizi öğretmiştir. Kur’an, bize hoş ahlâkı emretmiş; sünnet ise değerli ve uyulmaya layık bir ahlak modeli sunmuştur.
Saygıdeğer Müslümanlar!
Kur’an ve sünneti rehber edinen bir mümin, imanına şirk bulaştırmaz; Rabbine verdiği ahde, vefa gösterir. İbadetlerini vaktinde ve içtenlikle eda eder. Salih amel ve hoş ahlakla ömrünü bereketlendirir.
Allah’a ve Resûlüllah’a gönülden itaat eden bir mümin, hak ve adaletin yanında, haksızlık ve zulmün karşısındadır. Asla gönül incitmez; elinden ve lisanından bütün beşerler emindir. Mümin, cana yakındır. Yumuşak huylu ve kolaylaştırıcıdır. Hoş bir kelamın, içten bir tebessümün sadaka olduğunun şuurundadır. O, işini sağlam ve hoş yapar. Helal lokmanın rahmetini unutmaz, yararına haram bulaştırmaz.
Aziz Müminler!
Bugün Kur’an ve sünnetin rehberliğine her zamankinden daha çok muhtaçlığımız vardır. O halde, hidayet rehberimiz Kur’an’a sıkı sıkıya sarılalım, Sevgili Peygamberimizin sünnetini rehber edinelim. Kur’an ve sünnetin önüne hiçbir anlayışı geçirmeyelim. Kurtuluş reçetemizin Kur’an ve sünnette olduğunun şuurunda olalım. Kur’an ve sünnetten ilham alarak, İslam medeniyetini tekrar inşa etmek için çaba gösterelim.
Değerli Kardeşlerim!
Kahraman Mehmetçiğimiz, vatanımızı ve milletimizi müdafaa için canı değerine gayrete devam etmektedir. Cenâb-ı Hak, mazlum, mağdur ve kimsesizlerin umudu olan ulu ordumuza nusret ihsan eylesin. Birliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Mukaddesatı uğruna fedâ-yı cân eyleyen aziz şehitlerimize rahmet eylesin. Gazilerimize acil şifalar lütfetsin.