AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İzmir Körfezi’nde yaşanan koku sorununun derelerin kirliliği, Büyük Kanal Projesinin yetersiz gelmesi ve yağmur suyu ayrıştırma projesinin yavaş ilerlemesinden kaynaklandığını belirtti.
Sürekli, İzmir Körfezi’ndeki kötü koku tartışmalarına ilişkin Manda Çayı yakınında açıklama yaptı, basın mensuplarına maske dağıttı.
Manda Çayı çevresi gibi İzmir’in birçok noktasında koku nedeniyle maskesiz yaşanmadığını kaydeden Sürekli, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçimden 3 yıl sonra Körfez‘de yüzeceğine ilişkin açıklama yaptığını söyledi.
Sürekli, İzmir Körfezi’nin durumunun içler acısı olduğuna işaret ederek, “O Körfez‘de yüzmek mümkün değildi. Sayın Başkan doğruyu yaptı, yüzme denemesinde bulunmadı.” dedi.
İç körfezde denize girmenin mümkün olmadığına dikkati çeken Sürekli, şöyle devam etti:
“İzmir’de koku sorunu artarak devam ediyor. Bu sorunun sebepleri belli. Bir, sorunun sebebi dereler. İzmir’deki dereler Körfez‘i kirletiyor. Dereleri temizlemek için gerekli çalışmalar yapılmıyor. Tersine yanlış uygulamalar yapılıyor. İki, Büyük Kanal Projesi yetersiz geliyor. Bu projenin rehabilite edilmesi lazım. Bu projenin dördüncü fazındaki ihalenin bir an önce tamamlanması lazım. Bu açıklamalarımızdan sonra gelişmeler oldu. İhale ile ilgili süreç, yıllar sonra hız kazandı. Diğer bir konu, dedik ki ‘İzmir’in en büyük sorunu yağmur suyuyla kanalizasyon kanalının bir arada olması. Bu sebepten dolayı hem taşkınlara sebep veriyor hem koku oluyor. Ayrıştırma yapılması lazım.”
Kerem Ali Sürekli, yağmur suyu ve kanalizasyon kanalında ayrıştırma için 5 bin kilometrelik imalat yapılması gerektiğini, bu çalışmanın da ancak yüzde 15’inin tamamlanabildiğini söyledi.
Gediz Nehri açıklamaları
Aylar sonra İzmir Büyükşehir Belediyesinin koku sorununu kabul ettiğini ve bir algı operasyonu başlattığını savunan Sürekli, şöyle konuştu:
“Üç sorun çözülmeden Körfez temizlenmez. Bizim bu açıklamalarımızdan sonra soluğu Gediz’de aldılar. Algı operasyonuna başladılar. Dediler ki ‘İzmir Körfezi’ni Gediz kirletiyor.’ Bir gezi yaptılar. Oralara gitmeye gerek yoktu. Çünkü Körfez’i Gediz kirletmiyor. Gediz Körfez’in dışına akıyor. Bilimsel olarak mümkün değil. 1 ay oyaladılar şimdi yavaş yavaş doğruyu bulmaya başladılar. Dördüncü fazla ilgili ihale sürecini yavaş yavaş hızlandırdılar.”
Kerem Ali Sürekli, Körfez çalışmaları konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesinin hükümet desteğine ihtiyaç duyması halinde üzerlerine düşeni yapacaklarını da dile getirdi.
Basın mensuplarının sorularını yanıtladı
Sürekli, gazetecilerin İzmir Büyükşehir Belediyesinde finansal sıkıntı yaşandığı yönündeki iddialarına yönelik sorusunu da “İzmir Büyükşehir Belediyesi finansal sıkıntıda. Bunu son zamanlarda dünyadaki genel konjonktürün Türkiye’ye yansımalarına bağlamak istiyorlar. Bu doğru değil, Türkiye’de bir sürü büyükşehir belediye var ama İzmir, Tunç Soyer’in kötü yönetiminden dolayı çıkmaza girdi. Biz söylemiştik ‘Sayın Başkan Seferihisar’ı iflas ettirdi Allah korusun İzmir’in akıbeti de öyle olmasın.’ diye.” sözleriyle yanıtladı.
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Karşıyaka’daki stat projesinin hayata geçirilememesinde de sorumluluğun İzmir Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu savundu.
Atina’daki açıklamaya tepki
Öte yandan, Kerem Ali Sürekli, yaptığı yazılı açıklamayla da Tunç Soyer’in Atina Belediye Başkanı Kostas Bakoyannis’i ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarda tepki gösterdi.
“İki ülke halkı arasındaki barış ve kardeşliğin feda edildiği” yönündeki açıklamayı kınadıklarını bildiren Sürekli, şunları kaydetti:
“Soyer, bunu hep yapıyor ve tesadüf değil; fikir ve zikir yansıması. Yunanistan ile diplomatik ilişkilerdeki gelişmeleri fırsat bilerek, gerçek niyetini bir kez daha ortaya koymuş. ve yakın geçmiş, bu örneklerle dolu. Kadifekale’nin yanına Pagos yazarak tavrını resmileştirmek istemesi, İzmir’e özel bir para basılması, bayrak tasarımı önerisi hafızalarda. İdlib operasyonu için, yani terörle mücadelemize ‘Savaşa hayır’ diyerek tarafını belli ettiği duruşu hafızalarda. ‘Kıbrıs, Kıbrıslılara bırakın.’ diyecek, Türk düşmanı mizahçılarla festivaller organize edecek kadar rengini belli eden açıklamaları, girişimleri unutulmadı. Şimdi de ‘gündelik siyaset’ diyerek, ülkemiz tarihini ve ulusal menfaatlerimizi yok sayıyor. Bir süredir, bu türlü söylemlerden imtina ediyordu. Ancak yeniden başladı. Biz de dün olduğu gibi bugün de şiddetle kınıyoruz.”