AKP Küme Başkanvekili Uzman Ünal, “Dezenformasyonu kabahatini, tabir özgürlüğü ve tenkit hakkını kısıtlamayacak biçimde, basın özgürlüğünü kısıtlamayacak halde Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) ‘kamu barışını tehdit eden suçlar’ kısmına aldık” dedi.
Becerikli Ünal, AKP ve MHP milletvekillerinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan ve basın, toplumsal medya ve internet haberciliğine ait düzenlemeler içeren ‘Basın Kanunu ile Birtakım Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili açıklama yaptı.
“İNTERNET HABER SİTELERİ, BASIN KANUNU KAPSAMINA ALINDI”
Ünal, 40 unsurdan oluşan teklifle 24 farklı kanunun 63 unsurunda değişiklik yapıldığını belirterek şunları söyledi:
* “Uzunca bir mühletten beri gündemde olan internet haberciliğinin beklediği düzenlemeyi gerçekleştirdik. Basın mensuplarına tanınan bütün haklar, internet haber sitelerine ve orada bu işi yürüten bütün gazetecilere de tanındı.
* İnternet haber sitelerinin, vadeli yayınlar ile birebir hak ve yükümlülüklere sahip olmaları amaçlandı. Bu prestijle; internet haber siteleri, basın kanunu ve basın iş kanunu kapsamına alındı. İnternet haber siteleri çalışanları yazılı medyada çalışan basın mensupları ile eşit koşullara sahip hale getirildi. İnternet haber sitelerinde çalışanların basın kartı sahip olabilmelerinin önü açıldı.
* Tekrar Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun ve öbür kanunlardaki değişiklikle resmi ilan ve reklamların internet haber sitesinden yayınlanmasının önü açıldı. Tekrar beyanname verme, yani internet haber sitelerinin de müddetli yayınlarda olduğu üzere beyanname vermelerinin önünü açıldı. Artık bu beyannameler Cumhuriyet Başsavcılıklarına değil, Basın İlan Kurumuna verilecek.”
“BASIN İLAN KURUMU GENEL HEYETİ DEĞİŞTİ”
Teklifle Basın İlan Kurumu Genel Kurulu’nun da tekrar düzenlendiğini tabir eden Ünal, şunları belirtti:
* “Basın İlan Kurumu Genel Heyeti; internet haber sitelerinden iki kişi, cumhurbaşkanlığınca belirlenecek iki kişi, radyo ve televizyon ile internet sitelerinin süreçlerini gerçekleştirin BTK ve RTÜK’ten iki temsilci eklenerek 36’dan 42’ye çıkarıldı. Bu çerçevede resmi ilan yayınını mecburî kılan kanun kararlarında de değişiklikler gerçekleştirildi.
* Yeniden 5651 sayılı internet ortamına yapılan yayınların düzenlenmesine ait kamuoyunda ‘sosyal medya’ olarak bilinen kanun yine ele alındı. Ele alınırken Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası temel alınarak bir düzenleme gerçekleştirildi. Günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı toplumsal ağ sağlayıcıların temsilcisinin gerçek kişi ve sermaye şirketi hukuksal kişi olması düzenlendi.
* Bu temsilcinin teknik mali ve hukuksal sorumlu haiz olması mecburî hale getirildi. Yükümlülüğe terslik halinde ise idari para cezası, reklam yasağı ve bant daraltma düzenlendi. Toplumsal ağ sağlayıcıların raporlama yükümlülüğünün kapsamı genişletildi.”
BİRİNCİ SEFER ÇOCUKLARA AİT DÜZENLEME
Ünal, bu teklifle çocuklara ait de yeni bir düzenleme getirdiklerini işaret ederek kelamlarına şöyle devam etti:
* “Çocuklara mahsus ayrıştırılmış hizmet sunma konusunda gerekli önlemleri alma yükümlülüğü getirildi. Toplumsal ağ sağlayıcılara; çocukların cinsel istismarı, devletin birliğine, ülke bütünlüğüne dönük cürümler, anayasal nizama ve bu tertibinin işleyişine karşı kabahatler, halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma üzere hatalara ait isimli mercilere bilgi vermemesi halinde yüzde 90 bant daraltma yaptırımı öngörüldü.
* Yeniden toplumsal ağ sağlayıcılara; içeriğin çıkarılması, erişimin engellenmesi kararlarını yerine getirmemesi halinde reklam yasağı ve bant daraltma yaptırımı öngörüldü. Toplumsal ağ sağlayıcılarının idari para cezalarını mühleti içinde ödememesi durumunun tekrar etmesi halinde reklam yasağı yaptırımı öngörüldü. Reklam yasağına muhalif davrananlara kurum lideri tarafından idari para cezası verilmesi öngörüldü.”
“DEZENFORMASYONU, KAMU BARIŞINI TEHDİT EDEN KABAHATLER KAPSAMINA ALDIK”
Ünal, Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası’ndan alınan kimi düzenlemeleri de tekrar teklife koyduklarını hatırlatarak, toplumsal ağlarda bireylerin can mal güvenliğini tehlikeye sokan içeriklere ait talep gerekmeksizin, yetkili kolluk kurumlarına bilgi verilmesinin düzenlendiğini vurgulayıp şunları söyledi:
* “Sosyal ağ sağlayıcılara, kamu güvenliği ve kamu sıhhatine ait fevkalâde durumlarda kriz planı oluşturma mecburiliği getirildi. Müstehcenlik, fuhuş, çocuğun cinsel istismarı ve gibisi hatalara ait olarak kurum lideri tarafından yapılan resen ‘erişim engelleme’ kapsamına, biz Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nı ve çalışanına ait bilgi ve dokümanların ifşasını da yeniden dahil ettik.
* Yeniden daha evvel düzenlenmeyen bu ‘şebekeler üstü hizmetler’ olarak isimlendirdiğimiz; WhatsApp, Telegram, Bip üzere erişim sağlayıcıları birliğine ait kararlar de düzenlendi. Elektronik haberleşmeye ait de bunları elektronik haberleşme kanunu kapsamına aldık ve kelam konusu hizmetlerin öbür işletmeciler üzere yani Turkcell, Türk Telekom üzere hizmet verebilmek için kurum tarafından yetkilendirilmesi öngörüldü.
* Yetkisiz hizmet sunumu halinde idari para cezası ve bant daraltma yaptırımları düzenlendi. Dezenformasyonu kabahatini, tabir özgürlüğü ve tenkit hakkını kısıtlamayacak formda, basın özgürlüğünü kısıtlamayacak halde TCK’da ‘kamu barışını tehdit eden suçlar’ kısmına aldık.” DHA